Milli Gazete'den çok çarpıcı AK Parti yorumu

Milli Gazete'den çok çarpıcı AK Parti yorumu
Başbakan ve AK Parti genel başkanı Ahmet Davutoğlu'nun bırakıyor olmasıyla ilgili en çarpıcı yorum Milli Gazete'den geldi: "Mesele dümende kimin olduğu değil, neyin dümeninde olunduğudur".

Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş "Güç asla ortak istemez" başlıklı makalesinde, "Mesele ne kişi meselesidir, ne de parti.. Mesele kimin dümende olduğundan çok, neyin dümeninde olunduğundur? Mesele, neler yapılıyor, ya da neler yapılmıyor meselesidir. Bu gemi bu milleti ve ülkeyi ümmetten koparıp batıya doğruya sürüklemek için kodlanmış, inşa edilmişse eğer dümende kimin olduğunu niçin tartışalım ki!.. O gemiyi terk etmektir doğru olan; o gemide mürettebat ya da kaptan olmak değil" diye yazdı.

Kurdaş yazısına "Ümmet coğrafyası, bölgemiz ve dahası Türkiye’miz açısından yaşananlar ortadayken, Davutoğlu gündemine saplanıp kalacak değiliz" deyip, asıl gündeme dikkat çekti:

"SESSİZLİĞE TERK EDİLMİŞ GÜNDEMLERİMİZ VAR BİZİM!

Ümmet coğrafyası, bölgemiz ve dahası Türkiye’miz açısından yaşananlar ortadayken, Davutoğlu gündemine saplanıp kalacak da değiliz. Neredeyse herkes devekuşunu oynuyor.. Vicdanların konforu kaçmasın diye başlar kuma gömülüyor, ekran ve manşetlerin söylemiyle sefa sürülüyor...  AKP’de olup bitenler konuşulurken, dikkatlerden kaçmaması gereken, adeta sessizliğe terk edilmiş gündemlerimiz de var bizim. Hatırlatmak yine bize düşüyor elbet:

2010 yılında OECD üyeliğine vetoyu kaldırarak İsrail’in OECD’ye üyeliğine onay veren iktidar, bu kez de İsrail’e NATO üyeliği hediyesi gönderdi.  NATO karargahında temsilcilik açmasına Türkiye’nin onay vermesi sessizce karşılanabilecek bir hadise olamaz asla. İsrail’in NATO üyeliğine açılan bu yol, en az 1948 yılında kurulan İsrail’in “tanınması” kadar vebali yüklüyor bütün suskunlara…  İsviçre, Londra görüşmeleri, açıklanan petrol ve gaz boru hattı projeleri , Kıbrıs suyunun Tel-Aviv’e taşınabileceğinin açıklanması… Ve şimdi de İsrail’in Türkiye eliyle NATO üyesi yapılması!? Peki, niçin suskun bizim İslamcı manşetlerimiz? Her küçük meselede bile 140 karakter ortaya koyan çok kıymetli hocalarımız, niçin bu İsrail meselesinde 140 karakterin sergilemiyor?

Nasıl oluyor da, İsrail’in güvenliği Türkiye için bu kadar önemli hale gelebiyor!?

ACELEYE NE GEREK VAR DEĞİL Mİ!?

Kimi manşetlere Shengen Zaferi diye yansıdı Avrupa’ya vizesiz geçiş süreciyle ilgili gelişmeler. Gören, duyan da (sümme haşa) sanki  cennete vizesiz giriş hakkı elde sanırlar. Orta ve uzun vadede Avrupa’nın güvenliğine hizmet edecek bir süreç başlamıştır oysa. Hem de tam 72 maddelik bir sırat köprüsü kurdular bize. Haberiniz olsun, asıl saklanan gerçek şu ki: KIBRIS RUM KESİMİNE Türkiye’nin uyguladığı vize kaldırılmış olacak!

Bangladeş’te Cemaati İslami’nin liderleri için kurulmakta olan dar ağaçları da gölgelenmemesi gereken bir başka husus. Mevlana Nizami’nin idamı da onandı maalesef. Ama biz bu idamları da, bu şehadetleri de görmemeye, göstermemeye; konuşmamaya, konuşturmamaya özen gösteriyoruz. Ne gerek var değil mi; rahatıyla, huzuruyla namaz kılan biz Müslümanların rahatı kaçsın!... Herkes kendi başının çaresine bakıversin; Avrupa Birliği’ne girelim hele onları da hallederiz! İsrail ile normalleşelim hele Bangladeş’e de bakarız, Arakan’ı da hallederiz.. Aceleye ne gerek var değil mi!? İktidarımıza halel gelmesin yeter ki!.. "

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum