Yok Artık!

Yok Artık!
İnsanlığı adeta vampir gibi sömüren faiz belası Türkiye’de hiç bu kadar “sevimli” hale getirilmemişti. Bankalar; “Ramazan krediniz hazır”, “bayram krediniz bizden”, “kurbanda en düşük faiz”, sloganlı reklamlarıyla faiz belasını meşrulaştırmaya çalışırken,

Hem cehalet, hem gaflet hem de ihanet

Hiçbir ideolojiye, hiçbir beşeri ekole payanda olması mümkün olmayan İslâm dinini, modern dünyaya entegre ederek, kapitalist düzene can simidi yapmaya çalışan anlayışın Kur’ân eksenli dünya görüşü, faizi Kur’ân’ı Kerim’den söküp atma cüretine kadar ulaştı. Yeni çıkan bir mealde banka faizinin haram olmadığı cehaletinde bulunulurken, faize “hizmet bedeli” kılıfı giydiriliyor. Riba kavramının tefecilikle sınırlandırılmaya çalışılan mealde, modern tefeciler olan bankaların deyim yerindeyse merdiven altı tefeciliğini önleyen önemli bir faktör olduğu gafletine düşülüyor.

ALLAH’LA SAVAŞANLAR, KAYBETMEYE MAHKÛMDUR

“Faiz Kur’an-ı Kerim’de en büyük günahlardan birisi olarak ifade edilmiştir. Faiz, aynı zamanda yoruma açık olmayan biçimde haram olarak beyan edilen bir günahtır. Kim ki faiz alır verir, muamelesinde bulunur, buna yardımcı olursa aynı kategoridedir, aynı şekilde günaha ortak olmuştur”

ÇAĞI KUR’AN’A UYDURMAMIZ GEREKİR

“Çağı Kur’an-ı Kerim’e uydurmak zorundayken, Kur’an-ı Kerim’i çağa uydurmaya çalışan, haramlarını, günahlarını bir kılıf bulmaya zorlayan insanlar her dönemde maalesef olmuştur. Dünyalık işlerini, küçük dünyalarını, haramlarını kendilerine uydurmaya çalışanlar elbette hüsrana uğrayacaklardır.”

Milletin gönlündeki islâmı yok etmek istiyorlar

“Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı’na çok büyük görev düşmektedir. Mealler ehli sünnet inancının dışında olduğu için bu milletin gönlünde olan İslam mayasını da yok etmek isteyen şeytanlar aramızda dolaşmaktadır.”

Meal çalışmalarındaki hatalara her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Yeni çıkan “Kerim Kur’an” adlı meal çalışmasında hatadan öte cinayet olarak nitelendirilebilecek faiz yorumu bu kadar da olmaz dedirtti. Meal yazarının bankaların aldığı faizi haram saymayarak “hizmet bedeli” şeklinde yorumlaması, Kur’ân-ı Kerim’de “Allah ve Resulüne savaş” olarak tanımlanan faizin kapitalist sistemin tapınakları olan bankaların meşrulaştırılmasına önayak oluyor.

MEAL ENFLASYONU

Türkiye’de farklı şahıslara ait yüzlerce Kur’ân-ı Kerim meali bulunuyor. Neredeyse her cemaatin, her gurubun bir mealinin olduğu düşünüldüğün de Türkiye’deki meal enflasyonunun hangi boyutlara ulaştığı kolayca görülebiliyor. Yazılan bazı meallerde ciddi sıkıntıların olduğu biliniyor. Kimi zaman art niyetli, kimi zaman ise art niyetsiz olarak meallerde ciddi hataların yapıldığı işin erbabı olanlar tarafından dillendiriliyor. Yapılan hatalar, metni ilahi koruma altında olan Kur’an-ı Kerim’in âyetlerinin manasının tahrif edilmesine ve ciddi itikadi problemlerin oluşmasına yol çıyor.

BANKA FAİZİ MEALE KADAR GİRDİ

Bakara Suresi’nin 275. âyetinde açık bir şekilde faiz haram kılınırken, ‘Kerim Kuran’ adlı mealde âyetin manası tahrif edilerek banka tarafından halktan alınan faiz miktarının kredi ve beraberinde getirdiği hizmetlerin bir karşılığı olduğu, haksız fazlalık sayılmayacağı ifade ediliyor. Bununla da yetinmeyen meal yazarı, modern tefeciler olan bankaların deyim yerindeyse merdiven altı tefeciliğini önleyen önemli bir faktör olduğunu vurguluyor.

MEALLERDE FAİZ TEŞVİK EDİLİYOR

“Riba yiyenler, ancak şeytanın bir dokunuşuyla çarptığı kimselerin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, “Alışveriş de riba gibidir” demelerindendir. Oysa Allah, alışverişi helal, ribayı haram kılmıştır.

Kim Rabb’inden gelen öğütle ribadan vazgeçerse, geçmişte aldığı onundur. Onun kararı Allah’a kalmıştır. Kim tekrar ribaya dönerse, işte onlar ateş ehlidirler ve orada sürekli kalacaklardır.”

(Kerim Kur’an Meali Bakara Suresi 275. âyeti) Kerim Kur’ân mealinin yazarı Erhan Aktaş, yazdığı mealde Bakara Suresi’nin 275. âyetini verdikten sonra dipnotta bankacılık sistemindeki faizin önemli bir kısmının haksız fazlalık kapsamına girmediğini, bankalar tarafından alınan faizin sunulan hizmetlerin bir karşılığı olduğunu iddia ediyor. Bununla da yetinmeyen yazar, bankacılık sistemindeki faizin tefeciliği önleyen en önemli faktörlerden biri olduğunu söylüyor.

FAİZ = “ALLAH VE RESULÜNE SAVAŞ”

Bakara Suresi 275. âyet için yazarın yaptığı bu yorumlar, bankaların aldığı faizin haram olmadığını ancak tefecilerin aldığı faizin haram olduğunu iddia ederek, adeta “bankalara gidip gönül rahatlığıyla kredi çekebilirsinin mesajını veriyor. Oysa Allah sadece birkaç âyet sonrasında faizin Allah ve Resulüne açılan bir savaş olduğunu şu şekilde buyuruyor: “Ey iman edenler! Allah’tan korkun. Eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terk edin.”, “Böyle yapmazsanız, bunun Allah’a ve Peygamberine karşı açılmış bir savaş olduğunu bilin. Eğer tevbe ederseniz sermayeniz sizindir. Böylece haksızlık etmemiş ve haksızlığa uğramamış olursunuz.” (Bakara Suresi 278, 279. âyetler)

Müslümanı kandırmaya çalışan, şeytanın kendisidir

Allah-u Teâla’nın Kur’an-ı Kerim’de açıkça yasakladığı ve Peygamber Efendimiz (sav)’in “ayaklarımın altındadır” buyurduğu faizlerle ilgili olarak meal enflasyonunda bazı isimlerin “Helal alışveriş” sınıfına sokmaya kalkışmasını İlahiyatçı Doç. Dr. Nedim Urhan Hoca, din ile savaş olarak niteledi. Son dönemde Ehli Sünnet inancını törpülemeye çalışan bir meal yazımının gündeme geldiğini belirten Urhan, “Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığına çok büyük görev düşmektedir. Bunun mesuliyeti gerçekten önemlidir. Mealler Ehli Sünnet inancının dışında olduğu için bu milletin gönlünde olan İslam mayasını da yok etmek isteyen şeytanlar aramızda dolaşmaktadır” diye konuştu.

Allah’la savaşanlar, kaybetmeye mahkûmdur

Mevlüt Özcan Hoca ise, ehlisünnet inancı dışında meallerde, Müslümanların kafasını karıştırmak adına yapılan hiçbir yoruma ve yazılan hiçbir şeye itibar edilmemesi gerektiğini ifade ederek, “Faiz Kur’an-ı Kerim’de en büyük günahlardan birisi olarak ifade edilmiştir. Faiz, aynı zamanda yoruma açık olmayan biçimde haram olarak beyan edilen bir günahtır. Kim ki faiz alır verir, muamelesinde bulunur, buna yardımcı olursa aynı kategoridedir, aynı şekilde günaha ortak olmuştur” dedi. Allah’ın haram olarak bildirdiği bir günahı, değiştirmeye, yorumlayarak inkar etmeye ve başka yönlere kaydırmaya çalışanların Allah (c.c) ile savaş açmaya çalıştıklarını belirten Özcan, “Allah’la savaşanlar elbette kaybetmeye mahkumdur” diye konuştu.

Çağı Kur’an’a uydurmamız gerekir

Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresi’nde açıkça faizin (Riba’nın) haram olduğuna dair ayet bulunduğuna dikkat çeken Mahmut Toptaş, Peygamber Efendimiz’in Veda Hutbesi’nde “Biliniz ki faizin her çeşidi kaldırılmıştır. Allah böyle hükmetmiştir” sözleriyle faizi yasakladığını hatırlatarak, “Çağı Kur’an-ı Kerim’e uydurmak zorundayken, Kur’an-ı Kerim’i çağa uydurmaya çalışan, haramlarını, günahlarını bir kılıf bulmaya zorlayan insanlar her dönemde maalesef olmuştur. Oysa çağı yaratan Allah’tır, çağın ve zamanın içinde yaşayan da insandır. Bu zihni, kalemi, anlayışı, düşünceyi insana veren, insana terakkiyi sağlayan da Allah’tır. Dünyalık işlerini, küçük dünyalarını, haramlarını kendilerine uydurmaya çalışanlar elbette hüsrana uğrayacaklardır.” dedi.

Milli Gazete

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum