Afgan genç ülkesine gönderilirse öldürülecek

Afgan genç ülkesine gönderilirse öldürülecek
Yunanistan'dan Türkiye'ye gönderilen Afgan genç Bashir, Afganistan'a geri gönderilirse hakkında verilen idam kararı uygulanabilir.

Avrupa Birliği ve Türkiye arasındaki mülteci anlaşması kapsamında, Türkiye'ye iade edilen iki Afgan genç hakkında Taliban tarafından idam kararı verildiği öne sürüldü. Afgan gençlerin aileleri, 18 yaşındaki Saina Amini ve 16 yaşındaki Bashir Abdulrahman Yousifi'nin, Türkiye'den Afganistan'a geri gönderilmeleri durumunda öldürülmelerinden korkuyor.

4 Nisan'da Yunanistan'dan Türkiye'ye iade edilen beş kişilik aile; şu an Kırklareli'nin Pehlivanköy ilçesindeki Geri Gönderme Merkezi'nde kalıyor. Milliyet'e konuşan Saina'nın Hollanda'da yaşayan dayısı S.Y., Bashir'in uzun süredir Türkiye'den ‘sınır dışı' edilmesi için gereken belgeleri imzalamaya direndiğini, ancak cumartesi günü baskı altında bu belgelere imza attığını iddia etti. Bashir, yetkililerin duruma müdahale etmemesi durumunda Afganistan'da Taliban tarafından öldürülme riskiyle yaşayacak.

Evlenmeye zorlandı

Özbek kökenli ailenin Avrupa'ya kaçmasıyla sonuçlanan hikâyeleri, Afganistan'ın geçen sene bir kısmı Taliban'ın kontrolüne geçen Gorziwan kentinde başlıyor. 18 yaşındaki Saina, halihazırda üç karısı olan 60 yaşındaki bir adam tarafından kaçırılıyor. Adam, Saina ile evlenmek isterken genç kızın ailesi buna karşı çıkıyor. Taliban ise şeriata aykırı davrandıkları gerekçesiyle aileyi cezalandırıyor. Saina'nın Hollanda'da yaşayan dayısı S.Y.'nin Milliyet'e verdiği bilgiye göre, genç kızın amcası, Taliban tarafından sokak ortasında öldürüldü. Saina ve genç kızın kaçmasına yardım eden 16 yaşındaki kuzeni Bashir Abdulrahman Yousifi ise Taliban tarafından idam cezasına çarptırıldı.

Saina; annesi, babası, kızkardeşi ve kuzenleri Bashir ile birlikte Afganistan'dan kaçmayı başarırken, Avrupa'ya ulaşmak üzere göç yoluna düşüyorlar. Baba Ghulam Sakhi Amini, anne Rabia Yakubi, kızları Saina Amini ve 15 yaşındaki Sanaz Amini ve kuzen Bashir Abdulmanan Yousufi; 20 Mart tarihinde İzmir'in Çeşme ilçesine varıyor.
Çeşme'de aile ile tanışan iki Hollandalı yardım görevlisinin Milliyet'e verdiği bilgiye göre; aksi yöndeki tüm ısrarlarına rağmen aile Yunanistan'a geçti. Aile, 23 Mart tarihinde 90 kişinin bulunduğu 7 metre uzunluğundaki bir göçmen teknesiyle Yunanistan'ın Sakız Adası'na ulaşmayı başardı.

AB ve Türkiye arasında 18 Mart'ta varılan anlaşma, 20 Mart'tan sonra Türkiye üzerinden beş Yunan Adası'na yasadışı yollarla giden tüm mültecilerin Türkiye'ye iade edilmesini öngörüyor. Ancak uluslararası hukuk ve AB yasalarının öngördüğü şekilde, iade edilmeden önce her mültecinin bireysel olarak iltica talebi hakkı bulunuyor. Türkiye'ye; AB'ye iltica talebinde bulunmak istemeyenler ve talebi kabul edilemez bulunanlar iade ediliyor.

Hollandalı yardım görevlilerinin iddiasına göre, Afgan aile Yunanistan'da iltica talebinde bulunmak istese de buna fırsat bulamadan Türkiye'ye iade ediliyor. Hollandalı yardım gönüllüsü F. M., "Aile, (Dikili'ye iade işlemlerinin başladığı ilk gün olan) 4 Nisan'da Türkiye'ye iade edildi. Onları sınır dışı etmek bir hataydı, çünkü onlar Yunanistan'a sığınma başvurusu hakkına sahip olsalar da, bu hak onlara tanınmamıştı. Avrupa bile bu ailenin sınır dışı edilmesinin yanlış olduğunu kabul etti. (Türkiye'ye gönderilmelerinden) bu yana Saina ve Bashir'dan haber alamadık. Araştırma yapmaya başladık ve onların Hollanda'da yaşayan akrabalarına ulaşmayı başardık" dedi. Bashir ve Saina'nın Kırklareli kodlu bir telefon numarasıyla Hollanda'daki akrabalarıyla bağlantı kurduğu belirtildi.

BM uyarmıştı

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin Avrupa Bürosu Direktörü Vincent Cochetel, 5 Nisan'da yaptığı açıklamada, Türkiye'de 4 Nisan'da iade edilen 202 kişiden 13'ünün "yanlışlıkla" Türkiye'ye gönderildiğini söylemişti. Cochetel, Afgan ve Kongolu olan 13 mültecinin, 20 Mart tarihinden sonra Sakız Adası'na ulaştığını ancak adada yaşanan "yönetim kaosu" nedeniyle iltica talebinde bulunmaya fırsatlarının olmadığını açıklamıştı.

Saina Amini: Bashir öldürülmekten korkuyor

Dayısı S.N., Bashir ile iletişime geçtiği telefon numarasını Milliyet'e iletirken, bu numarayı aradığımızda Kırklareli'nin Pehlivanköy ilçesinde Geri Gönderme Merkezi'ne ulaştık. Telefona çıkan yetkili, bu numaranın merkezde kalan kişilerin kullandığı ortak bir hat olduğunu belirtti. Talebimiz üzerine Saina Amini ile görüştük. Amini, kuzeni Bashir'in ‘sınırdışı' belgesini imzaladıktan sonra kısa süre içinde gönderilmek istendiğini ancak tarihin henüz bilinmediğini aktardı. Saina, Bashir'in bir süredir Türk yetkililerin talebine karşı çıktığını ancak sonunda imza atmak zorunda kaldığını söyledi. Saina, Bashir'in yine de ‘sınırdışı isteğine' direnmek istediğini aktardı. Saina, Bashir'in Afganistan'a dönmesi durumunda öldürülmekten büyük endişe duyduğunu söyledi. Saina can güvenlikleri için ailesiyle Avrupa'ya kaçmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Yasalar ne diyor?

BM Mülteciler Sözleşmesi'nin ‘geri göndermeme' ilkesi uyarınca, mülteciler hayatının ve özgürlüğünün güvence altında olmadığı bir ülkeye gönderilemez. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ek 4 no'lu protokol ve AB İnsan Hakları Şartı ise, yabancıların toplu bir biçimde sınır dışı edilmelerini yasaklıyor. AB'nin Mültecilere İlişkin Usuller Yönetmeliği de, tüm iltica taleplerinin ayrı ayrı incelenmesini, mahkeme tarafından karara bağlanmasını ve ilk derece mahkemesi karar verene dek sözkonusu kişinin sınır dışı edilmemesini öngörüyor.

Milliyet

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.