Aldatma sebebiyle açılan boşanma davasındaki zorlu süreç

Aldatma sebebiyle açılan boşanma davasındaki zorlu süreç
Günümüzde, iletişim araçlarının ve teknolojinin artması ile eşler arasında yaşanan sorunlar git gide artmaktadır. Bu sorunların çözemeyen eşler yavaş yavaş boşanmanın eşiğine yaklaşmaktadır. Boşanma davaları günümüz toplumunda git gide artmaktadır.

Boşanma davaları en çok açılırken gösterilen sebeplerden biri zina yani aldatma nedeniyle boşanma bir diğeri ise şiddetli geçimsizlik olarak karşımıza çıkmaktadır.Kanun koyucu boşanmanın zina ve aldatmaya sebebiyle açılması için belirli şartlar dayandırılmıştır. Buşartlardan ilki çiftlerin resmi olarak evli olması gerekliliğidir. Eşler ayrı veya boşanma aşamasında olsalar dahi karşı cinsten bir ilişkiye başladığı takdirde zinanın koşulları meydana gelmiş olur. Evlilik devam edip boşanma kararı kesinleşinceye kadar eşler birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğü devam etmektedir.

Aldatma yani zina nedeniyle boşanma davası açma şartlarından bir diğeri de zinayı eğer diğer eş öğrenmişse, bu öğrenme sürecini takip eden altı ay içinde zina aldatma nedeniyle boşanma davasına dayanarak yaparak davayı süresinde açması gerekmektedir. Bununla birlikte üzerinden beş yıl geçen zina eylemlerinin ardından diğer eşin bu konuda dava açma hakkı düşmüş olur.

Zina  nedeniyle boşanma dava hakkı konusunda bilgilenmeden önce zinanın tam olarak tanımını yapmakta fayda vardı.  Zina çiftlerden birinin evlilik kurumu içerisinde iken karşı cinsten birileri ile birlikte olması sonucu zina eylemi gerçekleşmiş olur. Zina olayının mutlaka karşı cinsten biriyle yapılması durumunda tanımlanabilir.

Ancak bu durum Türk Medeni Kanunu’nun 163. ve 166. maddelerinde belirtilmiş olan haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin sarsılması konuları ile ilişkilendirilerek mahkemelerce boşanmaya konu edilmektedir.Zinanın son koşul ise evli olan kişinin aldatma ve zinayı bilerek, isteyerek yaşamış olmalıdır. Yaptığı eylemin farkında olmayan kişiler bu konuda zina yapmış olarak değerlendirilmeyebilirler. Bunun yanında şiddetle, zorlama ile  gerçekleşen ilişkiler zina konusunu kapsamadığından aldatma nedeniyle boşanma davasıaçmak için geçerli sebep değildir.

Zina eylemi yaygın görüşün aksine Türk Cumhuriyeti Anayasası’ndaki eşitlik ilkesi nedeniyle Anayasa Mahkemesince iptal edilen madde nedeniyle suç olmaktan çıkmıştır. Ancak Medeni Kanun gereği zina eylemi sonrasında aldatma nedeniyle boşanma davası açılabilmektedir. Türk Medeni Kanunu’nda yer alan farklı maddelere göre 161. madde için özel boşanma sebebi, 166. madde için genel boşanma sebebi üzerinden dava açılabilmektedir. Davacı olan eş, bu iki madde üzerinden dava açabileceği gibi aynı zamanda önceki açtığı davalardan sonuç alamaması halinde geçimsizlik sebebi ile de boşanma davası açabilmektedir.

Zina sebebine dayanarak boşanma davası açmaya karar veren eş, zina eylemini kanıt ve ispat etmek zorundadır. Zinada işinin zina eylemini gerçekleştiği anda yakalaması şart değildir. Eğer zina eyleminin gerçekleştiğine dair bazı güçlü deliller ve belirtiler bulunuyorsa da belli şartlar altında bunlar da yeterli sayılabilmektedir. Evli olan eşlerden birinin kendi evine karşı cinsten birini alması veya karşı cinsten bir kişinin evinde sabahlamış olması aldatma nedeni sayılmıştır. Zinayı yapan kişinin eşyaları arasında zinayı ispatlayabilecek belirtilerin olmasıda yeterli olmaktadır. Aldatma nedeniyle boşanma davası açıldığında zina eylemini ile ilgili ispat konusu zina eylemini yapan kişinin bu eylemi yapmadığı üzerinde gerçekleşir. Karşı taraf eylemi yapmadığını ispat etmek zorunda kalır. Zinanın ispat edilmesi halinde boşanmada maddi manevi tazminat hakkı ortay çıkacağından, tazminatta talep edilir.

Aldatma sebebine dayanılarak boşanma davası zinanın öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde aile mahkemesine açılır. Zinanın öğrenildiği tarihten başlayarak altı ay içinde yada  zina eyleminden sonra o eylemi takip eden 5 yıl içinde açılması zorunlu olan aldatma nedeniyle boşanma davası bu sürelerden sonra bu talep zamanaşımına uğrar. Davanın açılma süreleri eşler için mahkeme tarafından hak düşürücü süreler olarak değerlendirilir. Bunun yanında belirtilen süreler aşıldığı takdirde dava açma hakkı da ortadan kalkmaktadır. Bu sürelerin belirlenmesi başlangıç tarihleri olarak da eğer zina bir kez gerçekleşmiş ise süre bu eylemin gerçekleştiği andan itibaren başlamaktadır. Bunun yanında daha çok kez zina eylemi gerçekleşmişse son eylemin gerçekleştiği an süreci başlangıcı olarak kabul edilmektedir.

Zinanın affı da eşler arasında mümkündür. Diğer eş zina yapan eşi açık bir şekilde affetmiş ise bu sebep ile boşanma davasını affetmiş olması sebebiyle açamaz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.