1 ve 2 Numaralı Sorumlu Tamam! Peki Ya 3, 4, 5?

“Üç beş sene sonra Suriye'de savaş bitip yaralar sarılmaya başlandığı zaman bu günler nasıl hatırlanacak?

Hatırlanacak mı?

Yüzbinlerce insan öldü.

Milyonlarcası yerinden yurdundan edildi.

Bugün o insanlara yahu niyetimiz iyi idi, ülkenize demokrasi getirecektik, seçim yapacaktınız, istedikleriniz seçimle gelecekti zalimi devirecektiniz, deseniz hepsi hep bir ağızdan;

-Yerin dibine batsın seçiminiz, demokrasiniz. Bizi rahat bırakın çekin elinizi üstümüzden, derler.

Düzenlerini bozanlara beddua ederler, ediyorlardır zaten. Onların düzenini bozup hayatlarını karartanları 1,2,3,4,5 diyerek sıraya dizseniz herhâlde en başa Esat'ı yazarsınız.

2,3,4,5,6,7 boş mu kalacak? Ey zalim Batılılar dediniz etti 2.. Devamı yok mu?

Buradan oraya ne kadar kolay nizamat veriliyor.. Ey Esat sen çek git, gerisi kolay zannediliyor(du). Sanki bütün insanlar ve gruplar legonun parçaları.. emirle birbirine eklendiği zaman iş tamam.

Oysa biz 30 yıldır o kadar karmaşık olmadığımız hâlde Kürtlerle bir düzen kuramıyoruz.

Aslında çok kolay kurulur ama, bunun kestirme yolları var ama, iş bize kalsa çoktan halledilirdi ama..

Suriye'de daha çok ama var.

Mısır'da da.

Yani Allah korusun bu günlerde bir heyet de Mısır'a gidip hadi size de bir demokrasi getirelim.. Seçin seçilin dese, taşla kovalarlar adamı. Hani her tarafa reçete yazıyoruz ya. Orası için de vardır. Sisi sen git, diğeri sen geç otur.. Git ve gel demek kolay, gitmek ve gelmek zor.

Düşünsenize birileri de oturup bizim için reçete yazıyor: Şunu şöyle yapın ve rahat edin.

Biz ne diyoruz: İç işlerimize karışmak sayıyoruz, düşmanlık sayıyoruz.

Haklı olmak yetmiyor.

İyi niyet yetmiyor.

Her iş neticesi ile ölçülür. Ee, neticede ne oldu dediğimiz zaman bilançoda ne yazıyor olacak?”

(Ahmet Sağırlı’nın Türkiye gazetesinde yayınlanan dünkü yazısından)