İl il iftar vakitleri buradan öğrenebilirsiniz 6 Haziran 2016

İl il iftar vakitleri buradan öğrenebilirsiniz 6 Haziran 2016
İl il iftar vakitleri milyonlarca kişinin şu an arattıgı sorular arasında. Müslüman alemi bugün ilk iftarını yapacak. Peki, iftar vakitleri ne zaman haberimizdeki linke tıklayarak öğrenebilirsiniz...

Müslüman alemi bugün mübarek Ramazan ayının ilk gününü idrak ediyor. Ramazan ayının ilk gününde sizler için il il iftar vakitlerini hazırladık. İftar vakti ne zaman? Akşam ezanı saat kaçta okunacak? İşte 6 Haziran Pazartesi il il iftar vakitleri...

İFTAR VE SAHUR VAKİTLERİ İÇİN TIKLAYIN

Ramazan ayının ilk iftarı bugün yapılacak. Peki İstanbul,Ankara,İzmir ve diğer iller ilk iftarı saat kaçta yapacak? Sizler için hazırladığımız il il sahur ve iftar vakitleri haberimizde yer almaktadır..

2016 İl İl Ramazan İmsakiyesi (Ramazan İftar saatleri 2016) yayınlandı. On Bir Ayın Sultanı Ramazan Orucu  bu yıl 6 Haziran 2016 Pazartesi günü başladı ve 4 Temmuz 2016 Pazartesi günü sona erecek. 5 Temmuz Salı günü ise Ramazan Bayramını kutlayacağız. Diyanet İşleri Başkanlığı 2016 Ramazan İmsakiyesi (Ramazan İmsakiyesi 2016) Orucu Sahur ve İftar Vakitleri ve tüm detaylara ulşabilirsiniz...

Ramazan da Kur'an-ı Kerim'in yeri

Ramazan ayını değerli kılan nedenlerden birisi, Kutsal kitabımız olan Kur"an"ın bu ayda indirilmiş olmasıdır. Yüce Allah Kur"an"da ” Ramazan ayı insanları kurtuluş yolan götüren, doğruyu yanlıştan ayıran Kur"an"ın indiği aydır. “(Bakara suresi, ayet 185) buyurmuştur. Kur"an", Allah tarafından insanlara öğüt vermek ve yol göstermek için gönderilmiştir. Bu nedenle Kur"an insan için hayati değer taşır. Kur"an okumak bir ibadettir. Peygamberimiz Allah"ın bildirdiği görev ve sorumluluklarımızı sıkça hatırlamamız için Kur"an"ı çok okumayı teşvik etmiştir. Müslümanlar, ramazan ayında Kur"an okumaya her zamankinden daha çok özen gösterirler. Bunun için evlerde veya camilerde bir araya gelerek, her gün Kur"an"dan yirmi sayfa okurlar. Ramazan ayının sonuna gelindiğin de ise Kur"an"ı baştan sona bir kez okumuş olurlar. Buna hatim denir. Daha sonra hatim duası yapılır. Müslümanlar yüzyıllar boyu bu geleneği devam ettirmişlerdir. Kur"anıkerim, ramazan ayının Kadir Gecesi"nde indirilmeye başlanmıştır. Kadir gecesi ramazan ayının 27. gecesi olarak bilinir. Yüce Allah Kadir Gecesi"nin “Bin aydan daha hayırlı” olduğunu haber vermiştir. Peygamberimiz de “Kim inanarak ve sevabını Allah"tan umarak Kadir Gecesi"ni değerlendirirse geçmiş günahları bağışlanır” (Buhari) buyurarak, bu gecenin önemini belirtmiştir.

RAMAZAN AYININ ÖNEMİ

11 Ayın Sultanı 2016 yılı Mübarek Ramazan Ayı 6 Haziran 2016 Pazartesi günü başlıyor. 

Ramazan ayı, Hicri takvimine (yani arap aylarına) göre, diğer bir deyişle ay takvimine göredo kuzuncu ayın adıdır. Ramazan ayının dinimizde büyük bir önemi ve diğer aylar arasında seçkin bir yeri vardır. Çünkü Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Kur'an-ı Kerim'de bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen "kadir gecesi" yine bu ay içinde kutlanır. Ayrıca İslam'ın beş şartından biri olan oruç da bu ayda tutulur. Bu nedenle Ramazan ayı, Müslümanlar için en kutsal aydır ve ona "on bir ayın sultanı" denilmiştir.
 
Dini Hayatımızda çok önemli bir yeri olan, rahmet kapılarının sonuna kadar açıldığı, yardımlaşma ve dayanışmanın arttığı, sevginin, saygının, sabrın ve kardeşliğin daha da güçlendiği, birlik ve beraberliğin bir kat daha pekiştiği, Ramazan ayı mübarek bir aydır. İnsanları karanlıktan aydınlığa çıkaran Yüce Kitabımız Kur"an-ı Kerim, bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Bin aydan daha hayırlı bir gece olan Kadir Gecesi bu ayda bulunmakta ve oruç ibadeti bu ayda eda edilmektedir.

Ramazan ayı fazilet bakımından nice güzelliklerin bahşedildiği mübarek bir zaman dilimidir. Cenab-ı Hak Kur"an-ı Kerim"de şöyle buyurmaktadır: “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delili olarak kendisinde Kur"an indirilen aydır…”

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Ramazan ayı ile ilgili olarak: “Bir kimse, inanarak ve sevabını yalnızca Allah"tan bekleyerek, Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” buyurmuştur.
 
Yine bir başka Hadis-i Şeriflerinde ise: “Ramazan öyle bir aydır ki, Allah gündüzleri oruç tutmayı farz ve gece ibadet etmeyi de nafile kılmıştır. Ramazan, sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennettir. Ramazan ihsan ve yardımlaşma ayıdır. Mü"minin rızkı bu ayda artar, bereketlenir… Ramazan ayı öyle bir aydır ki, evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem ateşinden azad oluştur.” buyurmaktadır.
Oruç ayı olan Ramazan ayı, birçok hikmeti ihtiva eder. Bu açıdan bakıldığında pek çok ferdi ve sosyal faydaları vardır. Oruç tutarak belirli bir zaman yeme içme ve cinsel arzularına karşı koyan kişi, sebat, kanaat, metanet ve sabır gibi ahlaki güzelliklere sahip olur; aç kalarak nimetlerin kıymetini bilir ve bu vesile ile yoksulların halini düşünüp onlara Merhamet ve şefkat hisleriyle yaklaşmasına sebep olur.
 
Ramazan, oruçla beraber nefislerin terbiye edildiği, zekât, sadaka ve iftarlarla yoksulların doyurulup gözetildiği, Kur"an okuma, mukabele takip etme, teravih kılma, zikir, dua ve niyazlarla sevap ve mükâfatın arttığı; af ve mağfiretin çokça ihsan edildiği bir feyz, rahmet ve bereket ayıdır.

İFTAR NASIL OLMALI

Başkülekçi, iftarı 1-2 adet hurma ile açmanın sağlık açısından son derece yararlı olduğunu, ardından içilecek bir kase ılık ve kremasız tercihen posalı bir çorbanın sağlıklı ve doğru bir seçim olacağını ifade etti.
Çorbanın ardından ana yemeğe geçmeden önce ortalama 10-15 dakika yemeğe ara verilmesinin doğru olacağını belirten Başkülekçi, ana yemek olarak az yağlı et yemekleri, kuru baklagiller, sebze yemekleri, zeytinyağlılar, salata ve yoğurt gibi gıdaların ideal olduğunu bildirdi.
İftarda önemli olan noktalardan birinin de hızlı yemek yememek olduğunu kaydeden Başkülekçi, "Çok uzun süre boş olan mideye birden yüklenilmesi birçok sağlık sorununa neden olur ve kalbin yükünü artırır. Dolayısıyla yemek yavaş yenmeli ve az az sık sık beslenilmelidir" diye konuştu.

Oruç nedir?
Müslümanlığın beş şartından biridir. Gün ağarmaya başladığı andan, akşam ezanının okunduğu güneş batışına kadar, hiç bir şey yememek, İçmemek, her türlü kötülükten sakınmak demektir.
Arabi aylardan ramazanda tutulur. Kur'an'da oruç hakkındaki ayetler, Bakara suresinde toplanmıştır. Oruç tutanların imsaktan önce, sabaha karşı yedikleri yemeğe «sahur» denir. Sahurdan sonra oruca başlama zamanı ise, «imsak» tır. Sahur yemeği, imsaktan önce bitirilmelidir. Oruç bozma için yenilen yemeğe de «iftar» denir.
Hıristiyanlıkta ise iki çeşit oruç vardır. Şükran orucu, kilisedeki şaraba batırılmış kutsal ekmeği yeme töreninden üç saat önce hiç bir şey yememektir. Kiliseye mensup olanların orucunda da günde sadece bir öğün yemek yenir. Akşam yalnız kahvaltı edilir. Yılda dört gün tutulur. Oruçları Katolikler tutar. Müsaviler de yılda bir defa kefaret gününde ve tarihlerinin bazı önemli günlerinde oruç tutarlar. Eski çağlarda da bazı kavimler oruç tutardı. Ünlü bilim adamı Dr. Alexis Carrel gibi birçok tıp otoritesi, orucun sağlık bakımından her hususta çok faydalı olduğunu ileri sürerler.
Oruç, imsak vaktinden yani fecrin doğuşundan güneşin batışına kadar yemek ve içmekten uzaklaşmak demektir. Bunun manası, insanlara açlığın ve susuzluğun ne demek olduğunu öğretmektir. Tok, hiçbir zaman açın halini bilmez ve ona merhamet etmez. Oruç, toklara aç insanların neler çektiğini öğretir. Aynı zamanda nefse hakimiyeti talim eder. Farz olan oruç tutma zamanı arabi aylara göre tayin edildiğinden, her sene evvelki seneye göre on gün evvel gelir. Bu sebepten bazan yaza, bazan kışa isabet eder.
Yaz orucuna dayanamayan hasta kimseler orucu kışın kaza edebilecekleri gibi, büsbütün oruç tutamayacak olan çok ihtiyar kimseler oruç mukabilinde fidye, yani sadaka vererek bu borçlarını eda ederler. İslam dininde zor, işkence yoktur. Sıhhatini feda ederek, hastalanarak, ibadet etmeyi Allahü teala hiçbir zaman istememiştir. Allah, çok kerim ve gafur ve rahimdir. Tövbe edenleri affedici ve merhametlidir. Oruç tutmak, Müslümanlara vazife olduğu gibi diğer ilahi dinlerde de emredilmişti.
Kur’an-ı kerim’de mealen; “Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sizin üzerinize de Ramazan orucu farz kılındı. Umulur ki, Allah’a karşı gelmekten sakınırsınız!” (Bakara suresi: 183) ve; “Sizden kim Ramazan ayında bulunursa oruç tutsun!” (Bakara suresi: 185) buyruldu. Bir hadis-i şerifte de buyruldu ki: “Bir kimse Ramazan ayında oruç tutmayı farz bilir, vazife bilir ve orucun sevabını yalnız Allahü tealadan beklerse, geçmiş günahları affolur.” İslamiyetin ilk yıllarında her ay üç gün ve aşure orucu tutulurdu.
Bu emir, ramazan orucu farz kılınınca nesh edildi, kaldırıldı. Bu günlerde oruç tutmak herkesin arzusuna bırakıldı. Şaban ayının son günü, Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem hutbelerinde buyurdu ki: “Ey Müslümanlar! Üzerinize öyle büyük bir ay gölge vermek üzeredir ki, bu aydaki bir gece (kadir gecesi), bin aydan daha faydalıdır. Allahü teala, bu ayda her gün oruç tutulmasını emretti. Bu ayda, geceleri teravih namazı kılmak da sünnettir. Bu ayda, Allah için ufak bir iyilik yapmak, başka aylarda, farz yapmış gibidir. Bu ayda bir farz yapmak, başka ayda, yetmiş farz yapmak gibidir. Bu ay sabır ayıdır. Sabredenin gideceği yer, cennettir.
Bu ay, iyi geçinmek ayıdır. Bu ayda müminlerin rızkı artar. Bir kimse, bu ayda, bir oruçluya iftar verirse, günahları affolur. Hak teala, onu Cehennem ateşinden azad eder. O oruçlunun sevabı kadar, ona sevab verilir.”  Orucun şartları: Oruç; akıllı ve büluğ çağına giren, sıhhatli olan, yolcu, misafir olmayan, kadınlardan hayız (adet) ve nifas lohusa) halleri bulunmayan her Müslümana farzdır. Ramazan-ı şerif orucu bu şartlara sahip her Müslümana farz olduğu gibi, tutamayanların kaza etmeleri de farzdır.
Kutuplara ve ay’a giden Müslümanın da, seferi olmaya niyet etmedi ise, bu ayda gündüzleri oruç tutması lazımdır. Yirmi dört saattan daha uzun günlerde, oruca saat ile başlar ve saat ile bozar. Gündüzü böyle uzun olmayan bir şehirdeki Müslümanların zamanına uyar. Eğer oruç tutmazsa, gündüzleri uzun olmayan yere gelince kaza eder. Kafir memleketinde bulunan esir, Ramazan ayının zamanını bilemezse, araştırıp zannettiği vakitte bir ay oruç tutar.
Sonra, zamanını öğrenince, zamanından önce tutmuş ise, hepsini kaza eder. Zamanından sonra tutmuş ise, caiz olup, kaza yerine geçer. İmam-ı Rabbani rahmetullahi aleyh Mektubat kitabının birinci cilt, kırk beşinci mektubunda buyuruyor ki: “Ramazan-ı şerif ayında yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda, bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azad olur. Resulullah, bu ayda, esirleri azad eder, her istenilen şeyi verirdi.
Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene, bu işleri yapmak nasib olur. Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer. Bu ayı fırsat bilmelidir. Elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü tealanın razı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ay, ahireti kazanmak için büyük fırsattır. Kur’an-ı kerim Ramazanda indi. Kadir gecesi, bu aydadır. Ramazan-ı şerifte, hurma ile iftar etmek sünnettir. İftar edince; “Zehebezzama’ vebtelletil uruk ve sebe-tel-ecr inşaallahü teala” duasını okumak, teravih kılmak ve hatim okumak mühim sünnettir.
Orucun farzları:
1) Niyet etmek,
2) Niyeti ilk ve son vakitleri arasında yapmak, 
3) Fecr-i sadık, yani tan yeri ağarmasından güneşin batmasına kadar olan zaman içinde, orucu bozan şeylerden sakınmaktır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.