İbrahim Erkal'ın eşi Filiz Erkal: İçime doğmuştu

İbrahim Erkal'ın eşi Filiz Erkal: İçime doğmuştu
Beş ay önce beyin kanaması geçirip hayatını kaybeden türkücü İbrahim Erkal'ın eşi Filiz Akgün Erkal, hayat arkadaşını anlattı.

Beyin kanaması geçirdikten sonra günlerce komada kalan ve 11 Mayıs 2017 tarihinde hayatını kaybeden türkücü İbrahim Erkal'ın eşi Filiz Akgün Erkal ilk kez konuştu.

Ünlü türkücünün eşi Filiz Akgün Erkal'ın, Posta Gazetesi'nden Alev Gürsoy Cimin'e verdiği röportaj şöyle:

"BİR YANIM HEP EKSİK"

Çok erken bir veda oldu. Nasılsınız, atlatabildiniz mi?

Çok şükür iyiyim, zor bir durum. Yaşamayan bilemez. Ölüm acısının şifası yok. Hiç geçmiyor. Fakat mecburum güçlü olmaya. Üç çocuğum var, onlar bana muhtaç. Babalarını kaybettiler. Güçlü bir anneye ihtiyaçları var. Mutsuz çocuklar olmasınlar. Evde onun eksikliği hiç azalmıyor. Bir yanım hep eksik, bir yanım hep yalnız.

"O EVDEN TAŞINDIM"

Hala aynı evde mi oturuyorsunuz?

Hayır. Aynı semtteyim ama o evde değilim. Çünkü o evde nereye baksam İbrahim’i görüyordum. Her yerde anılarımız var. Bir gün olsun beni üzmemiş, canımı yakmamış. Kalamadım o evde, hemen taşındım. Biraz olsun dedim uzaklaşırsam belki iyi olur. Tabii ki gittiğin yere yüreğini de götürüyorsun, değişen bir şey yok.

"DÜNYASI BİZDİK"

Nasıl bir babaydı?

Çocukları onun için ayrıydı. Dünyası bizdik adeta. Çocukların okul dönüşünde ben eve geçmesem bile o geçer, muhakkak onlarla yemek yerdi. Çok ilgiliydi. Bize zaman ayırmamış olsaydı 14 sene boyunca zaten evli kalamazdım. O işiyle ailesini hiçbir zaman karıştırmadı.

En kötüsü de bebeğine doyamadı...

Maalesef. Zaten herkesi en çok üzen oydu. Bu bebek onu hiç tanımayacak. Ama çok şanslı, babası hakkında hep çok güzel yorumlar duyacak. Her şey kader. İbrahim gönlü güzel bir insandı. Ne maddi ne de manevi hiçbir şeyimi kısıtlamadı. Allah yattığı yerde rahat ettirsin, keşke gitmeseydi ama gitti.

Hiç kıskanır mıydınız, başka bir kadın olabilir mi diye?

Hayır, hiç kıskanmadım. Hiçbir zaman güvenimi sarsmadı. Öyle bir şey olsaydı evli kalamazdım. Aramıza asla başka kadın girmedi. Benden öncesini bilmem ama benden sonra tek bir kadının gözüne bakmadı.

O güne dair neler hatırlıyorsunuz?

Sürekli güzel sözler söylüyordu. Meğer son sözleriymiş. Sürekli helalleşir gibi sarılıp öperek hepimizle vedalaşmış aslında. 14 sene boyunca asla 'Gitme' lafı çıkmamıştır ağzımdan. O gün uzandı, 'Tansiyonum yüksek' dedi. Kendini iyi hissedince de dışarı çıkmak istedi. 'Arkadaşlarımla hava alayım' deyince, 'Gitme' dedim ilk defa. Üzerime bir sıkıntı çöktü. Elim kolum tutmadı. Bebeğim bile o gün bir başka ağlıyordu, susturamadım.

Sonra ne oldu peki?

Sabah 2 gibi komşumuzun kızı rahatsızlanıyor, hastaneye götürürken otoparka indiğinde İbrahim’i baygın halde yatarken görüyor tesadüfen. Güvenliğe haber veriyor Düşünün gece 12’de girmiş ve iki saat orada kalmış. Çok korkunç. Sonra güvenlik haber veriyor ve hastaneye götürülüyor. Günlerce bekledik güzel haber almak için ama olmadı. Benim zaten içime onu kaybedeceğim doğmuştu. 40 günlük bebeğim ve loğusa halimle dünyamı kaybettim o gün.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.