Yıl 2015: Doğan Medya Hala “Biz Bursa’da Şeftali Üretelim” Kafasında

Yıl 2015: Doğan Medya Hala “Biz Bursa’da Şeftali Üretelim” Kafasında
Rahmetli Erbakan ilk motoru yaptığı günlerdeki ortamı aktarırken yerli işbirlikçilerin sürekli “bizim ağır sanayi ile işimiz ne, biz Bursa’da şeftali üretelim” dediklerini aktarırdı sürekli. Görünen o ki devir değişse de işte o kafa değişmiyor.

Ekonomimizde kangren haline gelen en önemli cari açık kaynaklarından birisi olan teknoloji ürünleri ithalatından dolayı getirilmeye kalkılan ek vergilerin yerli üretime olumlu yansıması düşünülürken Doğan Medya yazarı Erdal Sağlam tam tersini öngören yazılar kaleme aldı. Yazının tümünü değerlendirdiğinizde ise (aslında daha başlıkta bile sonucunu ilan ediyor) ortaya çıkan ana fikir şu: “Bizim yerli üretim zaten aslında montajdan ibaret. Üstelik bu işinde ucu ithalata dayanıyor. Kısaca üretemeyeceksek ek vergiye gerek yok. Biz bu ürünleri onlardan alalım.” Ezcümle diyor ki Erdal Sağlam: “bizim teknoloji üretmekle işimiz ne, biz Bursa’da şeftali üretelim.”

İşte o yazı:

“Cep'te işe yaramayacak ek vergi baştan belliydi

GEÇEN yılın sonunda yerli üreticilerin şikayeti üzerine başlatılan elektronik ürünlerinde damping soruşturması ile ithalata ek vergi geleceği de belli olmuştu. Sektör yetkilileri bu kararı Nisan ayı gibi bekliyordu ama seçim nedeniyle bu verginin konulması ertelendi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, geçen hafta bu ürünlere 1 ay içinde ek vergi geleceğini açıkladı.
Sektör yetkilileri ile o dönem konuştuğumda gelecek ek verginin yüzde 20 civarında olacağını söylüyorlardı. Şimdi çıkarılan "yüzde 30 ek vergi" söylentilerin bilinçli olduğunu, yüzde 20 civarında ek vergi konulunca gelecek tepkilerin şimdiden yumuşatılmaya çalışıldığını düşünüyorum.
Peki, sektör soruşturma açılır açılmaz bu verginin geleceğini nereden biliyordu?
Birkaç üretici dışında GSM şirketleri ve doğal olarak ithalatçılar neden bu ek vergiye karşı çıkıyor, işe yaramayacağını söylüyor?

Soruları uzatabilirsiniz ama sonuç değişmiyor.
Her şeyden önce sektör, üretici firmalara el altından "resmi olarak şikâyette bulunun" denilip ve resmi yazılar üzerine hemen soruşturma başlatıldığı görüşünde. Bu peşin anlaşmanın altında ne var bilinmiyor ama ülkenin çıkarlarının olmadığı kanısı çok hakim...
Neden ülkenin yararı yok derseniz; çünkü söylenen amaca ulaşmayacak bir tedbir olduğu gibi, bizi Dünya Ticaret örgütü (DTÖ) başta, dünyada komik duruma düşürebilecek, yanısıra bazı ülkelerle aramızı bozabilecek bir karar.
Ülkenin işini yaramayacağı kesin çünkü cep telefonu, tablet gibi hedef ürünlerin yerli üretimini artırarak ne cari açığı azaltabilirsiniz, ne de ülke sanayine destek olabilirsiniz. Çünkü bu ürünlerde, bazı üreticiler yerli katkıda yüzde 50'yi geçtik deseler bile, herkes biliyor ki; dolaylı ithal ürünlerle birlikte yerli üretimdeki ithal katkı oranının yüzde 80'in altına inemiyor. Burada üretilmiş gibi gösterilen ara ürünlerin girdileri de ithal. Bu ürünlerde işçilik payının ortalama yüzde 3 olduğunu düşünün, gerisini anlayın.
Üstüne üstlük ekran başta olmak üzere, örneğin yerli cep telefonu üretiminde, bu kadar ithal girdiye rağmen, teknolojik ilerlemenin çok gerisinden geliyoruz.

BİRKAÇ AYDA KALKABİLİR

Türkiye'de cep telefonunda yenileme talebi diğer ülkelere kıyasla yüksek değil hatta düşük ve bu talep teknoloji yüksek ürünlere. Yani asıl kullanıcı kesim yerli ürün kullanmayacak. O zaman yolcu beraberi ve kaçak cep telefonun artması kaçınılmaz. Kısacası; ek vergi düşük kalırsa bu kesim vergisini ödeyip yine aynı telefonu alacak, vergi yüksek olursa kaçak yollardan gelen telefon sayısı artacak. Öyle olunca da ek vergi koyunca ithalat faturasını fiilen azaltmadığınız gibi vergi gelirinden de olacaksınız. Ekonomide de kural bu; su akar yatağını bulur...
DTÖ'ye 2014 sonunda başvuru yapıldı, soruşturma açıldı ve soruşturma gereği mecburen Mart ayı başında tüm sektörün Ankara'da görüşleri alındı. Bir çok rapor bir işe yaramayacağını gösteriyordu ama Bakanlık ek vergide kararlıydı.
DTÖ bu soruşturmalarda 9 ayda karar veriyor, 6 aya kadar da uzatma alabiliyor. Şimdi bu karar nedeniyle aramızın bozulacağı G. Kore, Çin gibi ülkeler DTÖ'de etkin yani daha kısa süre bile karar çıkartabilirler. Çıkacak kararın "damping yoktur" kararı olacağı kesin gibi çünkü daha önceki örnekler var.
Temmuz'da ek vergi koydunuz diyelim, birkaç ay sonra DTÖ "damping yok" dediğinde bu ek vergiyi kaldırmak zorundasınız. Bunu herkes de biliyor...
Peki, önceden zararı belli, yararı olmayacak karar niye alınır? Ya da Bir bakanın "Bir ay sonra ek vergi alacağım" demesinin ardında başka bir şey mi var?
Gördüğüm şey; bu kafayla Türkiye'nin sanayi ülkesi olamayacağı kesin... “

Habervaktim.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.