FETÖ "suikast timi"ni yıllar öncesinden hazırlamış

FETÖ "suikast timi"ni yıllar öncesinden hazırlamış
FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanarak mahkemeye sunulan iddianame, örgütün darbe girişiminin altyapısını yıllar öncesinden hazırladığını ortaya koydu.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca Fetullahçı Terör  Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin hazırlanarak mahkemeye sunulan  iddianamede, darbe girişiminin altyapısının yıllar öncesinden hazırlandığı ortaya  konuldu. 
 
 İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan ve  ekleriyle bin 300 sayfalık FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin iddianame, örgütün  TSK içinde hakimiyet kurma çabası ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik  suikast girişimi ile İzmir Çiğli'deki 2. Ana Jet Üssü'nün darbedeki rolüne  ilişkin bilgiler içeriyor.
 
Darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikasti  gerçekleştirmek üzere görevlendirilen MAK timlerinin kuruluşu ve üstlendiği role  ilişkin ifadelere yer verilen iddianamede, bu timlerin yıllar öncesinden örgüt  hakimiyetindeki etkili bir "vurucu güç" olarak hazırlandığı tespitinde bulunuldu.
 
"Ordu içinde ordu"
 
Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı tüm üs komutanlıklarında bulunan  arama kurtarma timlerinin, darbe girişimi şüphelilerinden Akın Öztürk'ün Hava  Kuvvetleri Komutanlığı yaptığı 2014 yılında, "MAK timleri" adıyla İzmir ve  Konya'da toplanarak örgüt hakimiyetinin sağlandığına dikkati çekilen iddianamede,  E.E. isimli tanığın şu beyanına yer verildi:
 
 "Benim görev yaptığım arama kurtarma camiası içerisindeki FETÖ  militanları, 2007 yılından itibaren organize olmaya başlamışlardır. 2014-2016  yılları arasında bu yapı zirve yapmış, güçlerine güvenerek istedikleri her türlü  teşkilatlanmayı fütursuzca gerçekleştirmişlerdir. Birlikleri 2 merkezde  birleştirip militanları aynı çatı altında toplayarak, tüm silah ve teçhizatı  buralara toplayarak planlı ve organize bir şekilde kendi özel ordularını kurarak,  ordu içerisinde ordu olmuşlardır. Birliklerin birleştirilmesi tamamen bu amaçla  bilinçli olarak yapılmıştır."
 
 Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast planı
 
 İddianamede, FETÖ'nün Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik kaçırma ve  suikast planlarını da deşifre eden bilgilere yer verildi.
 
  Darbe girişimine ilişkin örgütün Ankara'da planlama için karargah  olarak kullandığı villada yapılan görüşmelere ilişkin bilgilerin bulunduğu  iddianamede, "Şapka" kod adlı gizli tanık beyanlarından, başlangıçta darbe  girişimine karşı çıkacak generallerin derdest edildikten sonra tutulacakları yer  olarak belirlenen Çiğli'deki 2. Ana Jet Üs Komutanlığının, Cumhurbaşkanı  Erdoğan'ın Marmaris'te olduğunun öğrenilmesiyle "saldırı üssü" haline geldiği  tespitine yer verilerek, şunlar kaydedildi:
 
"Muhtemelen Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul ilinde bulunmadığından ve  yerinin tespiti Cumhurbaşkanı yaverliğinde görevli bulunan şahıslar ve darbeyi  yöneten FETÖ/PDY terör örgütü üyelerinin iş birliği yaptığı yabancı istihbarat  elemanları tarafından yapılamadığından, ilerleyen süreçte Antalya ilindeki  uluslararası futbol etkinliğine Cumhurbaşkanımızın katılacağı kamuoyunca  bilindiğinden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kontrolünde olan İzmir  ili dahilindeki Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığının suikasti gerçekleştirecek  saldırı timleri için toplanma yeri olarak belirlendiği, Marmaris ilçesine  gönderilmek üzere saldırı timlerinin oluşturulduğu, üssün saldırı amaçlı  kullanılmasından mütevellit 'Şapka' kodlu gizli tanığın ifadesinde belirttiği  şekilde, 'derdest edilen paşaları, Çiğli 2. Ana Jet Üssüne götüreceklerini daha  sonra ise Çiğli 2. Ana Jet üssüne götürülmeleri konusunun iptal olduğunu'  şeklindeki beyanlardan anlaşılmıştır."
 
"FETÖ, dünyanın en tehlikeli silahlı örgütü"

 
 İddianamede, FETÖ "dünyanın en tehlikeli silahlı terör örgütü" olarak  tanımlandı. Örgütün hedefleri doğrultusunda önünde engel olarak gördüğü her şeyi  yakıp yıktığı, iftiralarda bulunduğu, karalama kampanyasına girdiği, nihayetinde  darbe girişimi gecesi karşısına çıkan savunmasız ve silahsız ama yürekli halka,  ordunun en ağır silahları ile ateş açacak kadar gaddarlaşabildiği belirtilen  iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
 
 "Bir kısım gizli tanık ifadelerinden de açıkça anlaşılacağı üzere,  üniversite düzeyinde dört yıllık lisans eğitim alan, akabinde kurmaylık eğitimi  alan ve vurucu gücü oldukça şiddetli birliklere komuta eden kurmay subayların,  silahlı darbe girişimi öncesi çok kısa bir süre aralığında yapılacak darbeden  haberdar edildikleri, bir anlamda mecbur kalınan, 'yangından mal kaçırma' olarak  halk arasında bilinen bir özdeyişe benzer şekilde planlanan, bütün ülkeyi  kapsayan bir darbe planının, zamanlama, koordinasyon, bilgi akışı, taktik ve sair  konularda ne kadar eksik olduğunu görmelerine karşın, kendilerine bu emri tebliğ  eden, askeri konularda yetersiz, sivil olan örgüt içinde ağabey olarak nitelenen  üstlerinin direktiflerini nasıl sorgulamadan kabul ederek, kendi hayatları, çoluk  çocukları ve ailelerinin geleceğini mahveden böyle bir girişime sorgusuz, sualsiz  girmiş olmaları, örgütteki biat kültürünü ve dolayısıyla örgütün geldiği dehşet  verici tehlikelilik düzeyini göstermektedir."
 
Gülen'in örgüt mensupları üzerindeki etkisi iddianamede
 
 Örgütteki, elebaşı Fetullah Gülen'e karşı mutlak itaatin vurgulandığı  iddianamede, üst düzey rütbeli bir subayla ilgili ilginç bir detaya da yer  verildi.
 
  İddianamede, "Kara Harp Okulunu bitiren, daha sonra kurmaylık eğitimi  alan yüksek rütbeli bir subayın ifadesinin sonunda ağlayarak, ifadeyi alan  cumhuriyet savcısına artık sorulara cevap vermek istemediğini, bu hayatının  mahvolduğunu, hocası Fetullah Gülen'in bu ifadeleri duyması halinde ise kendisine  beddua etmesi sonucu artık ahiret hayatının da mahvolması ihtimalinin  bulunduğunu, bundan korktuğunu söylemektedir." denildi.
 
 "Örgütün başkenti İzmir"
 
   "Örgütün kuralları" başlığı altında, FETÖ'nün İzmir'i "başkent" olarak  kabul ettiği bilgisine yer verilen iddianamede, "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel  Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) İzmir ilini başkent olarak kabul etmesindeki  sebep, örgüt lideri olan Fetullah Gülen'in uzun yıllar İzmir ilinde görev  yaptığı, bu zaman zarfında örgütün üst kademesini belirleyerek, ilk  faaliyetlerine İzmir ilinde başlaması münasebetiyledir." ifadeleri kullanıldı.
 
Örgütün şifreli dili
 
 Örgüt hiyerarşisinde kullanılan şifreli dilin de deşifre edildiği  iddianamede, "himmet"in örgütün üst düzeyinde "kira", bursun "aidat", kurbanın  "hisse", bayramın "Bayram bey", KDV'nin "Merkez ve Yurtdışı Ödemesi" olarak  şifrelendiği ve toplanan para, çek ve senetlerin yıllık cirosunun yüzde 13'üne  karşılık gelen "KDV"nin "başkent" olarak görülen İzmir haricindeki tüm Türkiye'de  uygulandığı belirtildi.
 
  İddianamede, örgütün en önemli gelir kalemlerinden birinin de "himmet"  olduğuna işaret edilerek, bunu ödemeyenlerin dışlandığı, örgüt lideri Gülen için  verilen paranın "Kutsal Hoca Payı" olarak adlandırıldığı ve bu paraya hiç  dokunulmadan bağlı bulundukları merkeze gönderildiği, bu payın il, ilçe ve büyük  bölgelere göre değişkenlik gösterebildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.
 
Kurban ibadetinin örgütün gelir elde ettiği ve en çok suistimal ettiği  alanlardan biri olduğuna dikkat çekilen iddianamede, kurban bedeli verip et  isteyenler için arife günü göstermelik kurban kesildiği ve bunun etinden  verildiği, FETÖ elebaşı Gülen'in "örgütün başından eksik olmaması" ve "hiç  ölmemesi" için de nafile kurban kesildiği tespiti yer aldı.
 
İzmir'de FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma  kapsamında İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan bin  300 sayfalık iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine sunulmuştu.
 
İddianamede, Fetullah Gülen'in "birinci" şüpheli olduğu 267 şüpheli  hakkında, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne  üye olma, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini  yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamaları yer alıyordu.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.