Arda: Türkler dahil herkes dalga geçti!

Arda: Türkler dahil herkes dalga geçti!
Milli yıldızımız Arda Turan, Barcelona'daki günlerini ve 6-1'lik tarihi PSG maçının bilinmeyenlerini ilk kez anlattı.

“İlk maçta sakatlığımdan dolayı oynamadım, evdeydim. Ki Barcelona’da olma hayalim tamamen Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak. Başka hiçbir hayalim yok. Bütün kupaları tabii ki kazanmak istiyoruz ama benim gözüm Şampiyonlar Ligi Kupası’ndan başka bir şey görmüyor. İlk maç sonunda İnstagram’a da koydum, ‘Daha hiçbir şey bitmedi’ dedim. Altına Türkler de dahil dalga geçilen binlerce yorum yazıldı. Gülmeler, dalga geçmeler... Ne ararsan var. Maça çıktık. Oynadıkça maç elenmek ve elenmemekten de daha öteye gitti. İş Barcelona takımına döndü. Barcelona, Barcelona’dır. Yani; oyun, heyecan her şey süper. Stada gelen insanlar mutlu, herkes keyif alıyor. Bir nedeni var bunun; o da takım asla pes etmiyor.”

‘Messi’ye kendini hatırlattım’

“Eğleniyoruz, inanılmaz bir baskı kurmuşuz. Sürekli istiyoruz, arıyoruz. Sürekli top bizde, hop oturup hop kalkıyor herkes. Hoca benimle devrede konuşmuştu. Skor farketmiyordu. Oyuna girip neler yapmam gerektiğini harfiyen anlatmıştı. Sakatlıktan dönmüştüm, 5 maçtır oynamıyordum. Skor 3-1 devam ederken oyuna giriyorum, düşündüğüm şeyler var: Takım iyi oynuyor, gol yedik ama hâlâ 3 gol atabiliriz. Benim yapmam gereken; tecrübeli bir oyuncu olarak, dünyanın en iyi oyuncuları da olsalar arkadaşlarıma destek verip, o enerjilerini tekrardan yukarı çıkarmak. Yani ben Leo’ya gidip dünyanın en iyisi olduğunu hatırlatıp, ‘Ayağa kalkmalıyız, bir top daha var, bir top daha var’ diyerek motive ettim." 

‘Sonradan girenlerle başardık’

“Bir yandan da taktiksel anlamda iyi olan takıma katkı vermek. Bunu yapmak kolay değil, çünkü 5 maç sonra oyuna giriyorum. Tarihi maç ve kurtarıcı rolü... Aynı enerjiyi vermek zor. Kariyeri boyunca ilk 11 oynamış bir oyuncu için oyuna girip bir şeyleri değiştirebilmek daha da zor. Ben, Roberto ve Gomes o gün için bunu çok iyi yaptığımızı düşünüyorum, oyuna sonradan giren oyuncular olarak. Oyun içerisinde ben kaçırdım, Leo kaçırdı, Luis kaçırıyor bir yandan. Kaçıran kaçırana... Neymar da kaçırdı. Oyuna girdiğimde dakika 65’ti... Beni görseniz kalan dakikaları sürekli 3’e bölüyordum. Üç gol bulmamız lazım sonuçta. Şimdi atsak, şu kadar dakika sonra bir daha atmamız lazım şeklinde.” 

‘Pique’ye dedim ki...’

“İnsan ister istemez böyle bir sıkıntıya giriyor saha içerisinde ama 87’den sonra artık bölecek bir şey kalmadığı için ben de bıraktım bölmeyi. Neymar frikiği atınca topu alıp geri döndük. Ama eler miyiz, açıkçası zordu. Muhteşem bir frikik golü attı, golün mutluluğunu bile yaşayamadan geri geldik. Düşünsenize çoğu takım Şampiyonlar Ligi’nde 6 gol atamadan sezonu bitiriyor. PSG gibi bir takıma 6 gol atabilmek çok zor, işin gerçeği bu. Ama sonra 5. golü atınca dedim ki bu işin olabilme ihtimali var. Bir ara duran top oldu, Pique’yi gördüm, bir şeyler söyledim, ‘Yapabilirsin’ dedim.’ 

‘Eğlenenler pişman oldu'

“Zaferden sonra soyunma odasında hepimiz şoktaydık. Bunu yapabilecek bir takım varsa o da Barcelona’ydı. Bizimle daha önce eğlenenlerle biz de eğlendik. Bizimle uğraşan insanlara karşı. PSG’ye hiç üzülmedik. Çünkü bazı oyuncuları ilk maçtan sonra el işaretleriyle falan kutlamışlardı. Messi’nin, Neymar’ın, Suarez’in olduğu bir takıma karşı böyle sevinmemelisiniz. Ne olur ne olmaz! Kupada finale kaldık, ligde iddiamız var hâlâ. Ne olacağı belli değil. Her şeyi kazanabilme ihtimalimiz var. Şampiyonlar Ligi’ni kazanmayı çok istiyorum.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.