Rakka'da ne var?

Rakka'da ne var?
DEAŞ'ın Ocak 2014'te ele geçirdiği Rakka, terör örgütünün en stratejik kenti olarak biliniyor. Örgütsel faaliyetlerin koordine edildiği Rakka kentinin enerji hatlarındaki stratejik rolü de dikkati çekiyor.

Musul'un ardından terör örgütü DEAŞ'ın önemli noktalarından biri olan Rakka, uluslararası güçler tarafından 'DEAŞ'ın başkenti' olarak tanımlanıyor. Ocak 2014'ten bu yana terör örgütü DEAŞ'ın elinde olan kent, örgütün fiili başkenti. Bu noktada DEAŞ, örgütsel faaliyetlerinin planlanmasını ve koordinasyonunu Rakka'dan yürütüyor.

Fırat nehri üzerine kurulu olan şehir, tarım açısından da önemli bir bölge. Rakka'nın en önemli etkisi ise enerji alanındaki stratejik konumu. Petrol ve gazın ana güzergahı Rakka, DEAŞ'ın en önemli finans kaynağı olarak biliniyor.

Deyr Zor'dan gönderiliyor
Rakka'nın 140 kilometre güneydoğusunda bulunan Deyr Zor kenti de enerji güzergahları için kritik bir rol üstleniyor. Suriye'deki petrol yataklarının büyük bir kısmına sahip olan çöl kenti, ham petrolü Rakka'da bulunan mobil rafinerilere yönlendiriyor.
 

Rakka'da çok sayıda geçici depolama tesisi de bulunuyor. Buralarda Musul ve Deyr Zor'dan taşınan petrol, daha sonra farklı bölgelere ulaştırılıyor.

Benzinde kriz çıkardı
Esed rejiminin geçtiğimiz yıllarda en önemli finans kaynağı olan petrol üretimi, DEAŞ'ın saldırıları sonucunda büyük bir gerilemeye tanıklık etti. Ülkedeki petrol ihtiyacı her geçen gün artarken, Suriye'ye uygulanan petrol ambargoları da enerji krizlerine yol açıyor. Petrol kuyularını işgal eden DEAŞ, mazot ve gaz boru hatlarının birçoğunu patlatarak imha etti.
 

Esed rejimi, mazot ve benzin rafinerilerini DEAŞ'a kaptırdı. Mazot sahalarının büyük kısmı Humus'ta DEAŞ'ın eline geçen Esed'in elindeki stoklar da tükendi. Şam'da yüzlerce araç mazot kuyruğuna girdi.

"Tartışmalar yeniden şekilleniyor"
Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, 2003'ten bu yana bölgede yaşanan insanlık dramına sırt çeviren batının, söz konusu doğalgaz ve petrol olduğunda ilk sırada yer aldığını belirterek, şuan ki tartışmaların da yeni enerji denkleminde kimlerin olacağı konusu temelinde yaşandığı söyledi.

"AB ülkeleri odaklandı"
UNICEF'in açıklamasına göre milyonlarca insanla birlikte yaklaşık 500 bin çocuğun da Suriye'de savaş koşulları altında temel gereksinimlerinden yoksun yaşadığını hatırlatan Prof. Dr. Kumbaroğlu, “Suriye ve Kuzey Irak'a batılı ülkelerin asıl ilgisi bu ülkelerde bulunan petrol ve gaz kaynaklarına erişim arayışından kaynaklanıyor. AB ülkeleri, konulan ambargoya rağmen Suriye ve Irak'tan gelecek gaz ve petrole odaklanmış durumda" dedi.

"Batı güzergahları üzerinde bulunuyor"

Prof. Dr. Kumbaroğlu, Suriye'nin kanıtlanmış 2.5 milyar varil petrol ve 240 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulunduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

“Buna ülkenin karasuları ve kaya formasyonları içerisinde bulunan rezervler dahil değil. OPEC'in ikinci büyük ham petrol ülkesi olan Irak ise kanıtlanmış 143 milyar varil petrol ve 3.5 trilyon metreküp doğalgaz rezervi ile dikkat çekiyor. İnsanlık dramının yaşandığı yerler de petrol ve gaz rezervlerinin ve bunların batılı ülkelere ulaştırılacağı güzergahlar üzerinde bulunuyor" ifadesini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.