Sagun: Cumhurbaşkanını alacağımız bize söylendi

Sagun: Cumhurbaşkanını alacağımız bize söylendi
Cumhurbaşkanı'na suikast davasında Özel Kuvvetler'de görevli Yüzbaşı Bahadır Sagun ifade verdi.

15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırı düzenleyen Özel Kuvvetler ve Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timlerinin de aralarında bulunduğu 44'ü tutuklu 47 sanığın yargılanmasına Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşma öncesinde cezaevi ring aracından indirilen sanıkların görüntülerinin alınmasına da izin verildi. Yoklamayla başlayan duruşmada ilk olarak Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevli Yüzbaşı Bahadır Sagun ifade verdi. 

"GÖKHAN PAŞA TSK'NIN YÖNETİME EL KOYDUĞUNU AÇIKLADI"

Binbaşı Şükrü Seymen'in kendilerine özel bir operasyon olduğunu söyleyip çağırdığını anlatan Yüzbaşı Bahadır Sagun, "Havalimanında buluştuktan sonra Çiğli'ye geldik. İstanbul'da bize herhangi bir açıklama yapılmadı. Çiğli'de gerekli hazırlıklardan sonra sohbet sırasında Gökhan Paşa, bize TSK'nın yönetime el koyduğunu açıkladı. Biz de o anda Genelkurmay Başkanı'nın emriyle hareket ettiğimizi idrak ettik. Sonrasında sohbet sırasında da, Şükrü Seymen, Cumhurbaşkanı'nın alınacağını bize söyledi. Ama biz koruma amaçlı alınacağı algısını edindik. Bizim görevimiz Cumhurbaşkanı'nı sağ salim almaktı" dedi.

FETÖ ÜYESİ DEĞİLİM

Mahkeme Başkanı Melihşah Baştoğ'un, "Bu sırada yanınızda kimler vardı" sorusu üzerine Yüzbaşı Sagun, "Bizim tim vardı" yanıtını verdi. Savunmasında Bahadır Sagun ayrıca, "Cumhurbaşkanı'na suikast emri olsaydı asla onu yerine getirmezdim. Bunun ağır bir müeyyidesinin olduğunun bilincindeyim. Bu olayın bir kalkışma olduğunu eğer duysaydım ben asla onlar gibi davranıp bunun içerisine girmezdim. FETÖ üyesi değilim" dedi. 

Yüzbaşı Bahadır Sagun, planlayıcı durumundaki Tuğgeneral Gökhan Şahin Sözmezateş ile Şükrü Seymen'den sonra Cumhurbaşkanı'nın alınacağını söyleyen ilk alt rütbeli asker oldu.

"KIRMIZI TİŞÖRTLÜ ADAM BİZE OTELİN YERİNİ GÖSTERDİ"

Yüzbaşı Bahadır Sagun, Marmaris'e ulaşıp otelin bulunduğu bölgeye indikleri anda ise yanlarında kırmızı tişörtlü bir sivilin koşa koşa geldiğini ve kendilerine Cumhurbaşkanı'nın kaldığı otelin yerini gösterdiğini ileri sürdü. Yüzbaşı Sagun, "O kişi olmasa inanın biz otelin yerini de bulamazdık" dedi. Bundan sonra ortadan kaybolan kırmızı tişörtlü esrarengiz kişiyi de tanımadığını öne sürdü. 

İfadesinde polislerden ilk ateşin kendi üzerlerine açıldığını, ondan sonra çatışmanın çıktığını da anlatan sanık Yüzbaşı Bahadır Sagun, "Cumhurbaşkanın nerede olduğu soruldu ama öyle hakaret sözleri duymadım. Sonra bize ateş edilince, ben de kendimi korumak için siper aldım. İsmail Yüzbaşı'nın bomba bıraktığını görmedim ama sonradan ifadelerden öğrendim. Ancak bombayı bırakıyorum demek bile polislerin zarar görmemesi içindir ve bu da bizim suikast için oraya gitmediğimizin göstergesidir. Suikast olsa bomba olduğunu söylemeden patlatırdık" dedi. 

MAHKEME BAŞKANINI KIZDIRAN SÖZLER

İfadesinde polislere hakaret söz konusu olmadığını, Cumhurbaşkanı'nın yerinin sorulduğunu dayak olayına karışmadığını da iddia eden Yüzbaşı Bahadır Sagun, "Polislerden birine plastik kelepçe taktım. Ancak bu sırada iki polisin burnunun kanadığını gördüm bunun niçin olduğunu ise bilmiyorum" dedi. 

Yüzbaşı Sagun, hedef gözeterek hiçbir zaman ne polislere ne de helikoptere ateş etmediklerini ileri sürerek, "İlk çatışmayı polisler başlattı. Görüntülerden sıralı gittiğimiz sırada ateş altında kalınca dağıldığımız görülür. Ateş çok yakınımıza gelince bölgeden ayrılmak zorunda kaldık. Hem bizden, hem de polislerde zayiatın en az olması için çaba gösterdik. Cumhurbaşkanı otelden ayrılmış, peki neden polis memurları boş bir otelde neyi koruma ihtiyacı duydu. Silahlı müdahaleyle neyi amaçladılar?" dedi. 

Yüzbaşı Bahadır Sagun'un bu sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Melihşah Baştoğ da sert ifadeyle, "Silahlı birileri devletin güvenlik güçlerinin yanına geliyor ve silahlarını bırakmalarını istiyor. Kuzu kuzu bırakacaklar mıydı yani?" dedi. Yüzbaşı Sagun, iddianamede yer alan ve  kaçtıkları sırada "Burada hizmet hareketinden olmayan var mı?" şeklindeki konuşmanın da geçmediğini ileri sürdü.

ABDULLAH GÜL'Ü KORUMAYA DA AYNI MÜHİMMATLA GİTMİŞ

İfadesini tamamlayan Bahadır Sagun'a Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, "Mukavemet beklemediğiniz bir operasyonda, bu kadar cephaneyle gidilmesini nasıl izah edersiniz?" sorusunu yöneltti. Yüzbaşı Sagun ise "Emekli olsam da bana bugün de görev verilse yine giderim. Üzerimde 4 şarjör vardı. Makinalı tüfek nişancısının ne kadar aldığını görmedim. Onu o emri de ben vermedim. Abdullah Gül'ü korumaya gittiğimde de, aynı teçhizatı almıştım, orada da mukavemet yoktu. Bizim bu olaya nasıl çekildiğimiz belli. Bizim mühimmat atmaya, ateş etmeye kastımız yok ama atılmaya zorlandık" dedi.

"CUMHURBAŞKANI'NIN SAĞ SALİM ALINACAĞI SÖYLENDİ"

Duruşmada daha sonra Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevli Üsteğmen Murat Köse savunmasını yaptı. Binbaşı Şükrü Seymen'i önceden tanıdığını, idol olarak gördüğünü ve görevi de kendisine onun verdiğini anlatan Üsteğmen Köse, şunları söyledi:

"15 Temmuz günü buluştuk. Çiğli'ye indik, terör liderine operasyon yapacağımızı düşünüyordum. Bizi burada Gökhan Paşa karşıladı, darbe açıklaması yaptı. Şükrü Binbaşı da bir personelin alınacağını söyledi. Ben de yanına yaklaşıp bu personelin kim olduğunu sordum o da o an Cumhurbaşkanı'nın sapasağlam alınacağını söyledi. Kargaşa ortamı vardı, sağlıklı bir brifing ortamı yoktu. Ama yine de kafamda soru işareti oluştu."  

Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'e de Cumhurbaşkanı'na ne vasıfla alınacağı sorusunu sorduğunu ifadesinde anlatan Üsteğmen Murat Köse, "Onu ünlü bir tuğgeneral biliyordum. 'Cumhurbaşkanı'nı ne vasıfla alacağız' dedim. Çünkü ilk başta korumalarına takviyeye gidiyoruz sandım. Kendisi de bana emrin Genelkurmay'dan geldiğini, emir komuta içersinde uyulması gerektiğini söyledi" dedi. 

Marmaris'te çatışma sırasında yaşananları da anlatan Üsteğmen Murat Köse, "Araziye kaçtığımızda öldürüleceğimizi düşünüp kaçmaya karar verdik. Sonrasında ise teslim olduk, yakalanmadık. Oradan istesek yine sıyrılırdık. Artık yeterli sürenin geçtiğini, teslim olmayı düşündük" dedi. 

Mahkeme Başkanı'nın ifadelerindeki çelişkileri hatırlatması üzerine de baskıdan o zaman böyle davrandığını ileri sürdü. 

Ajanslar

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.