Bu Da 'Tuvalet Makamı'

Bu Da 'Tuvalet Makamı'
Bugüne kadar eşine rastlanmayan bir skandal ortaya çıktı. Niğde Üniversitesi’nde bir teknisyenin başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmedi. Makam odası kurumun tuvaletine taşındı!

Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nda teknisyen olarak çalışan Cavit Tangüner’e çalışma odası diye, kapalı spor salonunda duş, tuvalet ve soyunma odası olarak kullanılan bir oda verildi. Kapısına da tabelaya işlenen ismi asıldı.

56 yaşındaki Tangüner, mesaisini geçirdiği havasız, izbe mekanda çayını içiyor, kahvaltısını yapıyor, misafirlerini ağırlıyor.

Şu an raporlu olan Tangüner, izin bitiminde tekrar buraya dönecek. Vahdet'in haberine göre, yönetim tarafından tahsis edilen sözde çalışma odasına ve bilmediği işlerde görevlendirilmesine isyan eden Tangüner, “Artık dayanamıyorum” diyor.

untitled-2-093.jpg

BURADA OTURACAKSIN!

Vahdet, Türkiye’de bugüne kadar eşine rastlanmayan bir skandalı ortaya çıkardı. Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nda (BESYO) teknisyen Cavit Tangüner’e kapalı spor salonundaki duşlu, lavabolu, tuvaletli soyunma odası, çalışma odası olarak tahsis edildi.

Yaklaşık 6 aydır burada oturan Tangüner, maruz kaldığı çağdışı muamelenin perde arkasını anlattı. Tangüner, 2006’da özelleştirilen Türk Telekom’dan geldiği için hep üvey evlat muamelesi gördüğünü belirtti. Kendisinden önce gelen bir teknisyenin hakaret ve tacizlerinin dayanılmaz boyutlara ulaşması nedeniyle idari binadaki teknisyen odasını terk ettiğini aktaran Tangüner, oda ve üniversitenin başka bir birimine gönderilme talebinin hep reddedildiğini söyledi. Yaklaşık 3 ay boyunca dışarılarda kaldığını belirten Tangüner, en son BESYO Müdürü Doç. Dr. Serkan Hazar’ın kendisini yanına çağırdığını, ‘1 Nolu hakem odası’ yazan kağıdı imzalattırdığını ve “Burada oturacaksın” dediğini anlattı.

untitled-3-041.jpg

OĞLU ZİYARETE GELİNCE UTANDI

Yaklaşık 6 ay önce tahsis edilen odanın oturulacak gibi olmadığını kaydeden Tangüner, “Tuvalet kokuyor. Bir de soğuk oluyor. Elektrik ocağı taktım. Oda bana verilmeden önce Rektör Bey, birkaç defa spora geldi. O odada duş aldı, gitti” dedi.

“Okula mutsuz geliyorum” diyen Tangüner, “Benim zoruma giden taraf şu: Sabah servisten inen tüm personel, idari binadaki odalarına gidiyor. Ben ise salondaki odaya geliyorum. Personele karşı ne yaptım? Beni ayrıştırıyorlar” ifadelerini kullandı. Tangüner ayrıca, söz konusu oda nedeniyle okulda kendisiyle alay edildiğini aktardı. Misafirlerini de bu tuvaletli yerde ağırladığını dile getiren Cavit Tangüner, “Askerden oğlum geldi buraya. Ben utandım ya! Kırılmayayım diye bir şey demedi de algıladım yani” diye konuştu.

untitled-1-181.jpg

NE ODA VERİYORLAR NE DE GÖNDERİYORLAR 

Devlet memuruna yakışır bir oda için BESYO yönetimine dilekçeyle başvurduğunu belirten Tangüner, “Müdüre ‘4 tane boş oda var’ dedim. Sana verirsem bu sefer burada çift kişi oturan hocalar da ister’ dedi. O odalar boş duruyor” bilgisini verdi. Yer değiştirme talebinin de “işler kalır” gerekçesiyle kabul görmediğini anlatan teknisyen Tangüner, "O zaman bana insan gibi davransana, ben de işimi yapayım? Ne oda veriyorlar ne de gönderiyorlar. Yıldım artık” dedi.

BİZİM İNANÇLARIMIZA DA TERS

Üyeleri Cavit Tangüner'e reva görülen muamelenin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Eğitim-Bir-Sen Üniversite Temsilcisi Prof. Dr. Erdinç Tutar, şunları söyledi: "Olay vahim bir olay. Bu çağda böyle bir muameleye tabi tutuluyor. Tuvaletin kokusu çok ağır bir koku. Biz de gittiğimizde onu fark ettik. Personel tuvaletin içindeki odada oturuyor işte. Çayını içiyor, gerektiğinde yemek yiyor, misafirlerini ağırlıyor. Bizim inançlarımıza da ters. 'Beni bu odadan alın' diye 4 kez dilekçe vermiş. Onu orada oturtmaya devam ediyorlar. Personele mobbing uygulanıyor."

OĞLUNUN LAPTOPUNU GETİRDİ  

BESYO'daki hizmet bölümünün internet ve telefon olmasına rağmen kendisine bilgisayar tahsis edilmediğini belirten teknisyen Tangüner, şöyle devam etti: "Normal bilgisayar istedim. 10 senedir vermediler. 'Bu nasıl iş hocam? Hem internete bakıyorum, arızasını falan gideriyorum. Bilgisayarım yok' dedim. Artık her şey internetten gönderiliyor. Arıza oluyor bilemiyorum, ondan sonra azar işitiyorum. Son çare çocuğuma aldığım laptopu götürdüm oraya koydum." Uzmanlık alanı olmamasına rağmen sözlü emirle zaman zaman kazana bakmakla görevlendirildiğini aktaran Tangüner, "Kazana bakmam için 4 tane belgem olması lazım. Öğrenciler soğukta mağdur olmasın diye 'evet' dedim" şeklinde konuştu. 


Vahdet / Erol Metin

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum