Vakit 5 ay önce yazmıştı!

DARBECİLERİN 367 BASKISININ ŞOK SES KAYDINI DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Vakit, 3 Ağustos 2007 tarihinde yayınladığı Aslan Değirmenci imzalı haberinde, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili, Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar'ın, oylama öncesinde kendilerine gelen bir telefon nedeniyle oylamaya katılmama kararı aldığını, telefon eden kişinin de bir 28 Şubat paşası olduğunu yazmıştı.

Vakit'in haberinde 12 Eylül Askeri Savcısı Faik Tarımcıoğlu ve Mehmet Ağar tarafından DP’den ihraç edilen Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın konuya ilişkin görüşlerine yer verilmişti. 

İşte o haber: 

Ağar ve Mumcu'yu arayan paşa!

Cumhurbaşkanlığı oylamalarına "katılmama kararını" gelen bir telefon üzerine aldığı ifade edilen Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu"yu arayan kişinin 28 Şubat paşalarından biri olduğu iddia edildi 
Cumhurbaşkanlığı oylamalarına “katılmama kararını” gelen bir telefon üzerine aldığı ifade edilen Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu’yu arayan kişinin 28 Şubat Paşası İsmail Hakkı Karadayı olduğu iddia edildi. 

Emekli Org. Karadayı’nın aynı şekilde DP lideri Mehmet Ağar’ı da arayarak, “sakın katılmayın” dediği ileri sürülüyor. İddialara göre, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de her iki lideri arayarak aynı telkinde bulundu. 

Ve Mumcu ile Ağar son anda oylamaya katılmaktan vazgeçti 

ANAP eski milletvekili ve yöneticileri, Genelkurmay eski Başkanı İ. Hakkı Karadayı ve Süleyman Demirel’in, 27 Nisan muhtırasından öncesinden haberdar olduklarını Ağar ve Mumcu’ya aktararak, “Sakın Meclis oturumuna girmeyin” şeklinde haber verdiklerini öne sürdüler. 

Cumhurbaşkanlığı oylamalarına gelen bir telefon üzerine “katılmama kararı aldığı” ifade edilen Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu’yu arayan kişinin 28 Şubat Paşası Karadayı olduğu iddia edildi. Emekli Orgeneral Karadayı’nın aynı şekilde DP lideri Mehmet Ağar’ı da arayarak, “sakın katılmayın” dediği ileri sürülüyor. İddialara göre, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de her iki lideri arayarak aynı telkinde bulundu. Ve Mumcu ve Ağar oylamaya katılmaktan vazgeçti. Siyasi partilerin benzeri şekilde yönlendirildiği 28 Şubat döneminde Demirel Cumhurbaşkanı, Karadayı ise Genelkurmay Başkanıydı. 

Anap eski Milletvekili Faik Tarımcıoğlu, Genelkurmay eski Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ve 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, 27 Nisan muhtırasından öncesinden haberdar olduklarını ve Ağar ve Mumcu’ya aktararak, “Sakın Meclis oturumuna girmeyin” şeklinde haber verdiklerini öne sürdü. Anap içindeki eski arkadaşları iletişiminin sürdüğüne dikkat çeken Tarımcıoğlu, “27 Nisan’da verilen muhtıradan Demirel ve Karadayı haberdar idi. Demirel ve Karadayı iki lideri arayarak belki de birebir görüşerek, Meclis oturumuna girmemeleri konusunda uyardı. Bu uyarı sonrası şaşkına dönen iki lider oturuma katılmadı ve bunu millete bir türlü açıklayamadı” dedi. 

“GENÇ PARTİ İŞLERİ BOZDU” 

Demirel ve Karadayı’nın içinde bulunduğu grubun DP ve Anavatan’ın birleşmesi için de yoğun çaba sarf etmiş olabileceğini kaydeden Tarımcıoğlu, “Tek amaç vardı, o da AK Parti’nin oylarını aşağıya çekmek. Ama bu tutmadı. Bu sefer baskılar sonuç vermedi. Çünkü iki lidere kendi aralarında bir birleşme dışında Genç Parti’yi de içlerine alma konusunda baskı yapıldı. İki lider bunu kabul etmeyince birleşme sonuçsuz kaldı” diye konuştu. 

İMAR VE EGEBANK KURTARILMAK İSTENDİ” 

Tarımcıoğlu, Genç Parti’nin Meclis’e sokulmak istenmesinin nedenini de şu sözleriyle açıkladı: “Güçlü bir ittifak kadar İmar Bankası’nın ve Ege Bank’ın kurtarılması söz konusudur. Bir ekonomik olay var işin içinde.” 

KANDOĞAN’DAN ÇAĞRI: AÇIKLAYIN 

Parti kararına rağmen Cumhurbaşkanlığı oylamalarına katıldığı için Mehmet Ağar tarafından DP’den ihraç edilen Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan da, Cumhurbaşkanlığı sürecinde yapılan gizli kapaklı görüşmelerin milletten saklanmasının bedelinin ağır olacağını söyledi. 

Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar’ın milletin karşısına çıkarak, bu konulara açıklık getirmeleri gerektiğini söyleyen Kandoğan, “Oylamalara katılım konusundaki tavırları son güne kadar olumluydu. Bir anda oturuma katılmama kararı almaları ve bunun nedenini açıklayamamaları hayli dikkat çekici. Ve her ikisinin birden bu yönde karar alması tesadüf olamaz. Anlaşılan o ki, toplum mühendisleri devreye girdi. Bu toplum mühendislerinin isimlerinin açıklanması ülke çıkarına olduğu kadar, siyasetin üstünde kara bir lekenin de kalkmasını sağlayacaktır” dedi.

İŞTE DARBECİLERİN 367 BASKISI-HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN


Engin Kaşdaş-habervaktim.com