Akif Beki Cem Küçük'e Çok Fena Saydırdı

Akif Beki Cem Küçük'e Çok Fena Saydırdı
Hürriyet yazarı Akif Beki, bugünkü yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Havuz Medyası gazetecilerinin yalakalık yaptığını ve bu sayede Erdoğan'ı yalnızlaştırdıklarını yazdı.

EĞER yazılıp çizildiği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yalnızlaştırmak için bir plan
yapılmışsa...

Ve eğer bu sinsi planın arkasında şeytani bir 'üst akıl' varsa...

Bugünlerde kendi mahallesinin uyarılarına karşı güya savunmak için Erdoğan'ın
üstüne kapananlar, tam da ona çalışıyor.

Müdafaa hattı diye çevresine dikenli tellerle barikat kuran, sağduyuyla arasına set
çeken, en pespaye zırvalarla sağa sola küfür kıyamet saldıran, beş paralık o infaz
mangaları var ya, işte onlar hep o üst aklın kullandığı 'yalnızlaştırma' ajanlarıdır.
Planı onlar uyguluyor.

Erdoğan'ın "Bana yeter" dediği milletin mevcudundan her gün üçer beşer adam
eksiltiyorlar.

Etrafına güya koruma duvarı örenler, onu kalın duvarlarla gerçeklik düzleminden
ayırıp başka bir düzleme, bir vehim ve vesvese dünyasına hapsediyor.

* * *

Düşünün ki yüzde 52'yle cumhurbaşkanı seçileli daha bir yıl bile olmadı. Kurduğu
parti, son seçimlerde yüzde 41'e yakın oy aldı. Ülkenin tartışmasız en güçlü, en
muktedir adamı. Bir işaretiyle milyonları peşinden sürükleyebiliyor. Hâlâ açık ara en
popüler siyasi lider. Sayısal destekte yanına yaklaşacak ikinci bir kişi yok.

E insaf! O da yalnızsa, ona da yalnızlık türküleri yakılacaksa zavallı diğerleri hangi
duyguları sömürsün, neyi istismar ederek kendilerini acındırsınlar?..

Bir şiir okuduğu için Pınarhisar Cezaevi'nde 4 ay yattı. İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı elinden alındı. Siyasetten men edildi. En yalnız, en yasaklı ve en kara
günleriydi.

Kanal 7 temsilcisi olarak Washington'da yaşıyordum. O 4 ay içinde yolum iki kere
Türkiye'ye düştü, ikisinde de ziyaretine gittim. Ondan önce toplam iki kere
karşılaşmışlığımız ya var ya yoktu oysa. Tanışıyorduk ama o kadar...

Bugün onun için ortalığa düşen, 'Var mı ikimize yan bakan' diye etrafa salya sümük
çemkiren cengâverler o gün etrafında değildi. Ne yalnızlık çektiğini söyleyecek, ne
bu tür ağlaşmalara yüz verecek, ne de 'Biz varız yanında, bize güven, sakın korkma
ha' diye kolpa yapan cingözlere fırsat tanıyacak kadar acıklı bir durum vardı.
Sonuçta bir yalnızlaşma sorunu da yaşamadı.

* * *

AK Parti'yle sahneye geri döndüğünde siyasetin dibe vurmuş seviyesini yukarı çekme
sözü verdi. Uzun yıllar da haklı olarak bununla övündü, siyasi rekabete kalite getirmekle.
Millet bıkmış usanmıştı çamur siyasetinden, sen-ben didişmelerinden, kayıkçı
kavgalarından.

Bunu gördü...

"Biz kadro partisiyiz" dedi. Erdemi öne çıkardı. Yüzüne karşı, hele aşırıya kaçan
övgülerle karşılaştığında yüzünü ekşitti. Şaklabanlığa ve ucuzluğa prim vermedi.

Değil güvenip iplerine sarılmak, paçozların paçozluklarına acı acı güldü en fazla.
Kendi partisini, diğerlerini karalayarak yüceltmedi. Kendi meziyetini, rakiplerinin
kötülüğü üzerinden anlatmadı. Ve bu ona ve arkadaşlarına her seferinde daha çok
kazandırdı.

"Ben değil biz" dedikçe büyüdü, siyasetine bereket kattı, kalabalığını arttırdı.
Çoğunluğun umudu oldu.

Şimdi kim ondan ve arkadaşlarından 2002 ruhuna geri dönmesini istese, ganimet
sofrasına üşüşmüş cebellezi haşeratı ayağa kalkıyor. 'Yalnızlaştırmayız' diye üstlerini
başlarını paralıyorlar.

Papaza kızıp oruç bozacak adamları kışkırtmak için görevlendirildiklerine yemin
edersiniz. Düşman çoğaltmak için çalışıyorlar, dost kazandırmak için değil.

Şahsen eğer bir gün bir yerde 'üst akıl' arayacaksam o da burasıdır. Ancak bir üst akıl,
bu çürük çarık elemanları o saflara yerleştirerek devreye sokmuş olabilir. Yoksa
mümkün müydü o kadar yakınına sokulmaları. Başka açıklaması yok.

* * *
Erdoğan'ı yalnızlaştırma planı diye bir plan varsa bilin ki o da bu ajanlar tarafından
yürütülüyor.

Her kim ki 'Eleştirilere kulak asma, bunlar seni yalnızlaştırmak istiyor' diye yaygarayı
basıyorsa üst aklın ajan provokatörü işte odur.

Her kim ki 'Sende hata, kusur olmaz; her şeyin en iyisini sen bilirsin, sen hiç yanlış
yapmazsın' diyorsa üst aklın musallat ettiği şeytan işte odur. Sağdan yaklaşarak
nefsini ifsat ediyordur.

Her kim ki 'Senin yanında ben varım, benim varlığım sana yeter, başkasına ihtiyacın
yok' diye fiştekliyorsa Erdoğan'ı yalnızlaştıran uyanık iblisin ta kendisidir o.
Hem de mart kedisi gibi cıyaklıya cıyaklıya, 'Yalnızlaştırmayız' diye diye adamı
yalnızlaştırırlar, siz bilmezsiniz o iblisleri.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum