Muhaliflerden Bahçeli yönetimine uyarı

Muhaliflerden Bahçeli yönetimine uyarı
MHP'de muhalif isimleri destekleyen eski milletvekili Özcan Yeniçeri, Bahçeli yönetimine seslenerek "Bir kez daha uyarıyoruz, uyanın" dedi. Yeniçeri'nin Yeniçağ'da yayınlanan yazısı şöyle:

İşte Özcan Yeniçeri'nin 'Olağanüstü kongreye direnmek' başlıklı yazısı:

MHP, birilerinin sandığı gibi yalnız bir siyasi parti değil ayna zamanda bir yaşam biçimidir. Bir kültür, ahlak ve değerler sistemidir. Nefsini, zevkini, çıkarını ve egosunu gözünü kırpmadan çiğnemesini bilen adanmışların hareketidir. 'Ülkücü, fiyatı olmayan kişiye denir' derken aslında kastedilen de budur.                

Bu manada bu hareketin en az tavanı kadar tabanı da saygındır. 1 Kasım seçim sonuçlarını MHP'nin tavandakileri hazmetmiş, sineye çekmiş, yutkunarak geçiştirmiş olabilirler. Ancak MHP tabanı bu sonuçları kendilerinin emeklerine hakaret, fedakârlıklarına ihanet ve feragatlerine indirilmiş bir darbe olarak görmüşlerdir. Delegeler MHP'nin olağanüstü bir kongre toplayarak ortaya çıkan durumun yeniden değerlendirmesini talep etmişlerdir. Üstelik bunu da büyük bir zarafet, nezaket, estetik içinde ortaya koymuşlardır.Delegeyi ve mahkeme kararını tanımamak!                
Seçim sonuçlarıyla morali bozulmuş olan MHP tabanını temsilen 550 delege, MHP yönetiminden yeni bir kongre, heyecan ve dinamizm talep etmişlerdir. Bunu da demokratik haklarını kullanarak yapmışlardır. MHP'nin 1200 civarındaki delegesinden 550'si olağanüstü kongre çağrısı için imza vermiştir. Bu, yüzde elliye yakın bir miktara tekabül etmektedir.                

MHP üst yönetimi bu taleplere olumlu cevap vermeyeceğini söyleyerek, olağanüstü kongre için imza toplayanlara konuyu mahkemeye taşımalarını tavsiye etmiştir. Tam da onların dediği gibi imzalar ilgililer tarafından mahkemeye taşınmıştır. Bu bağlamda MHP'yi ve ülkücü iradeyi mahkeme kapılarına düşürmemesi için Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ ve Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu ile birlikte çağrıda bulunmuştuk. Tabanın olağanüstü kongre talebinin meşru olduğunu genel merkez yönetiminin ortada hiçbir şey yokmuş gibi bu talebi görmezlikten gelmemesi gerektiğini ifade ettik. Zira durum sürdürülebilir değildir. Zamanı gelmiş bir fikirden daha güçlü silah da yoktur.Bu çağrı cevapsız kaldığı gibi genel merkez yönetimi, mahkemenin olağanüstü kongre toplanmasına yönelik olarak vereceği bir kararı da tanımayacağının sinyallerini vermiştir.                

İş bununla da bitmemiş, genel merkez yönetimi olağanüstü kongre toplanması için imza veren il ve ilçe teşkilatlarını görevden almış ardından da onların yerine başkalarını atamıştır. Bu durum MHP tabanında ciddi bir kırgınlığa ve küskünlüğe neden olmuştur. Bu gelişmeler sorunu daha da büyütmüştür. Zira seçim moral, motivasyon ve heyecan sorunudur. Görevden almalar, kapatmalar ve ihraçlar zaten olmayan moral ve heyecanı tamamen öldürmüştür. Morali ve motivasyonu olmayan kitleler ölü bedenlere benzer, harekete geçirilemezler.Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır!                

Kendine güvenen herhangi bir yönetimin kendisini göreve getiren mensuplarının talebinden kaçınmasının nedeni olamaz. Demokratik haklarını kullanarak olağanüstü kongre çağrısı yapan çilekeş kadrolara karşı karalayıcı ve dışlayıcı bir üslup kullanmak ise bastığı dalı kesmektir. Sonuçta bir hareket tabanından koparılarak iktidar yapılamaz!                

Ortada, kongre için çağrı yapıp delegelere gidip imza toplayan, birden fazla, genel başkan adaylığını açıklayan grup var. MHP camiası içten içe ve alenen kaynamaktadır. Bu durumda hiçbir şey yokmuş gibi 'olağan kongre 2018'de yapılacak' demek iki yıl daha MHP'yi iç tartışmalarla meşgul etmek demektir.Bu durum MHP'yi ideallerinden olduğu gibi ülkenin gündeminden de kopartacaktır. Dahası, kamuoyu nezdinde, kendi iç sorunlarını çözemeyenlerin ülke sorunlarını çözemeyeceği algısı da giderek yerleşecektir.Bugün mahkeme olağanüstü kongre çağrısına gerekli cevabı verecektir. Yargının vereceği karar ne olursa olsun MHP'de işler hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktır.Tavan tabandan yükselen çığlıkları duymaz, kendisinin varlık sebebi olan mensuplarının taleplerini dinlemez, yıllardır sürdürdüğü rutinleriyle icrayı sanat etmekte direnirse, önce meşruiyetini sonra da mevcudiyetini kaybeder. Bu siyaset sosyolojisinin kuralıdır. Bir kez daha uyarıyoruz, uyanın!

Özcan YENİÇERİ / Yeni Çağ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.