Bakanlar Kurulu sonrası açıklama

Bakanlar Kurulu sonrası açıklama
Bakanlar kurulu toplantısının ardından değerlendirme yapan Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Özgecan Arslan'ın katilinin öldürüldüğü, babasının da yaralandığı bilgisini doğruladı.

Kurtulmuş, olayın her yönüyle araştırılmak üzere Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın olaya el koyduğunu, Adalet Bakanlığı tarafından ise konunun en ince detayına kadar araştırılması amacıyla müfettiş görevlendirildiğini açıkladı. 

Bakanlar kurulu toplantısının ardından değerlendirme yapan Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Özgecan Arslan'ın katillerinin öldürülmesi ile ilgili sorulara cevap verdi. Olayı doğrulayan Kurtulmuş, "Özgecan'ın katilleri ile ilgili konu, Adalet Bakanımız tarafından bakanlar kurulunda paylaşıldı. Cezaevinde silahla vurularak ağır yaralandı, sonra öldüğü bilgisi bize ulaştı. Babasının hayati tehlikesinin olmadığı, ama yarasının ağır olduğu bilgisi var. Ağır yaralı olduğu bilgisi var. Cezaevinde kim olursa olsun, cezaevinde birinin öldürülmüş olması, bir mahkumun ya da bir tutuklunun öldürülmüş olması asla kabul edilemez. Kimin, nasıl bir şekilde, ne şekilde ihmali, kusuru ve hatası varsa bu mutlaka ortaya çıkarılacaktır. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı konuya el koymuştur. Hem de Adalet Bakanlığımız derhal bir müfettiş görevlendirmesi yaparak, konunun tüm detayları ile soruşturulmasını sağlamıştır. Silah nasıl sokuldu, olay nasıl gerçekleşti, detayları nedir, kimin ihmali, hatası, kusuru vardır bunlar ortaya çıkarılacaktır" dedi.
Kurtulmuş, Kilis'in Nobel adaylığı ile ilgili programa geleceği açıklanan Almanya Başbakanı Merkel'in programının iptal edildiği yönündeki söylentilere de cevap verdi. Kurtulmuş, "Merkel başka siyasi lider ve figürler defalarca Türkiye'ye gelmişlerdir. Resmi bir program oluştuğu zaman kamuoyu ile paylaşacağız" diye konuştu. 

ALMAN KOMEDYENİN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A HAKARET ETMESİ

Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Alman televizyon kanalında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakarette bulunan Alman komedyen Jan Böhmermann'ın Alman yasaları çerçevesinde yargılanmasını istediklerini belirterek, "Evet bu kişi ağır bir insanlık suçu işlemiştir. Edepsizliğin bütün sınırlarını aşmıştır" dedi.

Bakanlar Kurulu toplantısının yapıldığı Şanlıurfa'da gazetecilere açıklama yapan Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret eden Alman komedyenin yargılanması talebi ile ilgili soruya cevap verdi. Kurtulmuş, soru üzerine, "Basın özgürlüğü fikir özgürlüğü eyvallah. Herkes istediği fikri söylesin. En aykırı fikri söylesin bundan gocunmayız. Ama hiç kimsenin, hele bu ülkenin, halkın oyu ile seçilmiş Cumhurbaşkanına, oturduğu yerden televizyon kanalında, ağza alınmayacak, hiçbir vicdanın, hiçbir lugatın kabul etmeyeceği bir şekilde hakaretler saydırması kabul edilemez. Basın özgürlüğü vesaire denilerek tevil edilemez. Bu açık bir şekilde Türkiye Cumhurbaşkanı’na ağır bir hakarettir. Ağır bir hakarettir. Türkiye’deki cumhurun başı olması hasebiyle 78 milyonun yani hepimize ağır hakaret anlamına gelir. Kabul etmemiz, uygun ve hoş görmemiz mümkün değildir. Bu edepsiz adamın Alman yasaları çerçevesinde derhal Cumhurbaşkanı’na hakaretten yargılanmasını tabii ki isteriz. Bunu söylerken siyasi baskı oluşturuyor değiliz. Bu hakareti ülke, millet olarak, hükümet olarak kabul etmediğimizi açıkça ifade etmek istiyoruz. Evet bu kişi ağır bir insanlık suçu işlemiştir. Edepsizliğin bütün sınırlarını aşmıştır. Almanların da gerekli hassasiyetle ilgileneceğini umut etmekteyiz" ifadelerini kullandı. 

"SURİYE’DEKİ BU SİYASİ BELİRSİZLİK VE TÜRBÜLANS ORTAMINDAN...''

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Suriye’deki bu siyasi belirsizlik ve türbülans ortamından istifade ederek, herhangi bir şekilde Suriye’nin kuzeyinde bir takım emrivakilerle yeni bir siyaset alanı oluşturulmasına karşı olduğumuzu ifade etmek istiyorum" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'a, Bakanlar Kurulu için geldiği Şanlıurfa'da gazeteciler tarafından, Türkiye'nin Kuzey Suriye'de PYD'nin de içerisinde bulunduğu ortak yönetime onay verilip verilmediği soruldu. Türkiye'nin Kürtlerle bir sorunu olmadığını belirten Numan Kurtulmuş, "Bizim derdimiz Kuzey Suriye’de yaşayan Kürt kardeşlerimizle değildir. Kuzey Irak’ta olduğu ve Türkiye’nin doğusu ve güneydoğusunda da olduğu gibi Kuzey Suriye’de ve İran’da da yaşayan Kürt kardeşlerimiz var. Kuzey Suriye’deki Kürt kardeşlerimizle de en ufak bir problemimiz yok. Bizim karşı çıktığımız Suriye’deki bu siyasi belirsizlik ve türbülans ortamından istifade ederek, herhangi bir şekilde Suriye’nin kuzeyinde bir takım emrivakilerle yeni bir siyaset alanı oluşturulmasına karşı olduğumuzu ifade etmek istiyorum. İnsanların bir etnik temizliğe tabi tutulmasına ya da orada Arapların, Türkmenlerin, diğer unsurların o bölgelerden uzaklaştırılmasına karşı çıktığımızı ifade etmek istiyorum. Karşı çıktığımız başka önemli bir konu da Kuzey Suriye’deki gelişmeleri, Türkiye’deki terör örgütüne destek şekline dönmemesini istiyoruz. Şu anda Türkiye gerçekten bir beka sorunu ile Türkiye karşı karşıya. Büyük bir şiddetle, cinayet çeteleri, şebekeleri ile mücadele ediyor. Buraya, Suriye’nin kuzeyinden verilecek olan siyasi desteğin, doğrudan doğruya Türkiye’deki teröre destek anlamı taşıdığını açıkça biliyoruz" dedi.

Türkiye'nin tek derdinin bölgedeki insanların barış içerisinde yaşaması olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Kimse bizim Kürt kardeşlerimizin varlığından rahatsız olduğumuzu iddia edemez. Nasıl ki, Kuzey Irak’taki Kürt kardeşlerimizin varlığından ve orada kendileri bir şekilde Kuzey Suriye yönetimini oluşturmuş olan kardeşlerimizin varlığından da rahatsızlık duymuyorsak, Kuzey Suriye’deki Türkmenleri ile nasıl iyi ilişkiler içerisindeysek, isteriz ki Suriye’deki Kürt kardeşlerimizle de iyi ilişkiler içerisinde olalım. Hiç kimsenin Türkiye'nin bu iyi niyetini aleyhine kullanarak, Türkiye düşmanlığını, Kuzey Suriye siyaseti haline dönüştürme hakkı olmalı. Daha açık söylüyorum. PYD bir örgütsel grup olarak, Suriye’nin kuzeyindeki bütün Kürtleri temsil etmiyor. Suriye’de Türkmenler, Araplar, Nusayriler, Sünniler, Kürtler, Ezidiler, tüm farklı unsurları ile bu insanlar yüzlerce senedir burada yaşıyorlar. Kıyamete kadar da yaşasınlar. Ama birlikte barış içerisinde yaşasınlar. Hiçbirisi Suriye'nin içerisindeki bu politik dağınıklıktan istifade ederek, kendi lehine, diğerlerinin aleyhine siyaset oluşturmaya kalkmasınlar. Bizim hassas olduğumuz konu budur. Bu hassasiyetimizi bir kere daha gündeme getirmiş olduk."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum