ABD-Türkiye çatışır mı? İşte yaşanan 2 acı tecrübe

ABD-Türkiye çatışır mı? İşte yaşanan 2 acı tecrübe
Ankara'nın ABD'nin almış olduğu 'YPG ordusu' kararına gösterdiği sert tepkinin altında geçmişte yaşanan iki acı tecrübe yatıyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye’nin kuzeyindeki Afrin kentinde bulunan YPG güçlerine karşı askeri operasyonu “bir haftaya kalmaz” her an gerçekleşebilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün yaptığı açıklamalarda artık yalnızca PYD/YPG’yi değil ABD’yi de doğrudan hedef aldı.

Tüm bunlar olurken Milliyet yazarı Mehmet Tezkan 'Türkiye- ABD çatışır mı?' sorusuna cevap aradığı yazısında Türkiye'nin geçmişte yaşadığı iki acı tecrübeye yer verdi.

İşte o yazının ilgili kısmı:

TÜRKİYE-ABD ÇATIŞIR MI?

Silahlar çekilir mi? Türk askeriyle ABD askeri karşı karşıya gelir mi?

Dün herkesin cevap aradığı tek soru buydu..

Türkiye sınırını temizlerken, YPG’ye müdahale ederse, ABD askerleriyle de çatışır mı?

Çatışırsa ne olur?

---

Dövizin, borsanın, faizin tepki vermemesine bakanlar ‘Çatışma olmaz’ diyor..

Piyasalarda panik havası yok..

Siyaseti izleyenler, ABD’nin hamlelerini takip edenler ‘eli kulağında’ görüşünde...

---

Ne oluyor derseniz; kısaca özetleyeyim..

ABD, Suriye’deki Kürt bölgesini kendine bağlı devasa uçak gemisi haline getirmek için devletleştirmeye çalışıyor..

ABD, IŞİD’i kovalayan, Münbiç’i alan, Rakka’yı temizleyen PYD/YPG ağırlıklı Suriye Demokratik Güçleri adlı yapıyı düzenli ordu haline getirmek istiyor..

Bunun hazırlıklarını yapıyor..

---

Ankara bu hazırlığı fark edince en üst seviyede uyardı.. Sınıra askeri yığınak yaptı, her an Münbiç’e de, Afrin’i de girebileceği mesajını verdi..

Cumhurbaşkanı son dört gündür katıldığı her toplantıda ‘Her an vurabiliriz’ sözleriyle uyardı..

‘Bu sevdadan vazgeçin’ dedi..

---

Durum deşifre olunca ABD itiraf etti; 30 bin kişilik ‘Sınır Güvenlik Gücü’ kurduklarını açıkladı..

Bu 30 bin kişi kime karşı, hangi sınırı koruyacak?

Türkiye ve Irak sınırını koruyacaklarmış!..

Kime karşı?

IŞİD’e karşıymış!

---

İşte büyük oyun burada başlıyor.. Gerçek şu; ABD Suriye’nin kuzeyinde kendine bağlı devlet kurmak için operasyon yapıyor..

Devlet demesek de özerk bölgenin, kurtarılmış bölgenin askeri yapısını oluşturuyor..

Peki, bunu niye yapıyor?

Türkiye’ye karşı mı?

Hayır.. Aramız ne kadar bozuk olsa da bize karşı değil, aslında İran’a karşı..

İran’ın bölgesel egemenliğine karşı (Tahran/Bağdat/Şam/Lübnan ittifakı) Suriye’nin kuzeyinde kendine bağlı tampon bölge oluşturmak niyetinde..

---

TÜRKİYE'NİN YAŞADIĞI İKİ ACI TECRÜBE

İyi de mesele ne diyeceksiniz?.

Mesele şu..

Ankara, ABD’nin, bu hamleyi PKK’nın kolu olan YPG’yle yapmasını kabul etmiyor..

Çünkü.. Bu konuda acı tecrübemiz var..

Sert tepkinin, tepenize bineriz tepkisinin dayanağı o acı tecrübe..

---

Gelelim o acı tecrübeye.. 1999’da Öcalan yakalandı, PKK dağıldı.. Kılını kıpırdatamaz hale geldi..

2003 yılında ABD Saddam’ı devirmek için Irak’ı işgal etti..

O kargaşa PKK’ya yaradı..

Toparlandı, ağır silahlar edindi, K. Irak’ta kendine özerk bölge oluşturdu..

Güçlendikçe, güçlendi ve..

2015 yılında Diyarbakır’ın göbeğinde (Sur ilçesi), Nusaybin’de, Cizre’de, Yüksekova’da daha birçok yerde çukurlar açarak hendek savaşını başlattı..

İç savaş provası yaptı..

PKK yine dağılmış halde.. Yine sınırlarımız içinde kılını kıpırdatamaz durumda.. 

Toparlanacağı zemin arıyor..

Ankara’nın YPG/PKK’nın kontrolündeki Kürt bölgesine şiddetle karşı çıkmasının birinci nedeni bu..

Yaşadığımız o acı tecrübe..

---

İkincisi de şu.. PKK Suriye’de palazlandı.. Türkiye’ye ilk saldırılarını Suriye’den yaptı.. Öcalan yıllarca Şam’da kaldı.

Daha sonra Irak’ın kuzeyine geçti.. Yeniden eski evine dönmesin.. Yeniden o günleri yaşamayalım..

Ankara’nın çabası bu...

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.