15 Temmuz’da anne acısına rağmen göreve koşan genel müdür

15 Temmuz’da anne acısına rağmen göreve koşan genel müdür
Ankara Halk Ekmek Genel Müdürü ve Habervaktim.com Yazarı Ali İlkbahar, 15 Temmuz gecesi annesini kaybetmişti, acısı büyüktü ama O ne yaptı biliyor musunuz?..

Başkent’te Ankara Halk Ekmek Genel Müdürü Ali İlkbahar, 15 Temmuz gecesi annesini kaybetmişti, acısı büyüktü ama O ne yaptı biliyor musunuz?..

15 Temmuz gecesi milletin, Hükümet’in, devletin elele vererek darbecilere karşı sergilediği kahramanlıkların en büyüğü yeni ortaya çıktı.

FETÖ köpeği darbecilerin en büyük zararı verdiği Başkent Ankara’da Büyükşehir Belediyesi’nden bir bürokrat, Halk Ekmek Genel Müdürü Ali İlkbahar, o gece annesi vefat etmiş olmasına rağmen, darbecilere karşı mücadeleye koştu.

1-304.jpg

Bir dönem sitemiz Habervaktim.com'da yazarlık da yapmış olan kahraman Genel Müdür Ali İlkbahar, “Annemizi kaybetmek Allah’ın takdiri, bu acı çok büyük bir acı ama Allah korusun vatanı kaybettiğimiz zaman bütün anneleri kaybedecektik” dedi.

 

ACISINA RAĞMEN GÖREVE KOŞTU

-15 Temmuz gecesi ve Demokrasi Mitingleri’nde Ankara Halk Ekmek önemli bir görev üstlendi, Ankara’da darbeye karşı mücadele veren vatandaşlarımıza gıda yardımı yaptınız. 15 Temmuz gecesiyle başlayalım, neler yaşandı?

 15 Temmuz akşamı insanlar Halk Ekmeğin önünde uzun kuyruklar oluşturdu, ihtiyacı 5 ekmek olan 20-30 ekmek almaya başladı. Biz kendi üzerimizdeki paniğin ortadan kalkması için üretimi 2 katına çıkarttık. Satılanın tamamını karşıladık, büfelere dağıtım yaparak ta o panik havasından kurtulmuş olduk. İnsanlar gıda ihtiyacının olmadığını anladı ve telaşlanmayı bir kenara bıraktı. 15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece bir buçuk civarında ben hastanedeydim, annem rahmetli oldu. Annemi morga koyduktan sonra ben fabrikaya geldim, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Gökçek beni aradı. Arkadaşların sevki ve idaresi konusunda talimat verdi ve arkadaşlarımızı görevlendirdik. MİT’in önünde kalabalık artmıştı ve saat 04.00’ı bulmuştu, insanlar yorulmuş ve açtı, ilk servislerimizi oraya gerçekleştirdik. Arkasından Genel Kurmay Başkanlığının oraya bir servis gerçekleştirdik. Arabalarımızla ihtiyaç duyulan yerlere servisler gerçekleştirdik, tabi tehlikelerde yaşadık ama Allah’a şükürler olsun bir sıkıntı yaşamadık. Akıncılar’a ve Beştepe Külliye’ye birer araba yolladık, Gölbaşı’na bir araba gönderdik yani o gece aşağı yukarı 10 araba hizmet verdi. Sabaha karşı paket şeklinde darbeye karşı çıkan insanlara yiyecek dağıttılar. O gece gördüğüm en güzel şey insanlar aldıkları paketin yarısını arkadaşına ikram ediyordu, paylaşım doruk noktadaydı. Daha sonra araçların gittiği yerlere 16 Temmuz’da ürün dağıtmaya devam ettik. Demokrasi mitinglerinde her gün düzenli olarak, Kızılay’da 2 noktada, Külliye’de 1 noktadan nöbet bitene kadar dağıtım yaptık. Dağıttığımız ürünler; su böreği, şampiyon, çerez, meyve suyu, simit, poğaça, kurabiye. 4 farklı paket şeklinde bu ürünleri dağıttık ve her gün 40 bin kişilik yiyecek dağıttık. 132 bin şampiyon, 242 bin çerez, 28 bin simit, 26 bin poğaça, 95 bin meyve suyu bunlar kayıtlı olanlar kayıtlı olmadan o gün ki heyecanla gönderdiğimiz ürünlerde var. Ben içine döner koyacağım sen ekmek verebilir misin şeklinde talepler oldu bunları da karşıladık. Dolu dolu bir dağıtım gerçekleştirdik, yaklaşık olarak 375 ton gıda dağıtımı yaptık. Ama insanlarımıza da bunun 100 katıda olsa yetmez. Kendi bünyemizde çalışan 340 kişi ve büfelerde çalışan bayilik verdiğimiz kişilerle beraber yaklaşık bin kişi görev aldı.

2-287.jpg

HATIRASINI VERDİĞİMİZ MÜCADELEYLE YAŞATTIK

-Darbenin girişiminin olduğu gece annenizi kaybettiniz, bir yanda vatan bir yanda anneniz o gece nasıl geçti sizin için?

Annemizi kaybetmek Allah’ın takdiri, bu acı çok büyük bir acı ama Allah korusun Vatanı kaybettiğimiz zaman bütün anneleri kaybedecektik. Allah bize o gün büyük bir güç ve enerji verdi. Annemizin acısını unutmadık ama onun hatırasını verdiğimiz mücadeleyle yaşatabilecektik, onun için büyük bir heyecan vardı. Allah’ta 1-2 saat uyumamıza rağmen dayanma gücü verdi bizlere. Normalde hayatta dayanamam ama o gün nasıl dayandım bilmiyorum, Allah’ın yardımıyla oldu. Her gün Kızılay’a gittik ve gece saat 3’e kadar nöbet tuttuk, sabahta saat 7’de işe başlıyorduk. Yani olağan üstü bir duruma geçtik. Eğer Türkiye gitseydi, İslam gidecekti, sen Osmanlı’nın torunuyum, İslam Dünyası’nın lideriyim diyorsun ve sana saldırıyorlar bu olay bütün Müslümanları harekete geçirdi. Onun için annemin yeri ayrıdır ama söz konusu vatan olunca insanlar tek başına tankların karşısına dikildi. Normal şartlarda bunu izah edemezsiniz ama mesele ezanı, vatanı, memleketin namusunu işgal etmek istiyorlarsa bunlar insanı harekete geçirir. Dünyada hiçbir örneği olmayan bir olay yaşadık. Fransız İhtilali filan diyorlar hepsi hikâye, demokrasi tarihi bu olayla yeniden yazıldı. Kurtuluş mücadelesinin en büyük örneklerinden birini yaşadık. Bundan daha büyük halk hareketi, bundan daha büyük halk ihtilali yaşanmadı.

3-181.jpg

NE YAPSAK NE ETSEK AZ KALIR

15 Temmuz Şehitleriyle ilgili bir çalışmanız mevcut mu?

Büyükşehir belediyesinin çalışmaları var bu konuda, çadır faaliyetlerimiz oluyor oralara destekler sağladık. Büyükşehir bizim üzerimizden veya kendi hizmetleriyle yardımlar sağlayabilir. Belediye’nin ev projeleri var ve şehitler bizim şehitlerimiz verilen hizmetin az olduğunu düşünüyorum, ne yapsak ne etsek az kalır. O insanlar bizim insanlarımız, şehit olacaklarını bile bile tankların, helikopterlerin üzerine yürüdüler. Şehitliğe razı olmuşlar ve düğüne gider gibi şehitliğe gitmişler.

BENZERİ OLAMAYAN BİR HALK HAREKETİ

15 Temmuz Demokrasi Destanı Kurtuluş Savaşına benzetiliyor siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Kurtuluş Şavaşı organize olmuş askerlerin mücadelesiydi, burada ise bir halk mücadelesi mevcut. Silahı olmayan ama tankları, ağır silahları durduran bir savaş, bu savaşın bir örneği yok ve dünyaya örnek olacak bir savaş. Böyle bir halk hareketi bu zamana kadar yaşanmamış ve uzun yıllar o günü yaşayanlar torunlarına anlatacak. Bu olayın kitapları, filmleri, destanları, ağıtları ülkemizin en güçlü sanat eserleri olacak. Biz İslam dünyası olarak hep darbelere sesiz kaldık, Abdülhamit’e de darbe yapıldı ama halk yoktu. Tayyip Erdoğan’ın gücü milletten geliyor, her göreviyle halkın içerisinde yer almış, her türlü çileyi çekmiş ve toplumu çok iyi tanıyor. Diktatör diyorlar o halka dönüp ben sizin hizmetkârınızım diyor ve hakikatten de hizmet eti halka. Başkası ayakkabısıyla eve giriyor o ayakkabısını çıkarmış ve diz çökmüş sofralarda. Gel çay içelim diyene gitmiş yani böylesine halkın kaynaşan, halkın içinden birisi, kendisi dediğimiz, benim liderim dediğimiz paylaşılamayan birisi Allah kendisinden razı olsun.    

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.