O Alimi Duyunca Ağlıyorlar

O Alimi Duyunca Ağlıyorlar
Bir Türk-Pakistan yapımı olan Aşkın Zehri filminin yönetmeni Khalid Khan, Pakistan'da Mevlana'ya verilen özel değere dikkat çekerek, "İnsanlar Mevlana hakkında bir şey duyduklarında gözyaşlarını tutamıyorlar" diye konuştu.

Çekimleri Türkiye ve Pakistan'da yapılan, Mevlana'nın öğretileri ışığında 'sufi bir aşk hikayesini' anlatan "Zeher-e Ishq" (Aşkın Zehri) filmi bu yılın Temmuz ayında gösterime giriyor.

Filmin yönetmeni ve prodüktörü Khalid Khan, "Büyük yankı uyandıracağını düşünüyorum" dedi. Özellikle Pakistan'da Mevlana'ya verilen özel değere dikkat çeken Khan, "İnsanlar Mevlana hakkında bir şey duyduklarında gözyaşlarını tutamıyorlar" diye konuştu.

Mevlana Celaleddin Rumi'nin öğretilerinin tatlı meyveleri insanoğluna bir muştu oldu ve olmaya devam edecek. İnsanlığa ışıktan kelimelerle hakikatin penceresini aralayan Mevlana hakkında, yüzyıllardır sayısız eser verildi... Günümüzde de sanatçılara ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

İşte, böyle özel bir yapım, Türkiye-Pakistan ortaklığında sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Pakistanlı yönetmen Khalid Khan'ın yönetmen ve prodüktörlüğünü üstlendiği "Zeher-e Ishq", Mevlana öğretilerinden ilham alarak hazırlanmış ve çekilmiş bir Urdu filmi.

Toplamda 60 gün olan filmin çekimlerinin 20 günü Türkiye'de yapıldı. Çekimler, İstanbul ve Konya'da gerçekleştirildi. Pakistanlı yönetmen Khalid Khan'ın ilk uluslararası filmi olan "Zeher-e Ishq" (Aşkın Zehri), bu yılın Temmuz ayında 6 ülkede aynı anda gösterime girecek. Filmin yönetmeni ve prodüktörü Khalid Khan ile konuştuk.

Türk sinemaseverler için kısa bir Khalid Khan portresi çizer misiniz?

Karaçi Üniversitesi Fen Bilimlerinden mezun oldum. Kanada'da sinema üzerine eğitim aldım. Sinemayla 2004 yılından itibaren profesyonel olarak ilgilenmeye başladım. 2000, 2004 ve 2014 senelerinde 3 dizi çektim.

MEVLANA'NIN ADINI DUYUNCA GÖZYAŞLARINI TUTAMIYORLAR

Daha önce Mevlana hakkında çok sayıda çalışma yapıldı. Bu filmi onlardan ayıran özellik nedir?

Bu belgesel değil, tamamen Mevlana'nın aşk öğretilerini esas alan, sofistike bir aşk hikayesi. Mevlana Celaleddin-i Rumi Allah'a olan yakınlığıyla bilinen ve aşkı bu şekilde tanımlayan bir mutasavvıf. Onun aşka olan bakış açısı maddeden çok uzak. Mevlana'nın aşk öğretisi, sadece Allah'a duyulabilen aşk-ı hakiki. Aşk-ı mecazi ise, eşinize, çocuğunuza, annenize, babanıza ve köpeğinize bile olabilir. Mevlana, aşk-ı hakikiyi yaşayan ariflerdendi. Ve insanlara bu aşkı gösterebilmek için aşkı Mevlana üzerinden anlatmayı tercih ettik.

Aşkı neden Mevlana üzerinden anlattınız?

Pakistan kültürü, sufizm konusunda oldukça köklü bir tarihe sahip ve bu konuda çok zengin. Pakistan'da insanlar tasavvufa ve mistiszme meraklılar, ilgi duyuyorlar. Pakistan halkı, kutsal olduğuna inandığı unsurlara da özel bir değer veriyor, saygı gösteriyor. Pakistan'da Mevlana ve Mesnevi'nin önemli bir yeri var. İnsanlar Mevlana hakkında herhangi bir şey duyduklarını gözyaşlarını tutamıyorlar çünkü Mevlana'ya çok değer veriyorlar. Bu projeyi ilk duyurduğumuzda birçok şirketten teklif aldık. Şu ana kadar çok sayıda yönetmen ve senarist, bu konuyu filmlerinde işlemek istediler ancak, Bollywood'da bu şu ana kadar henüz işlenmedi. O açıdan filmin çıkışı önemli.

Film ne zaman gösterime girecek?

Filmin senaristi Muhammed Asif. Müzikleri ise Pakistan ve Hindistan'da ünlü Waqar Ali'ye ait. Filmin 6 dilde gösterime girmesini planlıyoruz. Farsça konuşan 6 ülke (İran, Afganistan, Türkmenistan ve Azerbaycan gibi) için Farsça, Rusça, Türkçe, Arap ülkeleri için Arapça, İngilizce ve Urduca şeklinde. Çekimler 20 gün Türkiye'de, 40 gün Pakistan'da olmak üzere toplam 60 gün sürdü. Film, Temmuz ayında aynı anda Türkiye, Pakistan, Amerika, İngiltere ve Dubai'de vizyona girecek.

Kimlerden destek aldınız?

Pakistan'daki Türk Büyükelçisi bu projeyi desteklediklerini söyledi ve Türk hükümetinin de desteğini aldık. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Mevlana Derneği de destek oldular.

TÜRKİYE MUHTEŞEM BİR KAYNAK

Yolunuz tekrar Türkiye'ye düşecek mi?


Biz bu filmi ilk duyurduğumuzda, birçok insan bize, “Neden Türkiye" diye sordu. Benim cevabım ise hep şöyle oldu: “Biz Türkiye ile iki kardeş ülkeyiz. Mevlana'yı ve aşkı konu alan bir film çekeceksek, neden bu Türkiye olmasın? Açıkçası, arası bu kadar iyi olan bir ülkeden başka bir ülke aklıma gelmedi. Bu filmin iki ülkeye de katkı sağlayacağına inanıyorum. Türkiye'de ileriye dönük projeler de düşünüyorum ancak, bu gerçekten çok özel. Çünkü hikaye Türkiye'de başlıyor, daha sonra Pakistan'a gidiyor.

Filmde Konya'daki Mevlana dergahından ve Mevlana Türbesi'nde çekilen sahneler var. Temel olarak filmde bulunan Hint müzikleri sebebiyle filmin Hindistan'da da ilgi çekeceğini düşünüyorum. Zaten "Zehere-e Ishq", Bollywood tarzını yansıtan bir film. Bu filmin, Pakistan ve Türkiye halklarını yakınlaştıracak bir hamle olduğuna inanıyorum. Çünkü içinde aşk var ve iki halkın birbirine bağlılığı var.

Türkiye'yi nasıl buldunuz?

Çok sevdim. Sinema açısından bakıldığında Türkiye muhteşem bir kaynak. Şehirleri, insanları hepsi harikaydı.

Zaten şu anda da Pakistan halkı Türk dizi ve filmlerini çok seviyor ve yakından takip ediyor. Birçok dizi, Urducaya çevrildi ve şuan ilgiyle izleniyor. Son dönemde Pakistan'da ilgi çeken ve izlenen film ise, “Kod Adı Koz" oldu.

İlk uluslararası filminiz... Sizce yankısı nasıl olur?

Filmin büyük bir yankı uyandıracağını ve olumlu geri dönüş almayı bekliyoruz. Çünkü hikaye sağlam, oyuncular iyi seçildi, müzikler için özel bir çaba harcandı ve en önemlisi de mekanlar çok iyi. Dolayısıyla insanların ilgisini çekeceği beklentisi içerisindeyim.

Bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

"İlk Türk-Pakistan filmi"

"Zeher-e Ishq" ilk Pakistan-Türk filmi. Film Afganistan'da da gösterime girecek, bildiğiniz gibi, Mevlana Afganistan'da doğduğu ve eserlerini Farsça yazdığı için Afganistan'da ciddi bir karşılığı var. O yüzden Afgan halkının da ilgisini çekeceğini düşünüyorum.

Türk yapımcı ve yönetmenlere, Pakistan'da sinema sektörünün şu dönemde büyük bir yükselişte olduğunu hatırlatarak, kendilerini ülkemizle ortak projeler yapmaya davet ediyorum. Çünkü Pakistan, sinema açısından hayal edilemeyecek kadar güzel bir kaynak. Eğer gelirlerse, neden böyle söylediğimi anlayacaklardır.

Verdikleri destekten dolayı Türk hükümetine ve yetkililere teşekkür ediyorum.

Yeni Şafak 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum