Zuhal Topal'a "Topal Asker"den Cevap

Zuhal Topal'a "Topal Asker"den Cevap
Fox TV'de yayınlanan evlilik programında, sunucu Zuhal Topal'ın şehitleri hatırlatan damat adayına rağmen gelin adayına Roman havası oynatmasına tepkiler sürerken, olay ünlü şair H. Nihal Atsız'ın "Topal Asker" adlı şiirini akıllara getirdi.

Fox TV'de yayınlanan evlilik programında, sunucu Zuhal Topal'ın şehitleri hatırlatan damat adayına rağmen gelin adayına Roman havası oynatmasına tepkiler sürerken, olay ünlü şair H. Nihal Atsız'ın "Topal Asker" adlı şiirini akıllara getirdi.

Nihal Atsız'ın tarihe geçen Topal Asker şiiri şöyle:

Ey saçları “alagorsan” kesik hanım kız! 
Gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız! 

Bacağımla alay etme pek topal diye. 
Bir sorsana o topallık bana nereden hediye ? 

Sen Şişli’de dans ederken her gece gündüz, 
Biz ötede ne ovalar, çaylar, ne dümdüz 

Yaylaları geçtik, karlı dağları aştık; 
Siz salonda dans ederken bizler savaştık . 

Ey dudağı kanım gibi kıpkırmızı kız, 
Gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız! 

Olan işler dimağını azıcık yorsun! 
Biliyorum elbisemle eğleniyorsun; 

Biliyorum baldırını o kadar nazla 
Örten bir tek ipek çorap kıymetçe fazla 

Benim bütün elbisemden... Hatta kendimden... 
Biliyorum: Çünkü bugün şu dünyada ben 

Neyim? Bir hiç... İşe güce yaramaz topal... 
Sen sağlamsın, senin hakkın, dünyadan zevk al: 

Çünkü orda düşmanlarla boğuşurken biz 
Siz muhteşem salonlarda şarap içtiniz! 

Ey gözünün rengi bana yabancı güzel, 
Her yolcunun uğradığı ey hancı güzel! 

Sen yabancı kucaklarda yaşarken her gün 
Yapıyorduk bizde kanla, barutla düğün. 

Sen o sıcak odalarda cilveli, mahmur 
Dolaşırken... Biz de tipi, fırtına, yağmur, 

Kar altında kanlar döktük, canlar yıprattık; 
Aç yaşadık, susuz kaldık, taşlarda yattık. 

Sen açılmış bir bahardın, biz kara kıştık; 
Bizden üstün ordularla böyle çarpıştık... 

Gülme öyle bana bakıp pek arsız arsız 
Sen ey dışı güzel, fakat içi çamur kız! 

Sana karşı haykıranı, mecbursun dinle; 
Bugün hesap göreceğiz artık seninle: 

Ben cephede geberirken, geride vatan 
Aşkı ile bin belalı işe can atan 

Anam, babam, karım, kızım, eziliyorken 
Dağlar kadar yük altında... gel, cevap ver, sen 

Bana anlat, anlat bana, siz ne yaptınız? 
Köpek gibi oynaştınız, fuhşa taptınız! 

Anavatan boğulurken kıpkızıl kanda 
Yalnız gönül verdiniz siz zevke, cazbanda... 

Ey nankör kız, ey fahişe unutma şunu: 
Sizin için harp ederken yedim kurşunu. 

Onun için topal kaldı böyle bacağım, 
Onun için tütmez oldu artık ocağım. 

Nazlı nazlı yatıyorken sen yataklarda 
Sallanarak ölü kaldık biz bataklarda. 

Kalbur oldu süngülerle çelik bağrımız, 
Bu amansız boğuşmada öldü yarımız, 

Ya siz nasıl yaşadınız? Bizim kanımız 
Size şarap oldu sanki... Şehit canımız 

Güya sizin mezenizdi! Yiyip içtiniz; 
Zıpladınız, kudurdunuz arsız, edepsiz!.. 

Gerçi salonlarda senin “yıldız”dı adın, 
Hakikatte fahişesin ey alçak kadın! 

Ey allıklı ve düzgünlü yosma bil şunu: 
Bütün millet öğrenmiştir senin fuhşunu. 

Omuzun da neden seni fuzuli çeksin? 
......................................... 
Kinimizin şiddetiyle gebereceksin!.. 

1926

Hüseyin Nihal Atsız

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum