Savcı Öz düğmeye bastı!

Savcı Öz düğmeye bastı!
Ergenekon Savcısı Öz, 1995’te ‘PKK öldürdü’ denilen Albay Özden’in dosyasını Mardin’den istemeye ve gerçek ölüm nedeninin belirlenmesi için cesedine otopsi yaptırmaya hazırlanıyor.

‘PKK tarafından şehit edildi’ denilen Mardin Jandarma İl Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden için yeniden otopsi yapılacak. Star'da yer alan habere göre geçtiğimiz hafta 1995 yılında görev başında öldürülen Albay Özden’in eşi Tomris Özden’le görüşen ve Albay’ın günlüklerini alan Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz sonunda düğmeye bastı. Eşinin şehit olmadığını, JİTEM tarafından öldürüldüğünü savunan Tomris Özden, eşinin PKK tarafından şehit edildiğine inanmadığını, JİTEM ile PKK’nın ortak uyuşturucu işini tespit ettiği için omzundan kurşunlanarak öldürüldüğünü iddia ediyor ve otopsi istiyor.

SAVCI GÜNLÜKLERİ İNCELEDİ

DAHA önceki görüşmelerinde eşine ait günlükleri Ergenekon Savcısı Öz’e teslim eden Tomris Özden, önceki gün Savcı Öz’le yeniden görüştü. Eşinin öldüğü 1995 yılından bu yana cesedine otopsi yapılması için her türlü girişimde bulunan ancak olumlu bir yanıt alamayan Tomris Özden, Savcı Zekeriya Öz’ün kendisine ‘Artık Albay Özden dosyasını Mardin’den isteyelim. Otopsi yapılmasını da sağlayalım’ dediğini açıkladı.

KÜÇÜK İLE ARASI BOZUKTU

EŞİNİN ölümünden kısa bir süre önce Adapazarı’nda bir düğüne gittiklerini anlatan Tomris Özden, eşi ile arka sırada oturan Ergenekon tutuklusu emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün arasında geçen bir diyaloğu da anlattı. Tomris Özden ‘Veli Paşa eşimin kulağına eğilerek ‘Rıdvan Mardin’de rahat mısın’ diye sordu. Eşim de ‘Sayenizde rahat değiliz Paşam’ cevabını verdi’ şeklinde konuştu. Tomris Özden ‘Bu dialogdan eşim ile Küçük Paşa’nın arasının bozuk olduğu sonucuna vardım’ dedi.

‘MİT’le ilişki iddiası büyük bir iftira’

ERGENEKON tutuklusu Ergün Poyraz’ın Mazlumder ile MİT arasında bağlantı olduğu ve gazeteci yazar Mehmet Metiner’in de bu ilişkiye aracılık ettiği iddiaları sert tepki gördü. İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (Mazlumder)’den yapılan açıklamada MİT’le hiçbir irtibat ve bağlantı bulunmadığı ifade edildi, ‘Bunlar, derneğimizi kamuoyu önünde yıpratmaya yönelik, dezenformasyon niteliğindeki iftira kabilinden beyanlardır’ dendi. Metiner ise ‘Bu sadece bir pislik siyasetidir. Bilerek ve isteyerek yapılmış bir karartma ve karalama kampanyasının örneğidir’ şeklinde konuştu. İddia sahiplerini ‘şerefsizlikle’ suçlayan Metiner, bu iddialarını ispatlamazlarsa onları ‘şerefsiz’ ilan edeceğini ve ispatlamayacakları için peşinen onları ‘şerefsiz’ ilan ettiğini belirtti.

Cellat da Ergenekon dosyasında

ERGENEKON davasının tutuklu sanıklarından Ümit Oğuztan, mahkemeye verdiği dilekçede, Tuncay Güney’in Mehmet Eymür’ü tanıdığını, bunun dışında adı Türkiye’de işlenen birçok faili meçhul cinayete karışan eski İran Konsolosluğu Siyasi İşler Muavini Muhsin Karger Azad’ı da tanıdığı ve dostluğu olduğunu öne sürdü. Azad, adı karanlık olaylara karıştığı için Türkiye’den çıkarılmıştı.

Muhsin Karger Azad’ın ismi Türkiye’de ilk olarak gazeteci Çetin Emeç’in öldürülmesi olayında geçmişti. Emeç cinayetinin hükümlüsü olan İrfan Çağrıcı yakalandıktan sonra verdiği ifadesinde cinayet için SAVAMA ajanlarından aldığı silahları daha sonra İran Başkonsolosluğu Muavini Muhsin Karger Azad’a teslim ettiğini söylemişti.

ÇETİN EMEÇ CİNAYETİ

1996 yılında Halkın Mücahitleri Örgütü Fransa Sorumlusu Zehra Recabi ve Abdul Ali Muradi Aksaray’daki evlerinden iki kişi tarafından kurşunlanarak öldürüldü. Cinayete iştirakten tutuklanan Ali Rıza Bergezer, cinayeti Cellat kod adlı Muhsin Karger Azad’ın işlediğini öne sürdü.

UMUT DAVASINDA DA ADI VAR

BİRÇOK cinayete adı karışan Azad’ın ismi Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu ve Bahriye Üçok cinayetlerinin aydınlatıldığı Umut operasyonu davasında da adı geçti. Zanlıları Azad’ın azmettirdiği iddia edilmişti.Gelişmelerin ardından İran Konsolosluğu görevlisi Azad istenmeyen adam ilan edilerek sınırdışı edildi. 

Ankara’da tam saha Ergenekon savunması

GENEL Başkanı emekli Orgeneral Şener Eruygur Ergenekon kapsamında tutuklu iken düşürek boynunu kırınca tahliye edilen ADD’nin Ankara’da düzenlediği ‘Demokrasi, Hukuk ve Ergenekon’’ konulu panelde CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay CHP lideri Baykal’ın ‘Ergenekon’un avukatıyım’ çıkışını sürdürerek ‘Ergenekon siyasi bir sipariş ve şantaj aracı. Ergenekon aynı zamanda bir safsatadır’ iddiasında bulundu. Emekli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş da ‘Bu delillerle insanların mahkum olması mümkün değil’’ dedi. Savaş, Şener Eruygur ve Hurşit Tolon’un cezaevinde tutulmasını eleştirerek, ‘Gerçek Atatürkçü, vatansever insanlara sahip çıkmasını bilelim. Korkmayalım, dik duralım’’ dedi.

‘Havranın avlusuna terkedilmiş alçak biri’

BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu ‘Tuncay Güney’in, BBP’nin kuruluşu için Fethullah Gülen’den aldığı parayı kendisine verdiği’’ yolundaki iddialarına çok sert cevap verdi. Yazıcıoğlu ‘’Şimdi ortada dolaşan bir adam var. Kimi MİT’çi diyor, kimisi Haham diyor. Kimi Hristiyan diyor. Kimi CIA elemanı diyor. Buna da kimse karar veremedi. Yani en sonu Havranın avlusuna bıraktılar bu adamı. Mezhebi belli olmadığı için Havranın avlusuna bıraktılar...’ dedi. Güney’i televizyonlar dışında hiç görmediğini söyleyen Yazıcıoğlu ‘Madde bir, sayın Fethullah Gülen öyle para vermeye, siyasi partilere, siyasi faaliyetlere alışkın bir kişi değil. Madde iki, ben böyle bir para alışverişinde bulunmadım’ diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.