Uzman Çavuşların Morali Bozuk

TSK bünyesinde 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununa istinaden çalışan ve terörle mücadele edilen bölgelerde görev yapan rütbeli askerler arasında sayıları en fazla olan uzman erbaşlar, kurum içinde yaşanan adaletsizliklerden dolayı maddi ve manevi büyük problemler yaşıyor. Bugün sayıları yaklaşık 60 bin olan uzman erbaşlar, bu sorunlar nedeniyle görevlerini sıfır moral ile yapıyor. Uzman erbaşların haklarını korumak için 2005 yılında kurulan Emekli Uzmanlar Derneği'nin Genel Başkanı (EMUZDER) Esef Merdoğlu, Vahdet’e çarpıcı açıklamalarda bulundu.

"AYIPTIR, GÜNAHTIR YA!"

Terörle mücadele bölgelerinde görev yapan rütbeli askerler içinde en çok uzman erbaşların olduğunu söyleyen Merdoğlu, "Şu an uzman erbaşlarımızın moral ve motivasyonu yerlerde, sıfır bile değil. Yani olabilecek en alt seviyede. Bunun nedeni ise özlük haklarından tutun da diğer bütün haklarda uzman erbaşların adaletsizliğe ve ayrımcılığa uğramasıdır. Örneğin askeri lojman dağılımdaki adaletsizlikten bahsedersek; komando tugayları tamamen profesyonelleşti ve bunların büyük çoğunluğu uzman erbaşlardan oluşuyor. Bugün bir tugayda bir general, tabur komutanı seviyesinde 8-10 subay, 50-60 civarında astsubay ve  bin 200 tane uzman erbaş var. Bu tugayın bulunduğu bölgedeki askeri lojmanların ise yüzde 60'ı subaylara, yüzde 35'i astsubaylara, geriye kalan yüzde 5'i uzman erbaşlara tahsis ediliyor. Ayıptır, günahtır ya! Bunu görmeyenler, buna önlem anlamayanlar, terörle mücadele konusunda bu memleketin önüne taş koymaktadır" dedi.

"ASKER AİLELERİ MEMLEKETE DÖNECEK"

Son dönemde artan terör olaylarının ardından terörle mücadele bölgelerindeki TSK personeline emir geldiğini dile getiren Başkan Merdoğdu, "Buna göre, 'Herkes ailesini memleketine göndersin. Kışlalarda yatıp kalkılacak. Sizin güvenliğinizi sağlayamıyoruz' diye emir yayınlandı. Bu net ve açık. Yani TSK kendi askerinin ve ailesinin güvenliği için bir lojman yaptıramıyor. Herkes bütün işlerini, çocuklarının okullarını ayarlaşmış ama askeri lojman olmadığı için asker aileleri memlekete geri gönderilecek. Rakamlarla da açıkladığım üzere bundan en çok uzman erbaşlar ve aileleri etkilenecek. Bunlar sadece lojmanlarla ilgili sıkıntılar, daha neler var" diye konuştu.

"TUVALETTE DAHİ EŞİTSİZLİK VAR"

Uzman erbaşların yaşadığı ayrımcılıkları anlatmaya devam eden Merdoğlu, "Türkiye'nin dört bir tarafında orduevleri ve askeri tatil kampları var. Uzman erbaşlar ve aileleri buralara alınmıyor. Şehidin rütbesi olmaz değil mi ama uzman erbaş şehit olsa, eşleri orduevlerine alınmıyor. Düşünebiliyor musunuz? Geçtiğimiz yıla kadar uzman erbaşlara ve ailelerine tatil kamplarındaki plajlarda yüzmeye izin veriliyordu. Artık o da verilmiyor. Kampta kalmak zaten yasaktı,  şimdi yüzmek de yasaklandı. Tuvalette dahi bu ayrımcılığı yapıyorlar. Askeri bir birliğin tuvaletinin girişine, 'Uzman erbaşların kullanması yasaktır' yazıyor. Bu kadar eşitsizlik var" şeklinde konuştu.

"PKK'NIN EKMEĞİNE YAĞ SÜRÜYORLAR"

"Bu psikoloji ile terörle mücadele etmeye çalışıyoruz. Bu durumda moral ve motivasyondan bahsediyorsunuz" diyen emekli uzman Merdoğlu, "Bugün, TSK içersinde kardeşçe mücadele kavramını maalesef geride bırakıyoruz. TSK, kendi personeli arasında adaleti ve eşitliği sağlamıyor. Bunun acı tarafı da bunu bilerek ve isteyerek yapıyor. Bunu bu hale getirenler PKK'nın ekmeğine yağ sürüyor. Askerlik sabah 8'de gelip de akşam 5'de eve gidilen bir meslek değildir. Bazen günde 15 saat, 20 saat çalışılan bir meslektir. Herkes bunu bilerek bu mesleğe giriyor. Ama ben geride çocuklarımı, eşimi, ailemi bıraktığım zaman da bu devletin onlara sahip çıkamadığını görüyorum" ifadelerini kullandı.  
BİZ BARIŞI KONUŞURKEN ONLAR...  

Çözüm süreci konusunda yapılan hatalara da değinen Merdoğlu, şöyle konuştu: "Biz çözüm veya barış süreci diye bir şey yaşamadık. Biz, onlara hazırlanmaları için, silahlanmaları için, dinlenmeleri için süre tanıdık. Öyle görünüyor şu anda. Türkiye masada barış konuşurken, bunlar silah depoladılar, ajan eğittiler, örgüte terörist kazandırdılar, KCK şehir yapılanmaları ile dağa çıkacak kadroları oluşturdular ve günün birinde bu sürecin bozulacağını biliyorlardı ve buna hazırlandılar. İlk olarak bir ili ardından belirledikleri diğer illeri kontrol altına almaya çalışıyorlar. Çözüm süreci tamamen PKK'nın yararına oldu" ifadelerini kullandı.