SP lideri Karamollaoğlu:Gerçek gündemimiz çöken ekonomi

SP lideri Karamollaoğlu:Gerçek gündemimiz çöken ekonomi
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, düzenlediği haftalık basın toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Konuşmasına, üniversiteye yerleşen öğrencileri tebrik ederek başlayan Karamollaoğlu, Türkiye’nin suni tartışmalar ve polemik siyasetinden dolayı bir türlü gerçek gündemine dönemediğini kaydetti. Türkiye’nin dört bir taraftan kuşatma altına alındığına vurgu yapan Karamollaoğlu, “ABD’nin PYD’ye gönderdiği silah ve mühimmat miktarı 900 TIR’ı geçmiş.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık olağan basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin suni tartışmalar ve polemik siyasetinden dolayı gerçek gündemine bir türlü dönemediğini hatırlatan Karamollaoğlu, “Gerçek gündemimiz çöken ekonomidir. İşsizlik gerçeğidir. Artık sürdürülemeyen iç ve dış borçtur. İşte Türkiye’nin gerçek meselesi üreten değil tüketen ekonomi modelidir” diye konuştu.

BU GİDİŞLE IMF BİLE BORÇ VERMEYECEK

Türkiye’nin bir an evvel gerçek gündemine dönmesi gerektiğine dikkat çeken Karamollaoğlu, “bitirilen tarım”ın, “yok edilen hayvancılık”ın, “yapılan yanlış yatırımlar”ın ve “yürütülen yanlış politikalar”ın gerçek gündemi teşkil ettiğini belirtti. “Bütün bu yanlış politikalara rağmen herhangi bir önlem almak yerine daha da batıyoruz” diyen Karamollaoğlu, “Bu şekilde bu politikalarla devam edilirse ne yazık ki daha çok bataklığa gömüleceğiz. Türkiye artık IMF’nin bile borç vermeyeceği bir ülke haline geliyor ne yazık ki” açıklamasında bulundu.

YÜZDE 70 DOLULUK GARANTİLİ HASTANE!

İktidarın tarımda olduğu gibi sağlık alanında da yanlış yatırımlar yaptığına dikkat çeken Karamollaoğlu, Saadet Partisi’nin “Şehir Hastaneleri” ile ilgili hazırladığı raporun detaylarını paylaştı.

Devletin tıpkı köprülerde olduğu gibi şehir hastanelerinde de yüzde 70 doluluk garantisi verdiğini hatırlatan Karamollaoğlu, “Yani yüzde 70 doluluk sağlanamadığı zaman aradaki fark milletin cebinden çıkacak. Aynen yapılan yol, köprü ve havaalanları gibi. Şehir hastaneleri projesiyle adeta iktidar, hastalığı teşvik ediyor” diye konuştu.

POLİTİKANIN ÇÖKTÜĞÜNÜN GÖSTERGESİDİR

Türkiye’nin tarım ve hayvancılıkta dışarıya bağımlı hale geldiğini belirten Karamollaoğlu, “Dünyada en fazla canlı hayvan ithal eden ikinci ülkeyiz. 2011-2015 döneminde damızlık, besilik ve kasaplık olmak üzere yaklaşık 1.4 milyon büyükbaş hayvan ithalatı yapılmış. Şimdi yeni bir kararname ile sıfır gümrükle, 500 bin canlı büyükbaş hayvan ithalatına izin veriliyor. Çok daha vahimi aynı kararname ile, Cumhuriyet tarihinde ilk kez 475 bin küçükbaş canlı hayvan yani koyun ve keçi ithalatına da imkân tanınıyor. Kusura bakmayın, siz bu kafayla enflasyonu değil çiftçiyi sıfırlarsınız, üreticiyi sıfırlarsınız. Bu, tarım ve hayvancılık politikasının çöktüğünün göstergesidir” dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Türkiye’nin polemik siyasetinden dolayı gerçek gündemine bir türlü dönemediğini hatırlatarak, “Gerçek gündemimiz çöken ekonomidir. İşsizlik gerçeğidir. Artık sürdürülemeyen iç ve dış borçtur. Bakın dün vergi rekortmenleri listesi yayınlandı. Kurumlar Vergisi’nde ilk 10 rekortmenin 8’i banka. Rant ekonomisi budur. İşte Türkiye’nin gerçek meselesi üreten değil, tüketen ekonomi modelidir. Bitirilen tarım, yok edilen hayvancılıktır.” dedi.

GUANTANAMO İLE BENZERLİK KURMAK HATADIR

Hapishanelerdeki doluluk oranlarının yüzde 106’lara vardığını hatırlatan Karamollaoğlu, mahkûmların üç vardiya nöbetleşe uyuduğunu belirterek, bunların konuşulacağı yerde mahkûmların tek tip kıyafetlerinin tartışıldığını ifade etti. Adalete güvenin yüzde 15’lere indiği bir zamanda ‘Guantanamo işkence evi’ gibi tek tip kıyafetin gündeme gelmesini eleştiren Karamollaoğlu, “Karar vermişler; tek tip kıyafet badem kurusu rengi olacakmış. Bu tek tip kıyafette Guantanamo benzetmesini de çok yanlış bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Darbecilerin göğsüne yabancı yazılarla ‘kahraman’ yazılmasının tedbiri öncesinden alınması lazımdı. Kalkıp bu yaşananlar üzerine bir de Guantanamo benzeri tek tip kıyafet getirilmek istenmesinin kesinlikle yanlış olduğunu belirtmek isteriz. Guantanamo, ABD’nin yüzkarasıdır. Onlar bile hukuka aykırı olduğu için Guantanamo’yu kendi sınırları dışında Küba’da bulunduruyorlar. Ne yazık ki biz de kalkıp onların kabul etmediği, yanlış bulduğu ve kapatmaya çalıştığı Guantanamo’yu ülkemize getirmeye çalışıyoruz. Kaldı ki bizde daha yargılamalar devam ediyor. Suçlu, suçsuz daha belli değil. Yargılananların bir kısmı suçsuz bulunup bırakılabilir. Kesinlikle Guantanamo ile benzerlik kurmak hatadır” diye konuştu.

VERGİDE REKORTMEN BANKALAR

Türkiye’nin bir an evvel gerçek gündemine dönmesi gerektiğine dikkat çeken Karamollaoğlu şöyle devam etti: “Gerçek gündemimiz çöken ekonomidir. İşsizlik gerçeğidir. Artık sürdürülemeyen iç ve dış borçtur. Bakın dün vergi rekortmenleri listesi yayınlandı. Kurumlar Vergisi’nde ilk 10 rekortmenin 8’i banka. Rant ekonomisi budur. Osmanlı çökerken de en çok kazanan Galata bankerleriydi. İşte Türkiye’nin gerçek meselesi üreten değil, tüketen ekonomi modelidir. Bitirilen tarım, yok edilen hayvancılıktır. Yapılan yanlış yatırımlar, yürütülen yanlış politikalardır. Bütün bu yanlış politikalara rağmen herhangi bir önlem alınmak yerine daha da batıyoruz. Bu şekilde bu politikalarla devam edilirse ne yazık ki daha çok bataklığa gömüleceğiz. Türkiye’nin itibarı dışarıda da yerlerde maalesef. Türkiye artık IMF’nin bile borç vermeyeceği bir ülke haline geliyor ne yazık ki. Öbür taraftan vergi rekortmenlerinin ilk sırasındaki açıklanmadı. Şahıs olsa açıklanmayabilir ama bu bir kurum, neden açıklanmıyor?”

POLİTİKANIN ÇÖKTÜĞÜNÜN GÖSTERGESİDİR

“Yerli Malı Haftası’nı hatırlayan var mı şimdi?” diye soran Karamollaoğlu, ilkokulda ülkede üretilen ve yetiştirilen ürünlerin bu haftada sergilendiğini hatırlattı. Şimdi ise Türkiye’nin tarım ve hayvancılıkta dışarıya bağımlı hale geldiğini belirten Karamollaoğlu, “Dünyada en fazla canlı hayvan ithal eden ikinci ülkeyiz. 2011-2015 döneminde damızlık, besilik ve kasaplık olmak üzere yaklaşık 1.4 milyon büyükbaş hayvan ithalatı yapılmış. Şimdi yeni bir kararname ile sıfır gümrükle, 500 bin canlı büyükbaş hayvan ithalatına izin veriliyor. Çok daha vahimi, aynı kararname ile Cumhuriyet tarihinde ilk kez 475 bin küçükbaş canlı hayvan yani koyun ve keçi ithalatına da imkân tanınıyor. Peki, bütün bunlar ne için yapılıyormuş? Et ve gıda fiyatlarını düşürerek, enflasyonu tek haneli rakamlarda tutmak için! Kusura bakmayın, siz bu kafayla enflasyonu değil çiftçiyi sıfırlarsınız. Üreticiyi sıfırlarsınız. Nitekim öyle oluyor. Anadolu hızla boşalıyor. Çözüm ithalatın önünü açmak, gümrüğü sıfırlamak değil, üreticiyi güçlendirmektir. Öbür taraftan teşvik primleri ürüne verilir, araziye, tarlaya verilmez. Eğer kalkıp teşvik primini tarlaya verirseniz İstanbul’daki Ahmet, Mehmet tarlasında ürün yetiştirmek için kendisini yormaz. Kalkıp ürüne vermek yerine araziye teşvik vermeye devam ederseniz bu ahmaklığın zirvesi olur! Hakikaten akla ziyan bir uygulama. Bu ne demek oluyor peki? Tarım ve hayvancılık politikasının çöktüğünün göstergesidir” dedi.

HASTALIK TEŞVİK EDİLİYOR

İktidar partisinin ‘şehir hastaneleri’ projesini de eleştiren ve partisinin bu konuda hazırladığı ilk ve tek raporu kamuoyuyla paylaşan Karamollaoğlu, “Tıpkı tarımda olduğu gibi sağlıkta da çok yanlış yatırımlar yapılıyor. Bildiğiniz gibi Türkiye’nin dört bir yanına şehir hastaneleri kuruluyor. Bunlardan 18 tanesinin sözleşmesi imzalanmış durumda. 3 tanesi ihale sürecinde, 2 tanesi karar aşamasında, 8 tanesi de Yüksek Planlama Kurulu’nun onayını bekliyor. Devlet tıpkı köprülerde olduğu gibi, bu hastanelerde de yüzde 70 doluluk garantisi veriyor. Yani yüzde 70 doluluk sağlanamadığı zaman aradaki fark milletin cebinden çıkacak. Aynen yapılan yol, köprü ve havaalanları gibi. Aynen Osmangazi Köprüsü’nde olduğu gibi. Osmangazi’de istenen rakama ulaşılamadığı için devletin yani bizim cebimizden 2017’nin ilk 50 gününde 225 milyon TL çıktı. Şehir hastaneleri projesiyle adeta iktidar, hastalığı teşvik ediyor. Hükümete çağrımız; derhal şehir hastanelerinin hepsini durdurun. Eğer sağlık yatırımları üzerinden de bir rant meselesine girerseniz çuvallarsınız” diye konuştu.

SADECE HOŞAF OLARAK GÖRMEYİN!

Son günlerde gündemden düşmeyen ‘hoşaf’ meselesine de değinen Karamollaoğlu şunları kaydetti: “Herkes hoşaftan bahsediyor. Tabii bir de alay ediliyor ne yazık ki. Bir hanım kızımız organik maddelerle katkı maddesi olmadan ürünün raf ömrünü uzatacak bir buluş gerçekleştirmiş. Ama ne yazık ki birçoğumuz olayın içeriğine bakmadan dışarıdan eleştirmeye kalktı. Bunu tasvip etmemiz kesinlikle doğru bir şey değil. Bu genç kızımız bir çaba, bir gayret ortaya koymuş, katkı maddesi olmadan saklanabilen organik bir hoşaf elde etmiş. Sen de al başka bir şey yap. Türkiye’nin ve dünyanın GDO’lu ürünlerle ilgili sıkıntısını bilmeyen yok. Kızımızı bu gayretinden dolayı tebrik ediyoruz ve ödüllendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yapılan eleştiri ve alayları da kesinlikle doğru bulmuyoruz. İnşallah İstanbul İl Başkanlığımız kalkar kızımızı ödüllendirir. Bu meseleye hoşaf olarak değil, ürünün ömrünü uzatma olarak bakalım.”

Milli Gazete

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum