IŞİD, Batı’nın Aspirini Oldu: Şimdi De Mısır'da

IŞİD, Batı’nın Aspirini Oldu: Şimdi De Mısır'da
Büyük Ortadoğu, Büyük İsrail için sahneye sürülen IŞİD, resmen aspirin oldu. Hangi ülkede ele geçirilecek bir hedef varsa IŞİD bir anda orada bitiveriyor. Üstelik İslam adına, Müslümanlara saldırıyor.

Batılıların terör örgütlerini kullanarak ülkeleri bölme parçalama stratejisi IŞİD ile zirve yaptı. Aslında adı bile ilginç seçilmiş bir örgüt bu IŞİD. Arapça telaffuzu “El-Devle El-İslamiye fi el-Irak ve el-Şam”. Batılılar ise bunu alıp “Islamic State of Iraq and Syria” diyorlar ve ISIS halinde kısaltıyorlar. Mısır’ın ünlü ana tanrıçası İsis’e açıkça bir gönderme yapılıyor belki ama sözde bu örgüt İslam adına savaşıyor. Lakin bu savaşta İslam’a aykırı ne varsa onu yapıyorlar.

Savaşın tarafı olmayan ve ABD, İngiliz gençlerine “bu sizin savaşınız değil” diyen gazeteci Foley’i infaz ederek, resmen ABD ve İngiliz stratejistlerin ekmeğine yağ sürüyorlar. Suriye’de ise rejim yerinde dururken onlar Sünni muhalefete sataşıyorlar. “İsrail orada” dediğinizde “İsrail fitnenin tarafı değil” diyerek aklın inkarıyla eşdeğer bir cevap veriyorlar. Ancak bunu diyen IŞİD Filistin halkının direnişinin sembol örgütlerinden HAMAS ve El Fetih’i “kökünüzü kazıyacağız” diyerek tehdit etmekten de geri durmuyor.

İsrail’in menfaati ve petrol için nerede çıkar varsa sahaya sürülen IŞİD fiili olarak Suriye, Irak ve Libya’da toprak elde etmiş durumdaydı. Libya’nın ve Irak’ın petrolü, Irak’ın ve Suriye’nin ve hatta Türkiye’nin, İsrail’in yutması için hazırlanması gereken Arz-ı Mevud için bölünmesi gereken toprakları gibi her konuda IŞİD artık aspirin görevi görmekte.

Aynı IŞİD şimdi de Mısır’da sahneye çıkmış durumda. Hem de Gazze’nin burnunun dibinde bir alanda: Sina’daki Şeyh Zuveyd’’de. Haberler de “militanların buradan Gazze’ye ilerlemesinden endişe ediliyor” dese de aslında bunun anlamı “IŞİD Gazze’ye saldıracak” demek ve alenen hedef göstermek.

İş İhvan’a gelince kanlı infazlara imza atan, darbenin ardından binlerce insanı Rabia meydanında kurşuna dizdiren, darbeci Sisi’nin ordusu, ne hikmetse birkaç militanın koca kasabayı ele geçirmesine, yollara mayın döşemesine etkisiz kalıyor. Militanlar ünlü El-Ariş’ten ise az biraz uzaktalar.

Gelişmeler hakkında ilk resmi açıklamayı yapan Başbakan İbrahim Mehleb, Mısır’ın ‘resmen savaş halinde olduğunu’ söylüyor.

Peki, kimle?

Kasabayı ele geçiren militanlarla!

Mısır’ın makarna ticaretine kadar elinde tutan ve savaştan çok ticaretle uğraşan Mısır ordusu ise “Silahlı kuvvetler, teröre karşı acımasız bir savaş yürütmektedir. Bu kara terörü kökünden sökmek için gereken tüm istek ve kararlılığa sahibiz. Sina terörden temizlenene kadar durmayacağız” deniliyor. Mısır ordusu, başarılı bir operasyonla militanların püskürtüldüğünü duyursa da bölgeden gelen haberler aksini gösteriyor. Yerel gazeteciler ve bölge sakinlerinin aktardıklarına göre, IŞİD militanları Sina’daki Bedevi kasabası Şeyh Zuveyd’i ele geçirdikten sonra yollara mayın döşeyerek Mısır güçlerinin yaklaşmasını engellemiş durumda. Yukarda da belirttiğimiz gibi ünlü El-Ariş’te bir sonraki hedef gibi görünüyor.

Bir Jandarma albayının AFP’ye yaptığı açıklamaya göre, militanlar Şeyh Zuveyd’de çatılara çıkarak karakola roket güdümlü el bombaları atmaya başlamışlar. En ilginç açıklama ise kasabanın bir sakininden geliyor: kasaba halkından Ayman Muhsin “Saatler boyunca militanlar ellerini kollarını sallayarak sokaklarda dolaşıp mayın döşedi. Zuhor’daki ordu kampına roket güdümlü el bombaları ve mermi yağdırdılar” diyerek anlatıyor.

Daily News Egypt’e konuşan Albay Muhammed Süleyman, kasabanın düştüğünü reddederken telefonla yaptığı açıklamada, “Kuşatma altındayız, militanlar kentin içine girmiş değil. Kent militanların eline düşseydi sizinle konuşamazdım” diyor.

Haberlerin bundan sonrası ise IŞİD’in neden ortaya çıktığına dair önemli bilgiler içeriyor ki aslında bu haberlerin bu kısımları ise algı operasyonun en önemli kısmı.

Sözde, Mısır’da Bedevi yerleşimlerinin bulunduğu çöl bölgesi Sina’da, Müslüman Kardeşler kökenli Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin 2013 yılında darbeyle görevden alınmasının ardından, Radikal İslamcı gruplar askeri hedeflere saldırılarını artırmış ve Ensar Beyt el-Makdis adlı bir grup IŞİD’e bağlılık bildirerek “Sina Devleti” adını almışmış.

Yerseniz.  

vd-019.gif

Ordu kaynaklarına göre IŞİD militanları şaşırtıcı derecede sofistike silahlar kullanmaktalar. Ellerinde Rus yapımı Kornet tank savar füze, havan, uçak savar silahlar ve diğer güdümlü füzeler bulunmakta. Mısır ordusu ise bölgeye müdahale amacıyla F16’larla saldırılar düzenliyor ki bununla sonuç alınması açıkça imkansız. Mısır kayıplarının 200 asker civarında olduğunu iddia edenler bile çıkıyor.

Mısır ordusu ise şeref sayısı niyetine “100 terörist öldürdük, 23 tanede hava bombardımanında öldü” diye sosyal medyadan paylaşımlar yapmakla meşgul.

Gazze’de şeriat ilan edeceğini ilan eden IŞİD’in Gazze’ye yürümesi konusunda endişeli olan Mısır’ın İsrail’den destek istediği bile iddia ediliyor. İddianın detayında ise Sisi’nin “Gazze İsrail’in sorumluluğunda olduğunu” kabul ederek, İsrail güçlerini Mısır topraklarına davet edeceği belirtiliyor.

Sadece Mısır ayağında bile IŞİD taşı ile ABD-İsrail eksenin havadaki kuş sürüsünde kuş bırakmadığını okumamız gerekiyor. Kazanım listesi ise oldukça derin:

  • IŞİD ile savaşanlar meşrulaştığına göre (Suriye PKK’sı nasıl meşrulaştı ise) bugünden sonra Darbeci Sisi’de meşrulaşacaktır.
  • Zaten en zor şartlarda hayatını devam ettirmeye çalışan Filistinli kardeşlerimize bir kıyımda sözde Müslüman IŞİD tarafından yapılacak ve İsrail’in ekmeğine yağ sürülecektir. IŞİD oradakilerin tamamını bile öldürse İsrail’in bundan rahatsız olacağını sakın kimse düşünmesin.
  • İsrail gibi bölgeyi yutmayı hedefleyen bir devlet, halkla ilişkiler çalışması adına, hem Filistin hem de Mısır halkı için kurtarıcı rolüne soyundurulmaktadır. “Bakın sizi IŞİD’den kurtardık” denilmesine zemin oluşturulmaktadır.
  • Mısır halkına, “İşte İhvan ve İslami akımlar sizi buraya götürüyor” denilecek ve antiİslam propagandası yapılacaktır.
  • Gemilerin geçmesine izin vermeyen İsrail, IŞİD’in Gazze’ye geçmesine izin verirse ki bir oldu bitti ile bu pekala mümkün, HAMAS ve El Fetih zayıflayacak ve sonraki adımda İsrail ordusu için kolay hedef haline gelecektir.
  • Batı destekli IŞİD, gözünü Lübnan’a dikecek ve bu sefer’de İran’ın gözbebeği Hizbullah’ı yok etme hedefine soyunacaktır.
  • Kuzeyde Suriye’yi parça parça eden güçler Lübnan’ı ise kasabalarına kadar parçalayacak ve İsrail için kolay lokma haline getirecektir.
  • Suriye ve Hizbullah ortadan kalktığında zaten Yemen’de İran destekli Husiler ezildiği için ortada bir Şii Hilal’i kalmayacak ve İran’da hedef tahtasına konulacaktır.
  • Kuzeyde oluşturulan koridora müdahale etmediği takdirde eli kolu bağlanacak olan Türkiye’nin de parçalanacağını görmemek artık imkansızdır. Ki zaten yıllardır Kürtlerle, Yahudilerin aynı kökenden olduğuna dair yayınlar yapılmakta ve üst düzey ilişkiler sürdürülmektedir.
  • Müdahale imkanı ortadan kalkan Türkiye’nin olmadığı bir ortamda İsrail artık bu bölgede yeni Osmanlı olarak “huzur sağlayıcı” kimliğine kavuşacak ve bölgede demir yumrukla yöneteceği büyük İsrail’i kuracaktır. Şehir efsanesi gibi görülen ISRAEL açılımı sonunda gerçekleşecektir: Iraq, Syria, Royaum De Jordan, Anatolia, Egypt, Lebanon yani, Irak, Suriye, Ürdün, Anadolu, Mısır ve Lübnan topraklarına sahip İsrail.

Habervaktim.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum