‘15-25 arası kuşağı kaybettik’

‘15-25 arası kuşağı kaybettik’
Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan toplumdaki dünyevileşme tehlikesine dikkat çektiği makalesinde 15-25 yaş arası kuşağın kaybedildiğini ileri sürdü.

Köşesinde, “uykularım kaçıyor benim!” diyen Kaplan, bizi biz yapan medeniyetlerin önündeki en büyük engelin de bürokrasi olduğunu dile getirdi. Köşesinde, hala askeri ve yargı bürokrasinin bir engel olarak hükümetin karşısına çıktığını savunan Kaplan, “Menderes'i astı. Özal'ı, esrarengiz bir şekilde öldürdü. Erbakan'a darbe yaptı. Erdoğan'ın önünde takoz gibi duruyor!” ifadelerine yer verdi.

Kaplan’ın yazısının ilgili kısmı şöyle:   

BÜROKRATİK OLİGARŞİ, BU ÜLKENİN ÇOCUKLARINI YEDİ!
Buraya kadar laik, dolayısıyla sömürgeci eğitim sistemi üzerinden yaptığım okumalar, bütün kurumlar için de yapılabilir.

Askerî bürokrasi, yargı bürokrasisi, teknokrasi gibi bütün kurumlar da, bu sömürgeci zihnin ve körleşmenin bütün maraziliklerini sergiliyor hâlâ: Bu toplumun ruh köklerini kurutmakla meşgul. Bu toplumun önünü açacak öncü insanlarının önünü kesmekle meşgul.

Türkiye'de, bütün kurumlar, yani bürokrasi, İslâm'ı dışladı, bizi biz yapan medeniyet iddialarımızı yoksaydı. Bizim medeniyet iddialarımıza bir şekilde sahip çıkan, Menderes'i astı. Özal'ı, esrarengiz bir şekilde öldürdü. Erbakan'a darbe yaptı. Erdoğan'ın önünde takoz gibi duruyor!

Şimdi, bu takozun ortadan kaldırılma zamanı geldi çattı: Türkiye, deyim yerindeyse, yıldırım hızıyla, toplumun bütün kesimlerini kucaklayarak, medeniyet iddialarını yeniden kuşanmalı.

Ve medeniyet iddialarıyla donanan özgüveni yüksek, pergelin sabit ayağını bizim medeniyet dinamiklerimize basan, pergelin hareketli ayağıyla da bütün dünyalara, medeniyetlere, kültürlere açılan, bu dünyada yaşayan ama bu dünyayı yaşamayan, insanlığın yükünü omuzlarında taşıyan, çağ açacak, çağrısı çağını kuracak, çağlayan olup yeniden insanlığı Darüsselam'a (Barış yurduna) kavuşturacak parlak, özgüveni yüksek öncü kuşaklar yetiştirecek tohumları toprağa düşürmeye bakmalı!

EN BÜYÜK HEDEF, ÖNCÜ İNSAN YETİŞTİRMEK OLMALI!
Yeni dönemde, başkanlık sistemine giden süreçte, Türkiye'yi bekleyen en büyük iş, medeniyet dinamikleriyle donanacak ve insanlığın önünü açacak parlak öncü kuşaklar yetiştirmek olmalı!

Bürokrasi, Türkiye'nin önündeki duvar'dı. Bu duvar yıkılmalı.

Türkiye'nin kaybedecek vakti yok! Yol da yapılmalı. Köprü de, baraj da, ray da, dünyanın en büyük havaalanı da elbette yapılmalı.

Ama insan aslâ atlanmamalı! Asıl “yatırım” insana yapılmalı! Eğitimde, medyada, kültürde, fikir, sanat ve gençlik'te devrim niteliğinde atılımlara imza atılmalı.

İnsan olmadan bütün maddî yatırımların kısa devre yapacağı, ayağımıza dolanacağı, bizi vuracağı unutulmamalı!

İnsan. İnsan. Yine İnsan: Tek hedef bu olmalı!

Kültürü, eğitimi ve gençliği İHMAL edersek, geleceğimizi İMHA etmiş oluruz!

Gerçekleri görmekten korkmayalım.

Gerçek şu: 15-25 yaş arası kuşağı kaybettik!

Uykularım kaçıyor benim!

Çünkü 10 yılda 100 yılın tohumlarını ekemezsek Türkiye'yi de kaybederiz -Allah muhafaza!

Son söz: Kaybedecek vaktimiz yok: Önce insan, sonra insan ve her zaman insan! İnsan olmadan aslâ!

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum