Moody’s’e halen üyeyiz ve aidat ödüyoruz

Önce Standard and Poor’s ve şimdi de Moody’s… Türkiye’nin başı, kamuoyunda “sıfırcı hoca” olarak bilinen kredi derecelendirme kuruluşlarıyla dertte. Art arda gelen kredi notu indirimleri, bu kuruluşların sorgulanmasına neden olurken, Moody’s’e Hazine tarafından her sene üyelik aidatı ödenmesi kafaları karıştırıyor. Hem para ödeyip hem de eleştiriyoruz!

 

 

Milli Gazete'nin haberine göre, ülkelerin ve şirketlerin ekonomik durumlarını değerlendiren, bunlara verdiği “notlarla” küresel sermayeye “yatırım” mesajı veren kredi derecelendirme kuruluşları, son zamanlarda Türkiye gündeminin önemli maddelerinden oldu. Bir ara sıcak paraya yön göstermek adına Türkiye’ye yüksek notlar veren bu kurumlar, son yıllarda değişen konjonktürle birlikte “kırık not” vermeyi alışkanlık haline getirdi.

 

 

Son olarak da Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu “yatırım yapılabilir” seviyenin altına düşürmesi, bu kuruluşların sorgulanmasına yol açtı. İşin acı tarafı, borçlanmak için ihtiyaç duyulan sıcak paranın, Türkiye’ye gelmek için bu kuruluşlara bakması. Daha da acısı ise, Türkiye’nin borç paraya, sıcak paraya muhtaç olması!

 

 

Hükümet kanadından Moody’s’in not indirimi kararına yoğun tepkiler gelirken, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek meseleye daha farklı yaklaşmıştı. Geçen hafta konuşan Şimşek, kredi notu düşüşünü ciddiye aldıklarını belirterek, not indiriminin “yapısal problemler” nedeniyle olduğunu söylemişti.

 

 

Moody’s’e karşı yükselen tepkiler süresince, her nedense Türkiye’nin Moody’s’e olan üyeliği bir türlü gündeme gelmedi. Oysa Türkiye, Moody’s’e üye ve bu üyeliğinden dolayı da her yıl Hazine eliyle üyelik aidatı ödüyor. İşin ilginci ise, Moody’s’e sadece ülke olarak üye değiliz. TOKİ, kamu bankaları ve büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere birçok kurum Moody’s’in üyesi. Dolayısıyla bu kurumların da üyelik aidatları düşünüldüğünde Türkiye’den Moody’s her yıl yüklü miktarda üyelik aidatı ödenmekte. Bir bakıma paramızla rezil oluyoruz bu durumda…