MHP’li yazar Orhan Karataş’tan dikkat çeken Başkanlık yazısı

MHP’li yazar Orhan Karataş’tan dikkat çeken Başkanlık yazısı
MHP’li yazar Orhan Karataş, Başkanlık görüşmeleriyle ilgili dikkat çeken bir not düşerek, AK Parti içindeki kimi çevrelere işaret edip “Çözücü-çözülmeci takımının son ümitlerini bu değişikliğe bağladıklarının da farkındayız” dedi.

MHP’nin medyadaki sesi olarak bilinen Ortadoğu Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi ve Yazarı Orhan Karataş, MHP ile AK Parti arasındaki Başkanlık görüşmeleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunurken, dikkat çeken bir not düştü.

MHP’li yazar Orhan Karataş, gündemdeki Başkanlık düzenlemesini kastederek  “Çözücü-çözülmeci takımının son ümitlerini bu değişikliğe bağladıklarının da farkındayız” dedi.

Orhan Karataş’ın kaleme aldığı ve Ortadoğu’nun da manşetten aktardığı “Yetki varsa sorumluluk da olacak” başlıklı yazı şöyle:

“AKP'nin gönderdiği metin ya revize edilecek veya tümden değişecek. MHP mevcut fiili durumun devamı olacak bir düzenlemeye kesinlikle onay vermiyor.

MHP lideri Bahçeli, muhataplarına geniş kapsamlı bir Anayasa değişikliğinin uzun zaman alacağını belirterek, dar kapsamlı bir düzenlemenin daha doğru olacağını söyledi. Bunun üzerine AKP, 38 maddeden oluşan dar kapsamlı bir metin hazırladı. Gönderilen metin, Anayasa'nın 12 maddesinin değiştirilmesini öngörüyor.

 AKP'nin taslağına göre Cumhurbaşkanı başbakan ve bakanlar kurulunun yetkilerini üzerinde topluyor. Cumhurbaşkanı mevcut halde sorumsuz ve MHP bu durum değiştirilmesini, yetki ve sorumlulukta paralellik olmasını istiyor. Cumhurbaşkanının yetkileri ölçüsünde sorumluluğu da üzerine alması gerektiğini söylüyor.

AKP'nin gönderdiği metnin MHP tarafından aynen kabul edilmesi hiçbir şartta mümkün görünmüyor. MHP'nin hemen hemen her maddeye ilişkin farklı yaklaşımları var. Tamamen itiraz edilen maddeler var. Bunlar ayrıntılı olarak değerlendiriliyor. AKP'nin teklifinin tümden tadil edilmesi ihtimali ortaya çıktı.

MHP lideri Bahçeli, AKP ile mutabakat sağlanabilmesi için MHP'nin düşüncelerinin korunduğu bir zeminde görüşmelerin sürdürüleceğini söylemiş ve "yoksa bizim orada ne işimiz var?" diyerek, taviz verilmeyeceğini söylemişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ''Benim kanaatim bir cumhurbaşkanının partisiyle ilişiğinin kesilmesi bir defa ülkedeki siyasi etkinliğin, aktif yapının zafiyet bulmasını getirir" sözleri, ayrı bir soru işareti doğurdu.

MHP fiili durum dayatmasından ülkeyi kurtarmak ve normalleşmeyi sağlamak için yolu açarken, bunun başkanlığa destek olduğunu iddia ederek anlayıp dinlemeden saldırıya geçenler, nihayet bazı şeyleri anlamaya başladılar. Her ne kadar malum kesim saldırılarına devam ediyor olsa da, MHP'nin parlamenter sistemden yana olduğu ve değişikliğin de yine Cumhurbaşkanlığı sistemi üzerinden olacağını herkes kabul etti.

AKP'NİN METNİ 38 MADDE     

AKP'nin hazırladığı metni MHP'ye gönderdiğinin öğrenilmesinden sonra herkes işin peşine düştü. Metinde neler olduğu öğrenebilmek için bütün medya seferber oldu. Şu kadarını söyleyelim:Bugüne kadar yazılıp çizenlerin hiçbirisi MHP kaynaklı olmadığı gibi, doğruları da yansıtmamaktadır. Bölük-pörçük şeyler var, ama onlar da bir bütünlük arz etmiyor. Biz ne olup bittiğini, kendi birikimlerimize ve bilgilerimize dayanarak değerlendirelim: MHP'ye gönderilmiş biri geniş, diğeri dar kapsamlı iki metinden bahsediliyor. Böyle bir şey yok. MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli, muhataplarına geniş kapsamlı bir Anayasa değişikliğinin uzun zaman alacağını belirterek, dar çerçeveli bir düzenlemenin daha doğru olacağını ve kısa zamanda hayata geçirilebileceğini söyledi. Bu görüş kabul gördü ve AKP, MHP'nin daha önceki hassasiyetlerini, kırmızıçizgilerini de mümkün olduğu kadar dikkate alarak, kendi önerilerini kapsayan ve 38 maddeden oluşan bir metin hazırladı. Gönderilen metin, ortaya çıkaracağı sistemin hayata geçirilebilmesi için Anayasa'nın 12 ayrı maddesinin değiştirilmesi gerekiyor.                          

CUMHURBAŞKANININ YETKİLERİ

AKP'nin metninde değiştirilen Anayasa maddeleriyle, Cumhurbaşkanı başbakan ve bakanlar kurulunun yetkilerini üzerinde topluyor. MHP'nin iki başlılığı ortadan kaldıran, yasama ve yürütme arasına kesin bir çizgi çeken bu duruma bir itirazı yok. Ancak, Cumhurbaşkanı mevcut halde sorumsuz ve AKP'nin metninde bu konuda yeterli bir tedbir yer almıyor. MHP bu durumu kabul edilebilir bulmadığı gibi mutlaka düzeltilmesini istiyor. Yetki ve sorumlulukta paralellik olmasını öneriyor. Cumhurbaşkanının yetkileri ölçüsünde sorumluluğu da üzerine alması gerektiğini belirterek, teklifin buna göre hazırlanmasını teklif ediyor.

AKP TEKLİFİNİ TADİL EDEBİLİR

Ayrıntılara bakıldığında düzeltilmesi ve değiştirilmesi gereken daha birçok hususun olduğu dikkat çekiyor. Bu durumda, AKP'nin gönderdiği metnin MHP tarafından aynen kabul edilmesi hiçbir şartta mümkün görünmüyor. MHP'nin hemen hemen her maddeye ilişkin farklı yaklaşımları ve teklifleri mevcut. Bu kadarla da kalmıyor, tamamen itiraz edilen ve metinden çıkarılması istenen maddeler var. Bunlar, ayrıntılı olarak değerlendirilip, AKP tarafına sunuluyor. Bütün bu gelişmeler, AKP'nin teklifinin tümden yeniden düzenlenmesi edilmesi ihtimalini ciddi biçimde ortaya çıkardı.                                       

HER ŞEY DÜŞÜNÜLÜYOR   

Yapılacak düzenlemenin iki partili bir sistem getirebileceği yönünde eleştiriler yapılıyor. Bunları söyleyenler, MHP'nin de en az kendileri kadar bu ihtimalleri değerlendirdiğini ve buna göre bir tavır aldığını bilmelidirler.  Hiç kimse MHP'nin kendi ayağına kurşun sıkmasını bekleme hakkına sahip değildir. Kaldı ki,  sayın Bahçeli, AKP ile mutabakat sağlanabilmesi için MHP'nin düşüncelerinin korunduğu bir zeminde görüşmelerin sürdürüleceğini söylemiş ve "yoksa bizim orada ne işimiz var?" diyerek, kırmızıçizgilerden hiçbir şekilde taviz verilmeyeceğini kesin olarak ortaya koymuştu.

ÇÖZÜLMECİLERE DİKKAT!             

Biz, en başından itibaren sorunun MHP'den değil, AKP'den çıkabileceğine dikkat çekmeye çalıştık. Zira, AKP içindeki menfaat ortaklarının her birinin ayrı hesabın peşinde olduğunu biliyoruz. "Çözücü-çözülmeci" takımının son ümitlerini bu değişikliğe bağladıklarının da farkındayız. Bunların tamamının birden nasıl ikna edileceğini hep birlikte göreceğiz. Diğer taraftan sayın Cumhurbaşkanının mevcut fiili durumun rahatlığına ve imkanlarına alışmışken, hem de bir hayli ağır sorumluluklar üstlenmeye ne kadar hazır olduğunu da ayrıca merak ediyoruz. Daha şimdiden, bazı itirazlar başlamıştır. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın ''Benim kanaatim bir cumhurbaşkanının partisiyle ilişiğinin kesilmesi bir defa ülkedeki siyasi etkinliğin, aktif yapının zafiyet bulmasını getirir" sözleri, ayrı bir soru işareti doğurmuştur.                                   

DAHA İŞİN BAŞINDAYIZ

Daha işin başındayız. Zannedildiği gibi kolay olmayacak. Sürecin ne kadar hızlı yürüyeceği ve nasıl bir sonucun alınacağı, dün ne söylediyse bugün de aynı şeyleri söyleyen MHP'ye değil, bunları ne kadar sindirip kabul edebileceği hala belli olmayan AKP'ye bağlıdır. Bizim emin olduğumuz;  mevcut fiili durumdan bir an önce çıkılarak ülkenin gerek gündemine dönüp kendi varlığını ve birliğini korumaya yönelmesini isteyen herkesin de emin olması gereken tek şey, MHP'nin içinde olduğu hiçbir işten millete ve ülkeye zarar gelmeyeceğidir.”

1-323.jpg

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.