İşte HDP'ye Baraj Aştıran Manşetler

Hükümet’in terör örgütü ile masaya oturup müzakere yapmasına sorgusuz sualsiz destek çıkan bir kısım medya organının, bugün HDP’nin barajı aşıp AK Parti'nin tek başına iktidara gelmesini engellemesinden yakınmaya hakkı var mı?

Star, Sabah, Akit, Yeni Şafak, Takvim gibi gazeteler düne kadar HDP/PKK'ya laf kondurmuyor, Öcalan'dan "teröristbaşı" diye söz edilmesinden bile rahatsız oluyordu.

AĞIZLARINA BAKIYORDUNUZ

Bu bir kısım medya organı maalesef, bir iki ay öncesine kadar, okurlarını HDP’lilerin dolayısıyla Kandil’in, Öcalan’ın ağzına baktırıyordu.

HDP'ye hizmet eden hemen her açılım adımına “Büyük gün”, “Tarih yeniden yazılıyor” gibi manşetlerle destek veriyor, HDP’nin ne kadar barışçı, uzlaşmacı bir parti olduğu algısına hizmet ediyorlardı.

Üstüne bir de Öcalan'dan teröristbaşı diye söz edilmesine tepki gösteriyor; teröristbaşını "sayın" diye anıyorlardı.

"Yanlış yapıyorsunuz, terör örgütünün legalleşmesi, etnik ırkçılığın körüklenmesine hizmet ediyorsunuz" şeklindeki en ufak bir eleştiriye dahi tahammül göstermeyip, HDP'nin, PKK'nın, Öcalan'ın "şeytanlaştırılamayacağını" savunuyorlardı.

SİZİN ESERİNİZ

Çok değil, daha 1 Mart günü hemen hepsi aynı manşetlerle, bölücü terör örgütünün siyasi uzantılarının bölücü amaçlarına hizmette doruk nokta olarak gösterilen "Dolmabahçe masası"nı ballandıra ballandıra aktarıyorlardı.

Bu manşetleri ile HDP/PKK'yı legalleştirip kahramanlaştıran bu gazeteler, 7 Haziran'da Kürt seçmenin HDP'ye yönelmiş olmasının altında başka başka nedenler arıyor, aynaya bakmıyor.

İşte o manşetler:

ÖVÜP ÖVÜP GÖKLERE ÇIKARDILAR ŞİMDİ İSE...

Aynı gazeteler, son haftalarda ise el bebek gül bebek büyüttükleri HDP’nin gerçek yüzünü ortaya koyan haberler yapıyorlar; HDP'ye giden oylar, AK Parti'nin yeniden tek başına iktidara gelmesini engelleyecek boyuta ulaştığı düşüncesiyle bu oyları gere çevirmeye çalışıyorlar.

Hemen hergün HDP’nin iplerinin Kandil’de olduğundan; Kandil’in ipinin paralel yapıda, İsrail’de, Amerika’da, İngiltere’de olduğundan; HDP’nin özellikle tepe yönetiminin İslam karşıtı olduğundan; dertlerinin barış değil, kan olduğundan vs bahsediyorlar.

GÜNAYDIN!

Bu medya organlarının HDP gerçeğini bildikleri halde, açılım politikaları karşısında ses çıkarmayıp, HDP’nin büyümesine katkı sağladıkları belirtilirken, samimiyetsizliklerinin ispatı yorumları yapılıyor.

Millet bu medya organlarına şu soruları yöneltiyor:

“*HDP’nin iplerinin Kandil’de olduğunu, İmralı’da olduğunu yeni mi öğreniyorsunuz?

*HDP’nin / PKK’nın derdinin barış olmadığını yeni mi anladınız?

*HDP/PKK’nın birbirinden farksız örgütler olduğunu yeni me gördünüz?

*HDP/PKK’nın asla silah bırakmaya yanaşmayacağını, açılım politikaları ile kendine alan açtığını yeni mi fark ettiniz?

*HDP/PKK’nın zerdüştlüğünü, İslam karşıtlığını, Diyanet düşmanlığını, dini eğitime muhalifliğini yeni mi öğrendiniz?

*Bunların tek derdinin ırkçılık yapmak ve ülkeyi/milleti bölmek olduğunu yeni mi görebildiniz?"

KİMİN ESERİ?

Bu HDP, bu medya organlarının ballandıra ballandıra aktardıkları açılım politikaları öncesinde oyu ancak ve ancak yüzde 3-4 düzeyinde olan marjinal bir örgüttü.

Bugün ise, yüzde 10 barajını geçebilecek güce ulaşmış durumda.

HDP’nin yüzde 10 barajına dayanmasında, Hükümet’in açılım politikaları kadar, bu bir kısım medyanın süreci körükleyen sorumsuz yayınlarının da etkili olduğu gerçeği gözlerden kaçmıyor.

Habervaktim.com