Bahçeli'den Net Tavır!

Bahçeli'den Net Tavır!
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Dr. Devlet Bahçeli, "Bizler yüzümüzü hakka dönerek yürüyoruz. Milliyetçilik haram değildir yenmez, yalan değildir söylenmez. Bilinsin ki HDP ile MHP rüyada bile bir araya gelemez" dedi.

 Kırşehir'de Cacabey Meydanında halka hitap eden Bahçeli, "Cacabey’in emanetleri Kırşehir’dedir. Öyle diyor merhum ozanımız Neşet Ertaş; 'Garibim gönül sarar, gönül bileni sorar. Bu gönül yarasını, gönlü bilen sarar' Biz, hatır bildiğimiz gibi gönül de biliriz; bunun için de Kırşehir’in gönül yarasını sarmaya talibiz, sorunlarına çare olmaya hazırız; bu nedenle yemin ettik, iktidara yürüyoruz. Feyzimizi Ahi Evran’dan alarak yürüyoruz. Heyecanımızı Baba İlyas’tan alarak yürüyoruz. Yönümüzü Hakk’a dönerek, yüzümüzü iman ve ihlaslı vicdanlara çevirerek yürüyoruz. Elimizi, soframızı, kapımızı açmak için yürüyor, Ahilikte buluşuyoruz" diye konuştu.

MHP lideri Bahçeli, Türkiye'yi uçuruma iten iktidara karşı yürüme vaktinin geldiğini söyleyerek, "Türkiye’yi uçurumun kenarına getiren AKP’ye karşı yürümek vaktidir. Hırsıza karşı yürümenin zamanıdır. Rüşvetçilere, kalpazanlara, kaçakçılara, bölücülere, kul hakkını midesine indiren haramzadelere karşı yürümekten başka seçenek kalmamıştır. Yürümezsek akıbet korkunçtur. Yürümezsek gelecek karanlıktır.

Yürümezsek Türkiye’nin ufku kapanacaktır. Kırşehirli esnaf için yürüyoruz. Kırşehirli işçi için yürüyoruz. Kırşehirli emekli için yürüyoruz. Kırşehirli yetim, öksüz, dul, garip, mazlum, işsiz, yoksul için yürüyoruz. Çünkü sizlerin sözü bir, özü bir, karakteri sağlamdır. Sizin bu duruşunuz yalancılara, yandan çarklılara ve yardakçılıkta sınıf atlayanlara en iyi cevaptır. Bozkırın ufku hamd olsun açılmıştır. Umutlar yeşermiş, güzel günlerin müjdesi bugün bu meydandan verilmiştir.

Sizler burada dik durdukça, birilerinin uykusu kaçmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi Kırşehir’in teveccühünü kazandıkça, birilerinin yüzü asılmaktadır. Türk milleti Milliyetçi Hareketle yürüyeceğinin işaret ve sözünü verdikçe, birileri şok geçirmekte, bunalıma girmektedir. Fakat ne yapsalar boştur. Hangi tuzak ve tezgahı kursalar işe yaramayacaktır. Zira Milliyetçi Hareket Partisi gümbür gümbür iktidara yürümektedir. Korkuları budur.

Hırçınlıkları, hasislikleri, hayasızlıkları ve hezeyanları bundandır. Başbakan iyice çirkefleşmiş, çamura yatmıştır. AKP’deki inişin farkındadır. AKP’deki yıpranma ve yozlaşmanın bilincindedir. AKP’nin kayıp gittiğini, iktidardan paldır küldür düştüğünü görmektedir. AKP’nin haram saltanatının artık sonu görünmüştür. 17-25 Erdoğan’ın zorba ve kanun tanımaz tavrı Kırşehir’in hisarlarına çarpacaktır. Davutoğlu ve Erdoğan sonunda müştereken meydanlara da çıkmıştır" ifadelerini kullandı.

“BİZ DİYANET İŞLERİ BAŞKANI’NIN NEYE BİNİP NEREDE GEZDİĞİYLE İLGİLENMİYORUZ, SADECE MİLLETİMİZİN HAKKINI ARIYORUZ”

Bahçeli, Diyanet İşleri Başkanına tahsis edilen aracı eleştirerek, "Bir yanda Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın sade, gösterişten uzak ve mütevazı hayatına bakınız; bir de bugünkü israf ve lükse batmış din bezirgânlarının hallerini düşününüz. Bir yanda Kusva isimli devesinden çektiği kılı müminlere göstererek 'bundan başka bir şeyim yok' diyen ahlak abidesine bakınız, diğer yanda beytülmal-ı yağmalayan kokuşmuş yüzleri hesap ediniz. Erdoğan ibret-i alem için lüks aracını iade ettiğini söyleyen Diyanet İşleri Başkanı’na yeni bir araç lütfetmiş. Biz Diyanet İşleri’nin Sayın Başkanı’nın neye binip nerede gezdiğiyle elbette ilgilenmiyoruz. Sadece milletimizin hakkını arıyoruz, sadece mazlumların ahını alanlara, müsrif ve melanet yüzlere yüreklice itiraz ediyoruz. Peki, Kırşehirli çiftçi traktör istiyor, bunu kim verecektir? Kırşehirli memur, esnaf, işçi, emekli; ayaklarını yerden kesecek iyi kötü bir otomobil istiyor, bunu kim alacaktır? Kırşehirli fukara bırakınız otomobili; ekmek istiyor, aş diyor, ekmeğine katık bekliyor, kiradan kurtulmak için çırpınıyor, bunları kim sağlayacaktır? Erdoğan bazılarının çocuklarında lüks otomobil olduğunu söylüyor. Alın teri ve helal kazancın eseri ise, kimin neye bineceği kendi meseleleridir. Biz karışamayız, söz söyleyemeyiz" dedi.

"HDP İLE MHP RÜYADA BİLE YAN YANA GELMEZ"

Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Devleti suçladılar, rahata kavuştular. Tarihe hakaret ettiler, servetlerine servet kattılar. Oslo’dan İmralı’ya kadar PKK’ya ne istediyse verdiler, bölücülükte ustalaştılar. Bunlarda ne utanma vardır, ne de Allah korkusu kalmıştır. Bunlarda ne merhamet vardır, ne de vicdan ve insanlık kalmıştır. İşte Erdoğan, işte Davutoğlu her şeyin canlı şahididir. Başbakan Trabzon’da diyor ki; ‘HDP bir pas attı, MHP’de göğsünde topu indirdi.’ Davutoğlu futbola fazla merak salmıştır. Attığı uyduruk ve mizansen 3 golden de anladığımız budur.

Fakat Başbakan’ın bonservisi çoktandır HDP ve PKK’nın elindedir. Davutoğlu ne kadar saklasa da faydasızdır; çünkü PKK’ya ruhen ve fikren uzun zaman önce transfer olmuştur. Davutoğlu, 17-25 Erdoğan’ın yolsuzluk liginde parlamış, PKK’nın kanlı elinde sivrilmiştir. Ve bölücülüğün yıldız oyuncusu olmak için ter dökmekte, küresel menajerlerini devreye koymaktadır. HDP’yle partner olduklarını söyleyenler 7 Haziran yaklaştıkça iftiralarını hızlandırmışlardır. PKK’yla gece gündüz ihanet idmanı yapanlar 7 Haziran yaklaştıkça bilye dağıtmaya başlamışlardır. Davutoğlu’nun, HDP’yle MHP’yi rüyada bile yana yana getirmesi iblisin kendisine bir oyunu, küresel simsarların kabus planıdır. Molotofçu olan, molotofçulara, kan döken vampirlere fidanlar diyen Davutoğlu’dur. Siyasi bombacı, siyasi suikastçı, siyasi sabotajcı da aynı kişidir. Allah’a çok şükür; MHP, İmralı canisinden emir almadı, asla almaz. MHP, Kandil’deki terör çetesine ricacı olmadı, asla böyle bir zillete düşmez."

"MİLLİYETÇİLİK HARAM DEĞİLDİR YENMEZ YALAN DEĞİLDİR SÖYLENMEZ"

Kırşehir'de milliyetçiliğin tarifini yapan Bahçeli, "Davutoğlu bil ki; milliyetçilik oyun değildir, oynanmaz. Milliyetçilik haram değildir, yenmez. Milliyetçilik yalan değildir, söylenmez. Milliyetçilik kilim değildir, çiğnenmez.

Milliyetçilik fındık değildir, fındık kurtları hiç bilmez. Nedir peki? Milliyetçilik bir inanç, irfan ve iddiadır. Milliyetçilik bir ülkü, fazilet ve sadakattir. Milliyetçilik kimlik, kişilik ve öz güvendir. Milliyetçilik, milletine kara sevdalı ve mensubiyet aşkıyla dolmuş kutlu yüreklerin manevi mükafatıdır. Milliyetçilik Türk ve İslam’ın zafer sancağıdır. Türküm diyenlerin nişanesidir milliyetçilik. Müslümanım diyenlerin divanesidir milliyetçilik.

Vatan diyenlerin dimağıdır milliyetçilik. Bayrak diyenlerin direncidir milliyetçilik" diyerek konuşmasını tamamladı.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum