Aydınlık Yazarı’ndan skandal Ramazan Bayramı yazısı

Aydınlık Yazarı’ndan skandal Ramazan Bayramı yazısı
Aydınlık yazarları Mehmet Yuva, Ramazan Bayramı’yla ilgili provokatif bir yazı kaleme alarak, İslam ve Sünnet emri olmadığını, Hz. Ali’nin “Hz. Ali’nin katlinin kutlandığı bir Muaviye bayramı olduğunu” savundu.

Perinçek grubunun yayın organı olarak bilinen Aydınlık gazetesinin yazarlarından Mehmet Yuva, Ramazan Bayramı’yla ilgili provokatif bir yazı kaleme aldı.

Yuva, “şeker bayramı” diye söz ettiği Ramazan Bayramı’nın “İslam ve Sünnet emri olmadığını”, “Hz. Ali’nin katlinin kutlandığı bir Muaviye bayramı olduğunu” savundu.

Aydınlık yazarı Yuva “Bu elim haber İmam-ı Azam Ali’nin düşmanı Şam’da ikamet eden Emevi devletinin kurucusu Muaviye’ye ulaştığında bayram sevinci yaşar. Üç gün üç Gece şeker dağıtır. Bu kutlamalar her yıl ramazan ayının bitiminde tekrarlanır ve gelenek halini alır. Emevi saltanatının hüküm sürdüğü ve ulaştığı tüm diyarlarda ‘İslam ve Sünnet’ emriymiş gibi kutlanır. Halen nedenini sormadan sorgulamadan kutlamaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Mehmet Yuva’nın “Hz. Ali’nin katli ve şeker bayramı” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:

“Oruç ve ibadet ayı Ramazan aslında yıl boyunca canhıraş bir koşturma gerektiren hayat tarzımıza fren vurma ayıdır. Sabrı, metaneti, paylaşmayı, huzuru, istirahate ve hesaba çekilmeyi öğretme sanatıdır. Bin ayın en muteber gecesi Ramazan ayındadır. 27.ci gecesinde kutlanır. Kur’an’ın iletildiği ve tebliğ edildiği gecedir. Ancak Ramazan ayı (17.si) İslam’ın ilk imamı Resul-u Ekrem Muhammed ilminin kapısı olan İmam’ı Azam Ali’nin (En büyük Önder) öldürme teşebbüsü ile saldırıya maruz kaldığı gecedir. Kufe Camii'nde Abdurrahman Bin Mülcem’in kılıç darbesine maruz kalan İmam-ı Azam Ali bu saldırıdan üç gün sonra şehit olmuştur.

Bu elim haber İmam-ı Azam Ali’nin düşmanı Şam’da ikamet eden Emevi devletinin kurucusu Muaviye’ye ulaştığında bayram sevinci yaşar. Üç gün üç Gece şeker dağıtır. Bu kutlamalar her yıl ramazan ayının bitiminde tekrarlanır ve gelenek halini alır. Emevi saltanatının hüküm sürdüğü ve ulaştığı tüm diyarlarda “İslam ve Sünnet” emriymiş gibi kutlanır. Halen nedenini sormadan sorgulamadan kutlamaya devam ediyoruz.

YAMAN ÇELİŞKİ

Velev ki Şeker Bayramını başka sebeplerle kutluyor olalım. Allah’ı görmedik ama aklımızla tanıdık. Ramazan ayının bitiminde bayram etmek de nedir? Kutlu, mübarek, muazzam sevinç kaynağı ve mutluluk zirvesi ramazan ayı bittiği için hüzünlenip yas tutacağımıza, “keşke bitmeseydi” diyeceğimize bayram ediyoruz. Derin bir ‘Oh be’ çeker misali “oruç sebebiyle çok yorulduk, bir ay boyunca ne çileler ne cefalar yaşadık, şimdi hepsi geçti eğlenelim, gezelim, tatlı yiyelim, şeker dağıtalım ve bayram edelim” havasında olmak yaman bir çelişki ve garip bir iş değil midir?

Malumunuz, Şehri Ramazan’ın son iftarından sonra ‘Şeker Bayramı’ kutlamaları yapılır. Üç gün Üç gece bayram eda edilir. Tatlıcılar kazanır. Tüketilince üretici, aracı ve satıcı da bayram eder. Dost, eş akraba ziyaretleri yapılır kaynaşılır. Şüphesiz ‘iyi niyetle’ yapılana zeval olmaz. Amma ve lakin ‘cehenneme giden yol iyi niyet taşları ile döşenir’ sözünü de yabana atamayız.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.