Baykal takiyesi!

Baykal takiyesi!
Her defasında aynı samimiyetsizliği sergileyen Deniz Baykal'ın, Parti Meclisi’ndeki “dinî STK’ları destekleyin, dinî faaliyetleri cemaatlere bırakın” önerileri getiren raporu dört yıldır uyuttuğu ortaya çıktı.

ARADAN 4 YIL GEÇTİ AMA RAPORDAN SES YOK
CHP Parti Meclisi Üyesi Enis Tütüncü, 2004 yılında “İnsan Odaklı Sol” isimli raporunda, dini özgürlüğün genel özgürlüğün vazgeçilmez bir parçası olduğunu belirterek, devletin dini temelli sivil örgütleri destekleyip, laikliğin gereği olarak dinî hayatın da yine STK'lara devredilmesini istedi. Tütüncü’nün raporu aradan geçen dört yıla rağmen Baykal ve parti yönetimi tarafından dikkate alınmamaya devam ediliyor.

RAPORDA HANGİ ÖNERİLERDE BULUNULUYOR?
CHP Parti Meclisi raporla ilgili olarak hiçbir girişimde bulunmadı, olumlu ya da olumsuz bir karar almadı. Özgürlüklerin bir bütün olduğu vurgulanan raporda, “Sendikal, siyasal, dinsel özgürlükler ve onlara güç veren örgütlerin özgürlüğü mümkün olabilmelidir. Yasakları tanımlayan anayasa anlayışından, özgürlükleri tanımlayan anlayışa geçilmelidir” deniliyor.

İNANÇ DÜNYASI SİVİL TOPLUMA DEVREDİLMELİ
Din duygusu ve dini inançların baskı altına alınamayacağı ifade edilen raporda, “Laiklik, toplumdaki farklı inançların barış içinde birlikte yaşama yöntemidir. Bir devlet yönetimi anlayışıdır. Laik devlet, din-inanç-düşünce özgürlüklerinde farklılaşanlar arasında bir taraf değildir. Aksine ortak güvenliğin düzenleyicisidir. Ancak, laikliğin uzun vadedeki gereği, inanç dünyasının sivil topluma devredilmesidir” satırlarına yer veriliyor.

BİREY DEVLET İÇİN DEĞİL, DEVLET BİREY İÇİN
“Yurttaşın devlet için değil, devletin yurttaş için var olduğu” da kaydedilen raporda, “Devlet birey ilişkileri sözkosunu olduğunda, bireyin devletin önünde tutulması esastır. Birey, devlet vesayetinden çıkarılmalıdır. Çünkü Türkiye'de devletin vasiliği, vatandaşın demokratik haklarını ve insan haklarını sınırlamak için bir geleneğe dönüşmüş durumdadır. Demokrasi, atanmışların değil seçilmişlerin önceliğinde ve mutlak sorumluluğunda gelişir. Türkiye bu özelliğe en kısa sürede kavuşmalıdır” deniliyor.

DEMOKRASİ, CUMHURİYET'E BİR TEHDİT DEĞİL
“Cumhuriyeti eksilterek demokrasiyi artırmak ya da demokrasiyi cumhuriyete yönelik bir tehdit gibi algılamak kesinlikle yanlıştır. Özgürce farklılaşıp tartışarak, uygarca uzlaşma yeteneği, farklı olanların birlikte yaşayabilme özelliği, karşıtların meşruiyeti anlayışı ve sentez alışkanlıkları sistemli bir şekilde özendirilmelidir.”

(Murat Unay – habervaktim)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.