Avcı: "Ergenekon'un kadrosu, NATO arşivinde"

Avcı: "Ergenekon'un kadrosu, NATO arşivinde"
Türkiye'deki karanlık ilişkiler ve hukuk dışı yapılanmalar konusunda yaptığı araştırmalarla tanınan Eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı, Ergenekon terör örgütünde kimlerin bulunduğu ve çekirdek kadrosunun hangi kişilerden oluştuğunun Kuzey Atlantik İ

İllegal şebeke üyelerinin isimlerinin Washington ve Londra'daki istihbarat servisleri tarafından mühürlü zarflar içinde kutularda saklandığını ileri süren Avcı, bu arşivlerde Ergenekon örgütüne üye muvazzaf askerlerin ve sivil kişilerin kimliklerinin de olduğunu kaydetti. Avcı, NATO'nun istemesi halinde arşivlerini açarak Ergenekon soruşturmasına yardımcı olabileceğini savundu. 

CİHAN'a açıklamalarda bulunan İzmir-Bayındır Eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı, Ergenekon terör örgütü yapılanmasının başında kimin olduğuyla ilgili iddiası ile Ergenekon davasına farklı bir bakış açısı ortaya koydu. Avcı, NATO yetkililerinin örgüt mensuplarının kimliklerini sakladığını söyledi. NATO literatürüne göre gölgede kalan (Stay Behind) yapılanmaların genellikle general seviyesinde oluşturulduğunu belirten Avcı, Ergenekon terör örgütünde gözaltına alınan kişilerin literatürle olan benzerliğine dikkat çekti. 

Yıllar içinde her bir gizli unsurun kendisine tanınan yetkiyle pek çok sivili örgütleme ve devşirme yöntemiyle zamanla kontrolden çıktığını ifade eden Avcı, "Tüm yapılanmalarda aynı teknik ve sistematik kullanıldı. İstihbarat birimleri bu ajanlara eğitim verdiler. Silah, mühimmat, telsiz cihazları ve benzeri ekipmanın depolandığı gizli sığınaklar kurdular. Bütün NATO ülkelerinin içinde yer aldığı gölge şebekeler projesinin baş katılımcısı, Avrupa devletlerinin orduları ve askeri istihbarat servisleriydi. Bu gizli şebekelerin hepsi, bulundukları ülkelerin askeri istihbaratlarının kontrolünde kuruluyor ve onların güdümüne veriliyordu." dedi. 

İtalya'da mason locasının Gladio'yla bağlantılarının ortaya çıkarıldığını hatırlatan Gültekin Avcı, Türk derin yapılanmasının arkasında önemli masonik bağlantılar ve mason aktörler olduğunu ileri sürdü. Avcı, "İşin ilginç tarafı NATO, Ergenekon komplosunda görevli kişileri bilmektedir. İllegal gölge şebeke üyelerinin isimlerinin istihbarat servislerinin mühürlü zarflar içinde gizli kutularda tutulduğu bilgisine daha önce ulaşılmıştı. Aynen Ergenekon örgütüne üye olan muvazzaf ve sivil unsurların kimlikleri gibi. Yani Ergenekon soruşturmasına NATO arşivlerinin ilgili bölümünü açarak yardımcı olmak isterse olur. Ama Genelkurmay'ın bile arşivlerini açmadığı savcılara NATO arşivlerini nasıl açar, bu da ayrı bir zorluktur." şeklinde konuştu. 

Gizli yapılanmaların gerçekleştireceği operasyonlarda kullanmaları ve silah sıkıntısı çekmemeleri için yer altı silah depoları ve gizli zulalar oluşturduklarına da değinen Avcı, Türkiye'de yer altı silah deposu sayısının 200'ün altında olmadığını iddia etti. Askeri yapı ve özellikle askeri istihbarat içindeki illegal bağlantılarla bu silah depolarının teşkil edildiğini ve birim sorumlularına yer altı silah depolarının krokileri verildiğini vurgulayan Avcı sözlerini şöyle tamamladı: "Operasyonlarda gerektiği zaman silah ve mühimmat kullanımı bu kaynaklardan rahatlıkla temin edilmektedir. Tetikçi seviyesindekiler gizli silah depolarının yerlerini bilmez. Bulunan her silah ve mühimmatın bilhassa Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) ve Askeri İstihbarat birimlerindeki mühimmatla mukayesesi savcılarca yapılmak zorundadır. Zaten savcılar, ÖKK ve askeri istihbarat arşivlerini gözden geçirmek durumundadır. Ama Genelkurmay'ın bu konuda hala yardımcı olmadığını görüyoruz." (CİHAN)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.