Alevi derneklerinden ilginç çağrı

Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Tekin Özdil, toplum arasında kinin, nefretin ve husumetin ortaya çıkması değil, kardeşçe bir arada yaşayabilmenin şartlarını oluşturmak için Kahramanmaraş'a geldiklerini söyledi.

Alevi Kültür Dernekleri ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı tarafından Maraş Olayları'nda hayatını kaybeden Alevileri anmak için Narlı Cemevi'nde program düzenledi. Programa çeşitli illerden de çok sayıda Alevi vatandaş katılım gösterdi. 1978 yılında yaşanan olaylarda hayatını kaybeden Alevi vatandaşlar için saygı duruşunda bulunulması ile başlayan programda Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Özdil bir konuşma yaptı. Yaşanan olayların ardından 30 yıl sonra ilk kez Kahramanmaraş topraklarında böyle bir organizasyonun gerçekleştiğini kaydeden Özdil, olayların arka planını ve niye yapıldığını toplumda bir kez daha konuşulması ve bir daha yaşanmaması için bir duyarlılık oluşturmasını arzu ettiklerini belirtti. İstediklerinin toplum arasında kinin, nefretin, geriye dönüş olarak herhangi bir husumetin ortaya çıkması olmadığını belirten Özdil, "Kardeşçe bir arada yaşayabilmenin şartlarını oluşturmak ve bir daha bunları yaşamamak için toplumsal hafızayı diri tutmak için buradayız." dedi. Kin ve nefret yerine sevgiyi ön plana çıkarabilmeleri ile ilgili bu topraklarda yeniden mum yakmaya çalıştıklarını kaydeden Özdil, "Katliamların ardından konuşmak çok zor. O acıyı yaşayanlara acıyı tarif etmek çok zor. Ama acıları bizden sonrakiler yaşamasınlar. İnsanlık vicdanı bir gün insanlık faktörünün gerçek vicdanıyla buluşup bir daha bunların yaşanmaması için neler yapılabileceği ile ilgili çalışmalar içinde bu yıl bir adımı Kahramanmaraş'ta atıyoruz." diye konuştu.

Alevilerin kendilerine yapılan saldırılar karşısında kin ve intikam duyguları beslemediğini söyleyen Özdil, artık örgütlü bir toplum olduklarını kaydetti. Özdil, "Aleviler bundan sonra yanağına bir tane vurulan tokattan sonra ikinci yanağını çevirmeyeceklerdir. Bu, kavga yapacağımız insan öldüreceğimiz anlamına gelmiyor. Ama bundan sonra demokratik haklarımızı hukuksal haklarımızı ve örgütlü gücümüzü yaşamın her alanında ulusal ve uluslararası alanda sonuna kadar kullanacağız ve bir daha bu tür acıların yaşanmasına izin vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.