Aldatan Bizden Değildir

Aldatan Bizden Değildir
Milli Gazete'de Habeşli Bilal imzasıyla yayınlanan "Vaadler pazarında tartıda aldatan esnafın hali" başlıklı makalede, siyasi partilerin seçim vaatleri değerlendirilirken, “Aldatan bizden değildir" emri hatırlatıldı:

"Tuhaf bir dönemeçteyiz. Koca ülke bir pazar halini almış. Partilerde şirket olmuş. Fikir ticareti de değil yapılan. Vaad pazarlamacılığı.

Yaptıklarını ve yapmadıklarını konuşmanın korkağı bir iktidar, ne istediğini bilmez bir muhalefet, “bana dokunmayan yılan” güzellemesinin gölgesinde bir yavru muhalefet horoz dövüşüne tutuşmuş. Bizi de ülke olarak seyirci yapmışlar. Ağzımız açık izliyoruz. Tüccar ağzı bile denmeyecek bir ağızla bize yalan pazarlayanlara hatırlatmakta fayda var.

“Aldatan bizden değildir” ya da “tartıda adaletsizlik yapmayın!” emrini başucumuza iliştirmekte fayda var.

Biz de ilginç bir dönüşüm yaşadık aslında. Dünün dine dil uzatanların boynuna sarılan eller, bugün enflasyon oranında faize yatırdığı parayı sayar olmuş. Kendi hırsının kurbanı olan babalar söz hakkı olmayan çocuklarının geleceğini kuru gürültü laf kalabalığına tercih eder hale gelmiş. Kendini yanlışı bile bile savunmak zorunda hisseden çakma avukatlar, fikir duvarlarının bir gün bu ahmaklığın karşısında kıyama kalkacağını unutmuş olmalı.

Akıl sahiplerinedir bu acizane kardeş tavsiyelerim;

Yanlışı savunmak zorunda değilsiniz! Takım tutar gibi siyaset gütmek, amansız ve amaçsız bir şekilde tapınmak, hataya düşenin itikadına kefil olmak zorunda değilsiniz!

Yaratıcının istemediği bir şeyi talep ederse anne ve babanıza bile itaat etmek zorunda olmadığınız bir sistemin mensubu olarak, yaratılmışların ardından bu kadar ivazsız yürümek zorunda değilsiniz!

Başkasının yalanını üstlenmek, vebalinin altına girmek zorunda değilsiniz!

Akıl nimetinin en büyük nimet olduğunu sakın aklınızdan çıkarmayın. Zekanızla dalga geçenlerin karşısında dik durabilmek adına hâlâ, azıcık şahsiyetiniz kaldıysa… Kalkın kıyama! Bir sorun Allah aşkına;

Madem bu kadar büyüdü bu ülke neden hâlâ ay sonunu getiremiyoruz biz? Refah seviyemiz çok yüksek madem suç oranları neden bu kadar arttı ve neden boşanıyor bunca çift, neden dağılıyor aileler?

O kadar ürettiğimiz şey var madem, bu fabrikalarda(!) kaç işçi istihdam ediyoruz? Ediyoruz da işsiz sayımız neden her geçen gün artıyor? Her ile üniversite açarken ki amaç ülkedeki işsizler güruhuna okumuş insan kazandırmak için miydi? Kars ilinde Marmaray’ı, Karaman’da üçüncü köprüyü hayırlamanın mantığı neydi? Seçilmiş üç-beşin yaşam standardını 80 milyonun standardı mı zannediyorsunuz yoksa?

Çok soru sorarım daha fakat şu aralar çok sık kullanmadığımız zekâmıza halel gelsin istemem.

Ama bir listem var benim. Saklıyorum. Ekliyorum.

Bu ülkenin geleceğini yakma pahasına geçmiş satanları, İçi boş vaad satanları, yalan satan, kelime satan, kurşun satanları…

2012’de Arakan Budistlerine silah satanları, ülkemin verimli toprağını, kâr eden kurumlarını satanları, içi boş müfredatıyla gençlerin zihinlerini satanları, AB Bakanlığı vebalini omzumuza yükleyerek ahlaksızlık satanları, bir neslin geleceğini satanları, yıllar sonra Anzaklara boğazı peşkeş çekip ecdadının haysiyetini satanları…

Kuru sıkı silahlarla tetikçilik yapanları, sözcüklerden ilmek yapıp vicdanı asanları..

Gazze’de kan, Bangladeş’te idam satanları, Rabia meydanında İhvanı satanları, Irak’ta ve Suriye’de çocukların sıcağını satanları, Arakan’da ülkelerin sınırlarını satanları! (tüm bunların iktidarla ne alakası var demeyin sakın. Kalbinizi kırarım. Engel olamasa bile, tepki zulmün hamisi Avrupa’dan medet ummak olmamalıydı. Bugün bile Mursi için Amerika’da bulunan heyet laf arasında(!) konuyu açacakmış. Ben demiyorum. Sayın Cumhurreisin açıklaması. Çemkirmeden önce iki dakika gerçeğin peşine düşün diye hatırlatıyorum)

Ey vicdan sahipleri! Allah aşkına aklınıza ve fikrinize müsaade edin bir anlığına. Tefekkür nimetinden tadın azıcık. Bu tat hoşunuza gidecektir. Sitem modunda takılı kaldığımı düşünenler olabilir.

Gördüklerimi ve görmediklerimi paylaşmam lazım. Yaptıklarımızyazdıklarımız kadar yapmadıklarımızın dayazmadıklarımızın da vebali olduğunu düşünenlerdenim. Yoksa bana ne?

Nasıl olsa Mahşer var. Onu da inkâr edemezler ya…

Kalbinizin sahibine emanet olun..

Eyvallah!!!"

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum