İşte o hainlerin kaçış güzergahı!

İşte o hainlerin kaçış güzergahı!
Edirne'nin Meriç Nehri kıyısındaki köyler, Yunanistan'ın iki kasabası Sofulu ve Dimetoka'ya kaçan Suriyelilerin merkezi konumunda. Artık aynı yolu FETÖ'cüler de kullanıyor.

Meriç-Yunanistan kaçak göçmen hattının en önemli merkezleri, Edirne'nin Meriç ilçesindeki dört köy. Sınırın öte tarafında ise Sofulu ile Dimetoka kasabaları var. İlk durak Sofulu'ya bakan Subaşı beldesi. Belde sakinlerinin çoğu, isimlerinin yayımlanmaması şartıyla insan kaçakçılarının bu hattı kullanma yöntemini anlattı. Buna göre kaçaklar, önce köyler arasındaki ormanlarda havanın kararması için bekletiliyor.

GEÇİCİ İKAMETLERİ GÜMÜLCİNE'DE

Kaçaklar 1000-1500 metre ötedeki Meriç Nehri'ne ulaşmak için köyler arasındaki patika ve sulama kanallarından, çeltik tarlalarından geçiriliyor. Daha sonra kaçaklar, 2 insan kaçakçısı tarafından şişme botların büyüklüğüne göre 5-15 kişilik gruplara ayrılıyor. Kaçakçının biri botun bir ucunu halatla nehir kenarındaki ağaca bağlıyor. Bottaki kaçakçı kürek çekerek genişliği 50 ile 100 metre arasında değişen nehirden Yunanistan'a geçiyor. Kaçakları Yunan toprağına bıraktıktan sonra bota biniyor, diğer tarafta halatı tutan kaçakçı tarafından kıyıya çekiliyor. Beldede yaşayanlardan aldığımız bilgiye göre FETÖ mensupları, önlemlere rağmen bir açık bulup kaçmaya devam ediyorlar. Ancak Meriç'in karşı kıyısına ayak bastıkları anda sıradan bir kaçak göçmenden farklı şartlara ve büyük ayrıcalıklara sahip oluyorlar. Nehir kıyısında bir bekleyenleri daima var, kalacakları geçici evleri de hazır. Bu evler, Yunanistan'da Türk nüfusunun hâkim olduğu Gümülcine bölgesinde. Firari FETÖ'cülerin Avrupa'ya dağıtımı buradan yapılıyor.

8iavr_1488172496_2451.jpg

"SURİYELİ GİBİ GİYİNİYOR HİÇ TÜRKÇE KONUŞMUYORLAR"

Subaşılı eski bir belediyeci, FETÖ/PDY'li firarilerle ilgili şu bilgileri veriyor:

"Meriç Nehri kısa metrajlı. FETÖ'cüler, denizi batma tehlikesi nedeniyle tercih etmiyor. 50-100 metre genişliğindeki Meriç'i geçmek garanti. Buradan Suriyelilerin arasına karışarak kaçıyorlar. Aile olanlar ailelerle, yalnız olanlar tekli gruplar oluşturuyorlar. Onları Suriyelilerden ayırmak mümkün değil. Çünkü kılık kıyafetlerini Suriyelilere benzetiyorlar. Kadınlar Suriyeli Arap kadınlar gibi, erkekler de sakal bırakıyor. Kesinlikle Türkçe konuşmuyorlar. Soru sorulduğunda içlerinden birkaç Suriyeli Türkçe konuşurken diğerleri sessiz kalıyor.

İstanbul, bizim yaşadığımız hudut bölgesinden daha güvenli. Gelen geçen belli değil. Suriyeli mi, Afgan mı yoksa PKK, DHKP-C, FETÖ'cü mü bilmiyoruz. Ama son bir buçuk aydır polis, jandarma ve piyade birlikleri FETÖ'cülere 7/24 nöbet tutarak göz açtırmıyor. İnsan kaçakçıları daha önce göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti suçundan yargılanırlardı. Şimdi buna 'terör örgütüne yardım ve yataklık' da eklenip ceza ağırlaştırıldı. Yunanistan, yakaladığı Suriyeli, Afgan kaçakları toplayıp haftanın iki günü bu tarafa gönderiyor. Kurtuluş Savaşı, içinde ukde kalan Yunanistan'ın bir FETÖ/PDY'ciyi iade ettiğini görmedik."

"TARLALARIMIZ MAHVOLUYOR"

Çoban Tuncay Demir, kaçak göçmenlere rastlamadığını söyleyip üst taraftaki meşe ormanını gösteriyor: "Büyük çoğunluğu gece kaçmayı tercih ettiği için orada bekliyor. Karşılaşsam bile kimin Suriyeli, kimin FETÖ'cü olduğunu ayıramam." Tarlaları gösterip bahar geldiğinde kaçak sayısının artacağını söylüyor. Su kanallarından çıkıp tarlalardan koşarken pirinçleri mahvetmelerinden yakınarak "Hava kararmadan sürüyü köye götürüyorum. Yoksa jandarma izin belgesi dinlemez, beni ya FETÖ'cü sanır ya da insan kaçakçısı" diyor.

38'İ KAÇARKEN YAKALANDI

Edirne Valiliği'nden alınan bilgiye göre 16 Temmuz 2016'dan bu yana Meriç'ten Yunanistan'a kaçmak isteyen 38 FETÖ/PDY mensubu ve onlara yardım eden 8 kişi tutuklandı.

Hürriyet

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.