Şeyh Said Davasının Zabıtları Açıklanıyor

Şeyh Said Davasının Zabıtları Açıklanıyor
TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, 915 bin sayfalık İstiklal Mahkemeleri'nin kayıtlarının bu yasama döneminde yayınlanacağını açıkladı.

TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, HDP Milletvekili Altan Tan’ın istiklal mahkemeleri ile ilgili yazılı sorusuna verdiği yanıtta, Meclis’in bu konudaki çalışmasının yasama döneminde tamamlanacağını belirtti.

12 istiklal mahkemesinde yaklaşık 915 bin sayfa evrakın yer aldığını dile getiren Aydın, “İstiklal mahkemelerine ait evrakın tamamı ile ilgili çalışmaların bu yasama döneminde tamamlanması ve hizmete sunulması planlanmaktadır” ifadesini kullandı.

Şeyh Said davasının, İzmir suikastı davası evrakının mahkeme zabıtları arasında yer aldığını, Menemen olayına ilişkin zabıtların ise yer almadığını kaydeden Aydın, şu bilgileri verdi:

"MENEMEN OLAYI YOK"

"Şark, Ankara 2, Ankara 1, Konya, Yozgat, Kastamonu, Amasya, Pozantı istiklal mahkemelerine ait karar defterlerinin Osmanlı Türkçesi’nden günümüz alfabesine çevirme işlemi tamamlanmıştır. Ancak bu mahkemelerin evrakının tasnif, elektronik ortama aktarma ve indeksini çıkarma çalışmaları devam etmektedir. İzmir suikastı davasına ait evrak Ankara 2. İstiklal Mahkemesi’nde, Şeyh Sait davasına ait evrak Şark İstiklal Mahkemesi’nde yer almaktadır. En son görev yapan Şark ve Ankara 2. İstiklal Mahkemeleri 7 Mart 1927 tarihinde görev süresi uzatılmadığından kapatılmıştır. Menemen olayı ise istiklal mahkemelerinin fiili olarak görev yaptığı süre içinde gerçekleşmemiştir. Dolayısıyla istiklal mahkemeleri evrakı içinde Menemen olayına ait evrak yer almamaktadır."

Şeyh Said Kimdir?

Şeyh Said 1865 yılında Erzurum’un ilçesi Hınıs’a bağlı Kolhisar Köyü’nde dünyaya geldi. Babasının adı Şeyh Mahmut Fevzi’dir. Şeyh Said’in ailesi köklü ve büyük ailelerdendir.

Babasının ölümünden sonra bu büyük ailenin bütün sorumluluğu Şeyh Said’in üzerine kalır. Şeyh Said’in ailesi çok zengindi. Sürüleri vardı ve bu sürülerini Erzurum’dan ta Halep’e, Musul’a, Şam’a kadar götürüyordu. Şeyh Said bu arada hem ticaret yapıyor hem de gittiği yerlerde insanlarla ilişki geliştiriyordu. Bundan dolayı onu tanıyanlar ve sevenler çoktu. Bir çok insan onun etkisinde kalıyordu. Birinci Dünya Savaşı sırasında bir çok Kürt yerinden yurdundan göç ettirilir.

Şeyh Said'din Eğitimi

Şeyh Said ilim öğrenmek için medreseye başlar. Muş, Malazgirt, Hınıs ve Palu’da eğitimini tamamlar. Şeyh Said bilinçli ve akıllı bir insandı. Köy köy gezip İslami ve ulusal mücadele bilincini insanlara vermeye çalışır.Osmanlı’nın yıkılıp Cumhuriyetin kurulmasıyla beraber Cumhuriyetin kurucuları gerçek yüzlerini göstererek İslam ve Kürt karşıtlığına dayalı politikalarını gün yüzüne çıkarırlar. Bu da Şeyh Said’in çabalarını artırır. O, bu durumda artık yerinde duramazdı. Gün çalışma günüydü.

Şeyh Said'din hanımıyla son konuşması

Şeyh Said kıyama katılmak için hazırlığını yapar ve evden çıkacağı zaman hanımı ona şöyle der:

“Sen bizi kime bırakıp gidiyorsun”. Bu soru karşısında Şeyh Said tarihi cevabını şöyle verir:

- Eğer ben ve bu bastonum yalnız da kalsak ben yine bu kafirlere karşı çıkacağım. Ne ben Hz. Hüseyin’den daha değerliyim ne de benim ailem onun ailesinden daha kıymetlidir. Eğer ben bu kafirlere karşı çıkmazsam zebaniler sarığımdan tutup beni cehenneme atarlar, siz o zaman bana yardım edebilecek misiniz? Onlar bana demezler mi; “Ey Said Allah o kadar mal mülk verdi sana. Sen Allah için ne yaptın? Bunlar Allah’ın emirlerini ayaklar altına almışlar.

Evet ben cihada başladım ve korkanlar, cihat edemeyecekler, hastalar gelmesinler. Bu yol korkakların yolu değildir!

Kardeşi Bahaddin ise O’na şöyle der:
“Abi sen biliyorsun Müslüman halkı bilgi yönünden pek gelişkin değil. Sen başaramazsın.”

Şeyh Said’in cevabı takdire şayandır.

- Bahaddin, Bahaddin! Hiç merak etme ben Amed’de asılacağım, sen de Kur’an’ın üzerinde şehit düşeceksin.

Hz. Hüseyin de nerede şehit düşeceğini bilmiyordu. Ama onlar için her şeyden önemlisi Rablerine olan sevgiydi.

Son sözleri

Asılacağı sırada bir kağıdın üzerine Arapça şöyle yazıyor: “Değersiz dallarda beni asmanıza pervam yoktur. Muhakkak ki ölümüm Allah ve İslâm içindir."

Milli Gazete 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum