Erol Göka’dan İslami camiaya para uyarısı

Erol Göka’dan İslami camiaya para uyarısı
Erol Göka Yeni Şafak’taki köşesinde İslami Camia’nın kanayan yarası haline gelen dünyevileşme ile paraya verilen öneme değindi.

TRT Genel Müdürü Şenol Göka'nın kardeşi de olan Yeni Şafak yazarı Erol Göka, İslami Camia’nın kanayan yarası haline gelen dünyevileşme ile paraya verilen öneme dikkat çekti. 

Yeni Şafak’taki makalesinde muhafazakarların para karşısındaki zaaflarına vurgu yapan Erol Göka  “ellerine fırsat geçer geçmez, paralarına para katmak için ne gerekiyorsa yaparlar, acınacak hale düşerler.” diye yazdı.

Gök’a Müslümanların bu durum karşısında pansuman tedbirlerle yetinemeyeceğini kaydederek “Bize de olanlar karşısında şaşırıp kalmak düşer. Modernliğin sıkıntıları karşısında insanlığın umudu olan Müslümanlar, şaşırıp kalmakla, pansuman tedbirlerle yetinemez.” ifadelerini kullandı.

Göka’nın “Parayı” konu edinen makalesinin ilgili kısmı şöyle:

Kısacası para ekonomisi, maneviyattan yoksun, mekanik bir toplumsal hayat ortaya çıkarıyor. Böyle bir hayatın ve düzenin içinde, birçoğumuza en güvenilir şey, “para sahibi olmak” olarak görünüyor.

Ne pahasına olursa olsun, para sahibi olmak lazım geldiği fikri, nerdeyse inançlarımız kadar iç-dünyamızda kendisine yer buluyor. “Para, Dünya'nın seküler Tanrısı'dır” sözünü doğrularcasına dindar görünenlerimizin içinden dahi, huzuru, parasını büyütmekte arayanlarımız çıkıyor.

 Paranın yaşadığımız toplumdaki ve psikolojimizdeki temel önemini anlamaksızın, bu dünyaya köklü bir itiraz geliştiremeyiz. En radikal söylemler bile, paranın hükümranlık aygıtının volan kayışlarını sağlamlaştırmaktan başka bir işe yaramaz. Öyle ki bu radikal söylem sahipleri, dünyayı anlamada şu şarkı sözlerinin yazarından bile çok geridedirler. “Bilsen neler dönüyor şu garip dünyada/ Arkadaşlık düşmanlıkla yan yana/ Bazen sebep bir aşksa çoğu zaman da para/ Değiştirir insanları hep bir anda… Dünyayı hiç anlamadığı halde sözüm ona meydan okuyanlar, ellerine fırsat geçer geçmez, paralarına para katmak için ne gerekiyorsa yaparlar, acınacak hale düşerler. Bize de olanlar karşısında şaşırıp kalmak düşer. Modernliğin sıkıntıları karşısında insanlığın umudu olan Müslümanlar, şaşırıp kalmakla, pansuman tedbirlerle yetinemez. Kaçmadan, sloganlara sığınmadan derdi anlayıp çareler üretmekle mükelleftirler.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum