Karakolda Doğru Söyler Mahkemede Şaşar

AK Partili belediyenin konserine gittiniz mi yandınız demektir. Üzerine bir çarpı attılar mı yandın ömür boyu kurtulamazsın” dedi.

Sinemadan müziğe, tiyatrodan edebiyata her alanda dindar kesimi “özgürlükçü” olmamakla suçlayan ve her fırsatta “sanata özgürlük yok” diye ayağa kalkan sol kesim, kendi kalesine gol attı. Sıklıkla “baskıcı” olduğunu iddia ettiği iktidar ve dindar kesim hakkında yıllardır özgürce eleştirilerde bulunan  protest müzik sanatçısı Selda Bağcan, Hürriyet gazetesine verdiği bir röportajda da önce iktidarın baskıcılığından dem vurmayı ihmal etmedi. Kendisine yöneltilen “Sanatçılar içinde Silivri korkusu diye bir şey var, öyle mi?” sorusuna, “Kimsenin gözünün yaşına bakmıyorlar. Sizin duruşunuz, sanatçı oluşunuz önemli değil. Belki bir şey söylesem yallah Silivri’ye. Ben sonuçta bunları hiç tasvip etmiyorum” cevabını verdi. CHP konserlerine gidip HDP’ye oy vermenin doğru olmayacağını söyleyen Bağcan, diğer taraftan “Ben ne şucuyum ne bucuyum, hümanistim” vurgusu yaparak sıklıkla “Bizim sol kesim” ayrımı yapmayı da ihmal etmedi.

BAĞCAN’DAN MAHALLE BASKISI İTİRAFI

 Röportajında “İnsan hakları ve hümanizma temelli şarkılar söylemek lâzım” şeklinde konuşan Bağcan, laf “bizim sol kesim” dediği kendi mahallesine gelince ise kendisine AK Partili belediyelerden de konser talebi geldiğini belirterek, “Van’da bir kasabanın AK Partili belediye başkanı telefonda hayranlıktan ağladı, çağıracağını söyledi. Sonra tabii Kültür Bakanlığı ona ödenek vermedi, gidemedik. Ben tüm belediyelerin konserlerine gitmek isterim çünkü belediye halkındır, o partinin bu partinin elinde olması önemli değil” diye konuştu. Bağcan, röportajın bu bölümünde, kendi mahallesindeki baskının, sol kesimdeki sanatçılar üzerinde oluşturduğu korkuyu gözler önüne seren şu ibretlik itirafta bulundu: “Bizim sol kesim deseniz, sağdan daha tutucudur. AK Partili belediyenin konserine gittiniz mi yandınız demektir. Üzerine bir çarpı attılar mı yandın ömür boyu kurtulamazsın.”