Kerime Yıldız

Kerime Yıldız

Ayran Uyutuyor Ya Diziler?

Ayran Uyutuyor Ya Diziler?

Bugün, gazetemden ve sizlerden özür dileyerek ağzımı bozacağım.

Önce bir fıkra.

Çocuğun birisi topa öyle bir vurmuş ki top bir evin kırılan pencere camından içeri girmiş. Ablası, koşa koşa özür dilemek için o evin kapısını çalmış. Kapıyı, genç yakışıklı bir adam açmış. Kapı arasından kırılıp yere saçılan vazo ve topu gören kız, nasıl özür dileyeceğini bilememiş. Adam, “Yo yo siz bana büyük bir iyilik yaptınız. Ben şu kırılan vazonun içinde hapsolmuş bir cindim. Beni kurtardınız.” Kız, tam gidecekken “Bir dakika. Yıllardır bu vazoda hapisken beni aşkımın kurtaracağını biliyordum.” diye süslü laflarla kızın aklını çelmiş. Akıllı kız da “Zâten cin değil mi?” diye düşünerek eve girmiş. Fıkra bu ya olan olmuş. Adam, kıza, kaç yaşında olduğunu sormuş. “Yirmi” demiş kız. Adam, bir kahkaha atmış. Kızım sen bu yaşta hâlâ vazodaki cinlere mi inanıyorsun?

Şimdi, başka bir hikâye anlatayım.

Annesi babası olmayan kızın anneannesi ve âbisi, bir gece için başka şehre gidiyor. Anneanne, şöyle bir tenbihte bulunuyor. “Çiçekleri sula, kapıyı kilitle, bulaşık bırakma… “Hattâ unutmasın diye tekrar ettiriyor. Herkes gittikten sonra, kapı çalınıyor. Kız pijamalarıyla kapıyı açıyor. Karşısında âşık olduğu adam. Adamı, içeri alıyor. E kız haklı. Anneanne her şeyi tenbih etti ama, “Gece eve, erkek arkadaşını alma.” demedi. Konuşmaları bitince, birden adam kalmaya karar veriyor. Kız da “Sana kız kardeşimin yatağını hazırlayayım. Aynı odada uyuruz.” diyor. Adam da “Olur.” diyor. Kız halkı ama. Anneanne, “Evde yabancı bir erkek yatmasın.” demedi. Yukarı çıkıyorlar. Kız, yatağı hazırlıyor. Adama, âbisinin pijamalarını veriyor. Öyle kardeş kardeş, ayrı iki yatakta, mışıl mışıl uyuyorlar.  

Bu sahneler, Kirâlık Aşk dizisinden.

Diziler mi gençleri aptallaştırıyor yoksa aptallar mı bu dizilere inanıyor bilemiyorum. Ahlâk, nâmus, zina konularında eşit düşünürüm ama, genç kızlar için daha çok endişeleniyorum. Çünkü bu toplumda bedel ödeyen, canı yanan onlar oluyor. Son yıllarda, gayr-i meşru çocuklarını öldüren anne sayısındaki artışı üzüntüyle izliyoruz. Yakınlarda, Konya Otogarı’nın tuvaletinde bir bebek bulundu. Bir anlık zevk uğruna, kaç hayat mahvoldu.

Kızlarınıza, “Aptal romantik dizileri seyrettirmeyin; aptal olurlar.” diye boşu boşuna demiyorum. Burası, Türkiye. Bir genç kız, erkek arkadaşını eve alacak. O adam, uslu uslu durup uyuyacak. Hani kıssadaki misâl, şeytan aklına girince elini ateşe tutup vazgeçen delikanlı gibiyse bilemem.

Aman kızlar! Bu dizilere inanır da evinize erkek arkadaşınızı alırsanız, fıkradaki kızın durumuna düşersiniz. Elin oğlu, “Sen yoksa, bu yaşta o aptal dizilere mi inanıyorsun?” diye kahkaha ile güler. 

Keşki, bu işler fıkra gibi güldürse. Üzüntüsünden ağzını bıçak açmayan anne babalar görüyorum. Çok ama, çok hüzünlü hikâyeler var. 

“Ayran uyutuyor.” cümlesinden dolayı çay reklamına cezâ veren RTÜK’e sormak lâzım.

Bu diziler, gençlerin gözünü açıyor da biz mi anlayamıyoruz? 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Kerime Yıldız Arşivi