İşte Afrin şehidinin vasiyetindeki Zehra teyze!.

İşte Afrin şehidinin vasiyetindeki Zehra teyze!.
Astsubay Kıdemli Çavuş Akpınar, şehit düşmeden önce arkadaşına yazdığı mesajda “Bana bir şey olursa devletin bağladığı aylığın yüzde 10’unu Zehra teyzeye verin” dedi.

Afrin'de süren Zeytin Dalı Harekâtı'nın 19'uncu gününde şehit olan Karabüklü Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Ömer Bilal Akpınar, 10 Ocak'ta bir arkadaşına yolladığı mesajda" Bana bir şey olursa anneme, babama, kardeşime, Nur'a söyleyin üzülmesinler kesinlikle, hayatlarının geri kalanını rahat geçirsinler. Anneme o istediği evi alsınlar. Nur'a (eşi) söyleyin ben ona doyamadım. Üzülmesin, öbür tarafta birbirimize kavuşacağız inşallah. Beni Safranbolu'ya gömsünler kardeşim. Babamlara söyleyin devletin bağladığı aylığın yüzde 10'unu yine Zehra teyzenin oraya versinler. Hakkınızı helal edin." diye yazmıştı. İşte şehidin vasiyetinde o bahsettiği o Zehra teyzeyi SABAH buldu.

İstanbul Eyüpsultan'da doğup büyüyen Zehra Söylemez'in eşi öğretmen. Zehra Söylemez, 18 yıldır kurduğu Yağmur Yardımlaşma Derneği'yle Safranbolu'nun dışında Türkiye, hatta dünyanın öteki ucunda nerede bir yoksul, ihtiyacı olan varsa onun yardımına koşuyor. Aynı zamanda Safranbolu Belediyesi'nin de 'Hayır Çarşısı' koordinatörü olan Söylemez, şehitle tanışmasını şöyle anlatıyor: "Kendisi eşimin öğrencisi. Asker olduğu zaman bana geldi, 'Abla adağım var' dedi. İki kurbanlık kestirip, birlikte dağıttık. Gittiğimiz evlerdeki ihtiyacı olan insanları görünce asker ocağından her ay düzenli yardım göndermeye başladı. Operasyona gittiği dönemlerde yardımı iki katına çıkarırdı. Merhametli, güzel yürekli evlat vasiyetini bana, ailesine ve tüm Türkiye'ye bıraktı..."

"YARDIMLARI HİÇ AKSATMADI"

Ömer Bilal'i küçüklüğünden beri tanıdığını belirten Zehra Söylemez, "Bu evladı yetiştiren anne, babaya ne kadar teşekkür etsek az. Annesi benim arkadaşım. Babası emekli bir asker. Ömer Bilal babasının görevi gereği Türkiye'nin her yerine gitti. Kurban kestiğinde yardımları onunla birlikte dağıttık. Operasyonlara gittiği zaman yardımı iki katı gönderirdi. Yardım yapmaya gittiğimizde orada gördüğü ailelerin durumlarına çok üzüldü. Ondan sonra yardımı hiç aksatmadan gönderiyordu. Ben de makbuzu kesip aileye veriyordum. Gönlü bizimleydi. Her zaman konuşurduk. O tüm Türkiye'ye ders verdi" diye konuştu.
Baba İsmail Akpınar da "Oğlumun, 'Kardeşim bu savaş haç ile hilalin, imanla inkarın, hak ile batılın, küfür ile tevhidin savaşıdır. O yüzden anneme, babama, kardeşime, Nur'a söyleyin üzülmesinler kesinlikle' sözleri beni ayakta tutuyor. Oğlumun böyle bir mesaj verebileceğini hiç düşünmemiştim. Aklımın ucundan geçmezdi böyle şeyler düşüneceği, söyleyeceği. Ama o bana, annesine ve herkese büyük bir ders verdi. Vasiyetindeki sözleri aklıma getirip, onunla gurur duyuyorum" dedi. Bize o kadar büyük bir ders verdi ki anlatamam. Beni, annesini, eşini ve kız kardeşini ayakta tutan, tarihe tanıklık edecek bir vasiyet bıraktı benim oğlum. Çok büyük ve anlamlı dersler içeriyor. Onu hep, 'küçük, büyümemiş oğlum' görürdüm. Meğer Ömer Bilal çok büyümüş..." dedi.
Bu arada, şehit Ömer Bilal Akpınar'ın vasiyetini yerine getirmek için hayırsever bir işadamının annesine ev alacağı öğrenildi.

'EVLADIMLA GURUR DUYUYORUM. ÜZÜLMÜYORUM KÂFİRLER DE SEVİNMESİN'

Şehidin Karabük'ün Safranbolu ilçesindeki mezarına gelen eşi Hafize Nur (sağda), kız kardeşi Beyza (solda) ve annesi Ülkü Akpınar dua etti. Oğlunun mezarı başında Kuran-ı Kerim okuyan annesi, "Evladımla gurur duyuyorum. Üzülmüyorum, kâfirler de sevinmesin. 'Anası ağlıyor' demesin. Gayet kafam dik, gökyüzünde elhamdülillah" diyerek herkesin vatanına sahip çıkması gerektiğini söyledi.


Şehit Akpınar ve ailesi, Zehra Söylemez'in Etiyopya'ya 'Ömer Halisdemir Yetimhanesi' yapılması için düzenlediği bağış kahvaltısında bu fotoğrafı çektirdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.