AB'ye Türkiye uyarısı: Ölümcül olur!

AB'ye Türkiye uyarısı: Ölümcül olur!
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Forumu Genel Sekreteri Laura Batalla, Türkiye ile müzakerelerin sonlandırılmasının AB açısından "ölümcül bir stratejik hata" olacağı söyledi.

Almanya Başbakanı ve Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) lideri  Angela Merkel ve rakibi Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri Martin Schulz’un  katıldıkları televizyon programında Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerine ilişkin  yaptıkları açıklamalara değinen Batalla, AB'ye üye ülkelerin birçoğu arasında  AB-Türkiye müzakerelerinin askıya alınmasına yönelik görüş birliği olmadığına  işaret etti.
 
Batalla, "Almanya’da Schulz ve Merkel’in Türkiye-AB müzakerelerinin  askıya alınmasına yönelik açıklamaları, haftaya Almanya’da yapılacak seçimler  çerçevesinde değerlendirilmeli." ifadesini kullandı.
 
Gelecek ay düzenlenecek AB Konseyi zirvesinde Türkiye-AB ilişkilerinin  gündeme geleceğini anımsatan Batalla, Almanya'da seçimler bittikten sonra  Türkiye’ye yönelik sert tutumunun devam etmeyebileceğini söyledi.
 
Birliğin önemli ülkelerinden Fransa'nın Türkiye ile müzakerelerin  askıya alınmasını istememesinin önemine dikkati çeken Batalla, "Taraflar arasında  çok fazla ortak çıkar var. Müzakerelerin askıya alınması iki taraf için de kayıp  olur. Türkiye ve AB, son derece birbirine bağlı." diye konuştu.
 
''MÜZAKERELERİN ASKIYA ALINMASI AB İÇİN ÖLÜMCÜL BİR STRATEJİK HATA OLUR''
 
Batalla, "Türkiye-AB müzakereleri kesinlikle askıya alınmamalı ve  sonlandırılmamalı. Bu AB açısından ölümcül stratejik bir hata olur." vurgusunu  yaptı.
 
Türkiye ile AB arasındaki müzakere sürecinin Türkiye’nin üyelik  müzakerelerinin resmi olarak başladığı 2005 yılından çok daha geriye gittiğini  hatırlatan Batalla, "Esasen Türkiye, 1959'dan bu yana AB’nin kapısını çalıyor.  Türkiye için AB üyeliği hep öncelikli dış politika esaslarından biri  olagelmiştir." diye konuştu.
 
Türkiye'nin müzakere sürecinde AB'nin kendisine dürüst ve adil  davranmadığı hissini dile getiren Batalla, bu durumun da Türk tarafında hayal  kırıklığına neden olduğunu ve kamuoyu nezdinde AB üyeliğine desteği azalttığını  belirtti.
 
Batalla, "AB, müzakere sürecine dürüst ve inandırıcı bir şekilde devam  etmek için yeni bir yol tayin etmelidir. Fasılların açılmaması ve sürecin  siyasileştirilmesi nedeniyle müzakere süreci çıkmaza giriyor." dedi.
 
AP'nin temmuz ayında Türkiye’deki siyasi durum nedeniyle müzakere  sürecinin ilk etapta geçici süreliğine dondurulması ve  daha sonra da askıya  alınmasını tavsiye ettiğini hatırlatan Batalla, diğer yandan AP'nin Türkiye’nin  AB üyeliğini her zaman çok güçlü bir şekilde desteklediğini unutmamak gerektiğini  söyledi.
 
Batalla, son dönemde AP'de Türkiye’nin hukukun üstünlüğü, demokrasi,  insan haklarına ilişkin prensiplerde ilerleme kaydetmediği ve sorumluluklarını  yerine getirmediğine dair bir görüş oluştuğunu belirtti.
 
AB’nin Türkiye’deki demokratikleşme sürecine katkıda bulunabilmesi  için müzakerelerin önemli bir araç olduğuna dikkati çeken Batalla, sözlerine  şöyle devam etti:
 
"AB, tek taraflı olarak Türkiye'nin üyelik sürecini sonlandırırsa bu  Türkiye’de AB’nin başından beri Türkiye’nin üyeliği ve entegrasyonu konusunda  ciddi ve dürüst olmadığı düşüncesini pekiştirir.  Türkiye-AB müzakerelerinin  sonlandırılması kararı da iki tarafın birlikte alacağı bir karar olmalıdır. Ancak  ben bu noktaya geldiğimizi düşünmüyorum."
 
''AÇIK VE DÜRÜST BİR DİYALOG ŞART''
 
Batalla, Türkiye-AB arasındaki ilişkilerin belki de 2005 yılından bu  yana en düşük seviyede olduğunu söyledi. İlişkileri düzeltmek ve geliştirmek için  basit bir yöntemin "açık ve dürüst bir diyalog inşa etmek" olduğunu belirten  Batalla, tarafların birbirini anlaması gerektiğini vurguladı.
 
AB açısından Türkiye’de demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları  alanlarında olumlu adımların atılmasının da ilişkilere katkıda bulunacağını  savunan Batalla, bunun AB'nin tutumunda değişikliğe sebep olacağını kaydetti.
 
"AB’nin de son zamanlarda Türkiye’nin çok zor bir dönemden geçtiğini  anlaması gerekiyor." diyen Batalla, Türkiye'nin sadece geçen seneki darbe  girişiminden değil, aynı zamanda farklı terör örgütleri tarafından düzenlenen  saldırılarından dolayı da zor bir dönemden geçtiğini ifade etti.
 
Darbe girişimini Türkiye’nin demokratik yollardan seçilen hükümetine  karşı kabul edilemez bir saldırı olarak niteleyen Batalla, "Darbe girişimi, Türk  demokrasisinin tarihi boyunca karşılaştığı en büyük sınamalardan biridir." dedi.
 
AB'nin darbe girişimini kınadığını ve Türk halkıyla birlikte  olduğunu  belirterek Türkiye ile dayanışma içinde olduğunu gösterdiğini aktaran Batalla,  "Diğer yandan AB, Türk hükümetinin darbe girişimi sonrasındaki faaliyetlerinin  kapsam ve boyutuna çok daha fazla odaklandı. Türkiye, çok zor bir dönemden  geçiyor. Travma AB tarafından tam olarak anlaşılmadı." diye konuştu.
 
Batalla, AB'nin Türkiye tarafından atılan adımları daha iyi  anlayabilmesi için ülkenin içinde bulunduğu durumu daha iyi algılaması  gerektiğini savundu.
 
''FASILLARIN AÇILMAMASI SÜRECİ SİYASİLEŞTİRİLDİ''
 
AB’nin genişleme sürecinin teknik bir süreç olduğunu belirten Batalla,  "Türkiye’nin durumunda bu süreç çok fazla siyasileştirildi." vurgusunu yaptı.

 
AB'nin Türkiye'yi eleştirdiği konularda ilerleme görebilmesi için  "Yargı ve Temel Haklar" olan 23. faslı ve "Adalet, Özgürlük ve Güvenliğe" ilişkin  24. faslı açması gerektiğini savunan Batalla, "AB, fasılları açmayı Türkiye’ye  bir ödül gibi takdim ediyor, oysa ki bu teknik olan müzakere süreci çerçevesinde  bir zorunluluk." diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.