Amerikan Hayranlığının Kökleri Eskilere Dayanıyor

Türkiye’nin adım adım 12 Mart’a doğru yol aldığı günlerin en meşhur olaylarından birisidir 6ncı Filo askerlerine atılan dayak ve denize dökülmeleri. Gençlik ünlü Johnson Mektubu ile ABD’nin Kıbrıs’ta seçtiği tarafı yanlış bulmuş, İsrail’e arka çıkması ve Vietnam olayları gibi pek çok sebepten ABD’nin emperyalizmini simgeleyen 6ncı Filo’ya diş bilemeye başlamıştı.

İşin üstüne bir de hükümetin birde aylar önce ziyarete hazırlık için İstanbul’da genelevleri boyatması ve diğer şehirlerden birçok güzel kadının bu genelevlere getirilmesi işin tuzu biberi olacak ve gençlik sağ – sol kavgası şeklinde birbirine girecekti.

Geçtiğimiz günlerde hakkın rahmetine kavuşan Oktay Sinanoğlu’da anlattığı çocukluk anılarında, o dönemde Ankara ‘da her köşe başında görülmeye başlayan ABD’lileri gözler önüne sererek aslında bu işlerin Menderes’ten daha önce başladığını söylemişti.

Şimdi açıklayacağımız belge ise pek çoklarını ters köşe edecek türden bir habere ait:

1929 yılının Mart ve nisan aylarında ülkenin gazetelerinden birinde tuhaf bir şekilde çarşaf çarşaf bekarlık vergisi ile ilgili haberler yapılmaya başlanmıştır. Pek çok isimden konu ile ilgili görüşler alınmakta, karikatürler ile birlikte konu tam bir akıl tutulmasına doğru gitmektedir.

Tam da o günlerden birisinde 29 Mart 1929 günü Akşam gazetesinde bir üçüncü sayfa haberi yapılmıştır.

Yazıya eklediğimiz kupürde de görüleceği üzere gazete ADB Kruvazörü komutanı Amiral Dayton’un limana gelince karaya ille de kendi otomobili ile çıkmak ve doğrudan ABD sefaretine gitmek üzere ısrar ettiğini belirtmektedir. Haberin devamında gazete, liman şirketinin kısa süre içinde arabayı yerinden alarak Tophane rıhtımına çıkardığını, bu işlemin tam on beş (15) dakikada tamamlandığını, Amiral Dayton’un ise arzusunun bu kadar kısa sürede getirilmesinden pek memnun olduğunu nakletmektedir. 

Ezcümle ABD donanmasına ait bir geminin hasbelkader kahramanı olmuş bir şahıs ziyaret için geldiği ülkemizde karaya ille de kendi aracıyla çıkmakta ısrarcı olmuş, devletin liman görevlileri ve hatta yetkilileri ise haddini bildirmek yerine ne isteniyorsa yapmayı görev bilmişlerdir.

Daha da ilginci ise aynı gazetede 4 Nisan 1929 günü yapılan haberdir. Habere göre Polis müdüriyetinden önceden hazırlık olarak İngilizce dersi verilen polisler, “Muallimleri Töli” ile beraber Kruvaziyere ziyarette bulunmuşlar ve gemide gezmişlerdir.

7 düvel ile mücadele ederek kurulan ve her santimi şehit kanı ile sulanmış bu topraklar da bir gazete ve devlet yetkilileri, bir ABD gemisini ziyaret için polislere günlerce İngilizce dersi verilmesini normal karşılamış, bağımsız bir devletin liman idaresi ise sıradan bir donanma kaptanının her isteğini daha doğrusu kaprisini yerine getirmeyi emir telakki etmiştir.

Habervaktim.com