Erbil'e o geri adımı Erdoğan attıracak gibi

Erbil'e o geri adımı Erdoğan attıracak gibi
Barzani'nin referandum ısrarına karşı Türkiye'nin hamlelerine değinen Haber7 yazarı Taha Dağlı, Erbil'in kara kara düşünmeye başladığını söyledi.

25 Eylül’e 3 gün kaldı. Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin son açıklamasında Cumhurbaşkanı Erdoğan vurgusu ön plana çıktı.

Referandum Türkiye, İran ve Bağdat hükümetinin istemediği bir durum, süreç gerçekleşirse Erbil, bu üçünü de karşısına almış olacak.

Ama üçlüden Türkiye’nin yeri ve önemi Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi için olmazsa olmaz konumunda.
Erbil bunun çok iyi farkında.

İran’la da Bağdat’la da zaten araları yok.
2013’ten beri yanlarında duran tek güç var o da Türkiye.
Eğer referandum yapılırsa, Türkiye’nin vereceği reaksiyon Erbil’i kara kara düşündürüyor.

Bölgesel yönetimin Başbakanı Neçirvan Barzani, son açıklamasında “kesinlikle Türkiye ile ilişkilerin bozulmasını istemiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önemine dikkat çekti.
“Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Kuzey Irak ilişkilerinde temel rol oynadı” diye de ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2 gün önce New York’ta, “Bugüne kadar Erbil’i hiçbir zaman yalnız bırakmadık, hep yanlarında olduk” diyerek, Türkiye’nin hassasiyetlerine rağmen söz konusu referandum ısrarında devam etmenin bir bedelinin olacağının mesajını vermişti.

O mesaj Erbil’de yankı buldu.
MGK toplantısından çıkacak olan bir karar var.
Bunun içeriğinde ambargo olabilir.
Sağında İran, solunda Suriye, alt tarafında Bağdat olan Erbil’in tek çıkış kapısı Türkiye.
Bu kapının kapatılma ihtimali Barzani yönetimi için tam anlamıyla kabus.

Referandumun gerekçelerinden biri Bağdat-Erbil arasındaki petrol kriziydi.
2013’te Türkiye’nin devreye girmesiyle petrol sevkiyatı yapan Erbil, krizi kısmen aşmıştı.
Devam eden anlaşmazlık tamamen Bağdat ile Erbil’i ilgilerinden bir iç meseleydi, yani petrol gelirinin paylaşımı. Bağdat hisse olarak yüzde 17 veriyor, Barzani ise bunu az buluyordu.

Referandum yapıp, Kuzey Irak petrolünde Bağdat’tan bağımsız olmayı planlayan Barzani, şimdi eğer referandum ısrarını sürdürürse, evdeki bulguru da kaybetmekle karşı karşıya kalacak.
Türkiye, 2013’te başlayan sevkiyatta Barzani’nin tek çıkış kapısı olmuştu, o kapı kapanırsa az buldukları payı bırakın zırnık alamayacak hale gelecekler.

İşin askeri boyutu cabası. 2014’te DAEŞ teröristleri Musul’dan sonra Erbil’e yürüdüklerinde telefona sarılıp Ankara’dan yardım isteyen Barzani’ydi. Sonrasında Başika’ya Türk askerini çağıran da onlardı.

Türkiye son 4 yılda Barzani’yi içinde bulunduğu ekonomik, siyasi ve askeri krizlerin hepsinden kurtardı. Eğer bugün Türkiye’ye rağmen adım atmaya kalkarlarsa 4 yıl önceki hallerinden çok daha büyük kriz yumağının içerisinde bulacaklar kendilerini.

Neçirvan Barzani bu nedenle Türkiye’yle ilişkilerin bozulma olasılığını ön planda tuttuklarını söylüyor. Türkiye’yi karşılarına almadan bu krizi bitirmeyi planladıklarını anlatıyor.
Referandumdan vazgeçmek için alternatif çözümlerin masada bulunduğunu ve Türkiye ile temasta olduklarını vurguluyor.

İki seçenekleri var.

Ya referandumu yapacaklar ve bedeline katlanacaklar, ki bu bedelin içeriğinde Bağdat’ın ya da İran’ın tepkisinden ziyade Türkiye’nin öfkesi öncelikli durumda.

İkinci ihtimal ise Bağdat’tan bir takım garantiler alıp, kendi kamuoylarına “referandumdan vazgeçtik ama referandumda risk alarak elde edeceklerimizi, riske girmeden kazandık” diyerek, vaz geçecekler.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.