HÜDA-PAR: "Bardak Taşarsa..”

HÜDA-PAR: "Bardak Taşarsa..”
HÜDA-PAR Genel Başkanı Hüzeyin Yılmaz, Şırnak İdil'de 2 üyelerinin ölümüyle ilgili olaya ilişkin HDP'ye çok sert bir mesaj verdi.

Şırnak'ın İdil İlçesi'nde 2 HÜDA-PAR'lının ölümüyle ilgili olay hakkında Diyarbakır İl Başkanlığı'nda basın açıklaması yapan HÜDA-PAR Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz, özellikle başta olmak üzere HDP, PKK ve KCK ile bunlara yakın sivil toplum örgütlerine çok sert mesajlar verdi.

Yılmaz, "Fakat saldırıya uğrayan, hergün katledilen bu kitle, eğer bıçak kemiğe dayanırsa, o bardak taşarsa, kimse kontrol edemez. Bunu ben bile kontrol edemem. Bu noktada herkesin aklını başına alması lazım. Zilan'da Kürtler'i katledenlerin torunlarıyla bu iş olmaz. Cihangir yokuşundakilerle bu iş olmaz." dedi.

"BARDAK TAŞARSA BUNU BEN BİLE KONTROL EDEMEM..."

Yılmaz, HDP'nin seçimlerde yüzde 50'nin altında oy aldığı ilçe ve şehirlerde olay yaşanmadığını, ancak yüzde 50'nin üzerinde oy aldığı merkezlerde sık sık olayların yaşandığını öne sürdü. Yılmaz, "Bu noktada halkımızın bunu görmesi lazım. Halkın zarar görmemesi için yıllardır sabrediyoruz. Hz. Eyüb'ün sabrını gösteriyoruz. Fakat saldırıya uğrayan, hergün katledilen bu kitle, eğer bıçak kemiğe dayanırsa, o bardak taşarsa, kimse kontrol edemez. Bunu ben bile kontrol edemem. Bu noktada herkesin aklını başına alması lazım ve daha fazla tahrik, provoke etmemeleri lazım" ifadelerini kullandı. 

"ZİLAN'DA KÜRTLERİ KATLEDENLERİN TORUNLARIYLA BU İŞ OLMAZ"

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı da sert bir dille eleştiren Yılmaz, HDP'nin içinde MİT ve istihbaratçıların olduğunu iddia etti. Yılmaz, "Batıda çizdikleri o demokrat portreyi, ya da bir kısım medyanın parlatıp, cilalayıp sunduğu cici oğlan, şeker çocuk ise bunun gereğini yapmalıdır. Onlar ne yapılması gerektiğini çok iyi biliyorlar. Özel görüşmelerimizde onlara nasıl davranılması gerektiğini söyledik, çok iyi biliyorlar. Kürdistan'ın, Kürtler arası bir iç barışa ihtiyacı var. Kendi içindeki MİT ve istihbarat arttıklarını temizlemeleri lazım. İstihbarat ile iş tutmaktan vazgeçsinler. Zilan'da Kürtler'i katledenlerin torunlarıyla bu iş olmaz. Cihangir yokuşundakilerle bu iş olmaz. Çözüm burada Kürdistan'dadır ve Kürdistan'da barış ve huzur sağlanacak, çözümü burda arasınlar başka bir yerde değil." dedi.

"BATI'DA BARIŞ HAVARİSİ, DOĞUDA ELİNDE MOLOTOF..."

HDP'nin batıda barış ve demokrasi havarisi olduğunu, doğuda ise bir elinde molotof, diğer elinde kaleşnikof tüfekle toplumun iradesini rehin almaya çalıştığını söyleyen Yılmaz, "Batı'da barış ve demokrasi havarisi, Doğu'da ise bir elde molotof bir elde kaleş silahı, toplumun vicdanını, iradesini topyekün yaşamını rehin almaya çalışmak, ne ahlakidir, ne vicdanidir, ne de insanidir. Kürdistan coğrafyasında herkesin burada siyasi yaşamını devam ettirmeye ve var olmaya hakkı vardır. Buna silahlı örgüt ve elemanları dahil. Yasinimizi vahşice katleden örgütün katliama karışmamış diğer elemanları dahil burda siyaset yapmaya ve yaşamaya hakkı var. Ama onların da bunu anlaması bilmesi lazım, zihinlerine kazıması lazım. Kimse Kürdistan'da muhalifleri silah zoruyla, hele hele hür davanın bağlılarını, gönüldaşlarını Kürdistan'dan silah zoruyla göçettiremeyecek" dedi.

İşte o açıklamalardan çarpıcı satırlar:

Bu akşam İdil'in Xanike (Kozluca) Köyü'nde 2 üyemiz, daha önce PKK-KCK'den tutuklanıp cezaevine giren ve tahliye edilen ismi bizde mevcut şahıs tarafından tüm köylülerin de içinde olduğu grup silahla taranıyor. Sebep HDP'nin köydeki seçim çalışması. Kardeşim çatışma yok, karşı taraftan yaralanan hiç kimse yok. 90'lı yıllarda dahi örgütün silahla giremediği bu köyde, parti seçim çalışması altında gidip örgüt propagandası yaparak, halkı tahrik etmek, parti çalışmaları değil. Örgüt marşlarıyla PKK propagandasına dönünce köylüler bundan rahatsız oluyor ve köyden çıkmalarını istiyor. Bunun üzerine bir tartışma çıkıyor ve bu tartışmadan kin ve nefretle dolan, yüreği öfkeyle dolan ve gözleri kan bürümüş olan bu PKK'lı şahıs, aynı zamanda HDP'nin köy yöneticilerinden olan bu şahıs, evinden kaleş silahını alıp kalabalığı tarıyor; 'Siz nasıl HDP'lileri köyden çıkarırsınız' diye. Bir kez daha söylüyorum; HDP'lilere yönelik, karşı tarafa yönelik silahlı bir cevap verme girişimi dahi yoktur. Malesef iki kardeşimiz; biri bizim İdil teşkilatımızın üyesi, diğeri ise Cizre teşkilatımızın üyesi olan iki kardeşimiz, kaldırıldıkları hastanede şehit oluyorlar.

"PKK, KÜRDİSTANI KENDİ ÇİFTLİĞİ GİBİ GÖRÜYOR"

PKK zihniyeti, Kürdistanı kendi çiftliği gibi görüyor. Kürdistan'ı tek parti diktasıyla yönetmek istiyor. Hiçbir siyasi parti ve muhalife müsade etmek istemiyor. Kürdistan'da bu seçimde kendileri dışında kimseye oy çıkmasını istemiyor. Kırsaldan gelen haberleri biliyorsunuz; silahlı tehditle oy isteme mevcut. Bu tahamulsüzlüğü bırakmaları lazım. Muhalifleriyle bir arada yaşamayı öğrenmeleri lazım, kimsenin bir yere gideceği yok. Bunu o kalın kafalarına yerleştirmeleri lazım. Kürdistan'a huzur gelmesi için halk tarafından bu zihniyetin cezalandırılması gerektiğine inanıyorum. Eğer barajı aşarlarlarsa her gün bir yerde bir olay olacak, analar ağlamaya devam edecek.

"ARABULUCU YANDAŞ STK'LERİ BİZE GÖNDERMESİNLER"

Gerçekten Kürdistan'a barış gelmesini istiyorlarsa adam gibi bu işin sorumluları ortaya çıkacak. Bu noktada yetkili kimse ortaya çıkacak, bir daha olayların olmaması için ellerini taşın altına koysun. Kutsalları neyse onun üzerine yemin edip, 'bir daha provoke etmeyeceğiz' desin. Kürdistan'a huzur gelmesi için yemin etmeleri ve bu olayları kınamaları lazım. Yarın öbür gün arabulucu yandaş STK'ları bize göndermesinler. Gerçekten arabulucu olmak istiyen kişi ve kurumlar da bu saldırıyı ve 7 Ekim saldırısını, katliamını açık ve net bir şekilde kınamaları lazım.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum