Başbakan Erdoğan Sinop'ta
"6 yıl boyunca emaneti yere düşürmedik"
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sinop'ta halka hitaben yaptığı konuşmada, "Emaneti yere düşürmeyin' dediniz. Biz de 6 yıl boyunca sizin emanetinizi yere düşünmedik. Bundan sonra da düşürmeyeceğiz" dedi.
Başbakan Erdoğan, bir dizi açılış ve ziyaretlerde bulunmak üzere Sinop'a geldi. Erdoğan Sinop'a gelişinde halkın sevgi gösterileriyle karşılandı. Başbakan Erdoğan Sinop Uğur mumcu Meydanı'nda halka hitap etti. Erdoğan'ın Sinop ziyaretine Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da katıldı.
Erdoğan, Uğur mumcu Meydanı'nda halka hitaben yaptığı konuşmada, 8 ay önce Sinop'a geldiğini ve bir çok hizmetin ve yatırımın toplu açılışlarını yaptığını belirterek; "Bugün bir kez daha Sinop'tayım. Sevginize ahde vefanıza, çoşkunuza, heyacanınza teşekkür ediyorum. Sizler bizi mahçup etmediniz. Bizden desteğinizi esirgemediniz. AK Parti'nin Türkiye'yi yeniden imar etme, yeniden inşa etme hareketine var gücünüzle destek oldunuz. Bizler de hamdolsun sizlerin bu desteğinizi boşa çıkarmamanın gayreti içinde olduk" diye konuştu.
"Sizler, 3 Kasım'da, 28 Mart'ta, 22 Temmuz'da bizlere bir emanet verdiniz. 'Sinop yıllar boyunca ihmal edildi. Layık olduğu hizmetleri alamadı.' dediniz. 'Sinop'la birlikte Türkiye'nin bir çok şehri hak ettiği yatırımları alamadı' dediniz. 'Türkiye ihmal edildi' dediniz. 'Emanet sizde, bu emaneti yere düşürmeyin' dediniz. Biz de 6 yıl boyunca sizin emanetinizi yere düşünmedik. Bundan sonra da düşürmeyeceğiz" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bakınız Sinop Türkiye'nin son dönemde yıldızı daha da parlayan şehirlerinden biri haline geldi. Sinop tarihiyle, tabii güzellikleriyle yiğit ve mert insanlarıyla konuksever insanlarıyla, kuzeyin incisi Karadeniz'in gerdanlığı. Ancak geldik gördük ki, Sinop'un Türkiye ile de dünya ile de nerdeyse bağlantısı yok. Samsun'la bağlantısı yetersiz. Kastamonu ile bağlantısı yetersiz. Ankara ile İstanbul ile bağlantısı yetersiz. Bu böyle gitmez dedik. 'Sinop'u diğer 81 vilayetimiz gibi bir dünya markası yapacak turizmin hizmetine açacağız.' dedik. Sinop - Samsun karayolunda çalışmalarımız devam ediyor. Yargıyla bir ufak sıkıntımız oldu ama şu an onu da aştık. Yakakent - Gerze arasındaki o sıkıntıyı aştık ve şu anda o çalışmalar tekrar başladı. Bu yolu tamamlayarak Sinop'u sadece Samsun'a değil, Artvin Sarp Sınır Kapısı'na kadar bağlayarak Karadeniz illerimize yakın hale getiriyoruz. Bugün bildiğiniz gibi Sinop - Boyabat yolunu açıyoruz. Nerdeydiler bugüne kadar. Bugüne kadar gelenler bir kazık çaktı mı? Ne başlanmışsa onlar bıraktı, biz aldık bitirdik. Sinop'u şimdi Ankara'ya İstanbul'a karayoluyla güvenli konforlu bir şekilde bağlıyoruz."
Başbakan Erdoğan, Sinop'a ilk geldiğinde sadece 4 kilometre bölünmüş yol olduğunu hatırlatarak, "79 senede 4 kilometre. 6 yıl bunun 3 katına yakın bölünmüş yolu 11 kilometre yolu buna biz ilave ettik. 'Karayolu yetmez dedik.' bir havalimanı yapılmış. 2002'de kapısına kilit vurulmuş. 15 Temmuz 2008'de havalimanını yeniden hizmete açtık. Şimdi İstanbul - Sinop arasında haftada 3 sefer yapılıyor. Uçaklarımız kalkıyor iniyor. Size şimdi yeni bir müjde veriyorum. THY yaz döneminde inşallah bu sefer sayısını 7'ye çıkarıyor. Yaz dönemi boyunca Sinop'a uçak inecek ve kalkacak. Yaptığımız duble yolla Sinop Ankara'ya yakın hale geldi. 2002 yılında Sinop'u 79 bin yerli ve yabancı turist ziyaret ediyordu. Yolları yaptık havaalanını açtık, Sinop'a 2008 yılında 590 bin turist geldi. Halep ordaysa arşın Sinop'ta. Son 6 yılda toplam 10 yeni otel Sinop'ta hizmet vermeye başladı. Yapınca oluyor çalışınca oluyor. Milletle el ele gönül gönüle verince oluyor. Milletle aynı yöne bakınca oluyor. Hizmet odaklı siyaset güdünce oluyor. Atalarımız güzel bir ifade kullanmış "Sabırla koruk helva olur" Sabredince azmedince kararlı ve samimi bir şekilde çalışınca oluyor. Biz büyük düşünüyoruz." dedi.
Kendilerine büyük hedefler belirlediklerini ifade eden Erdoğa sözlerine şöyle devam etti: "Adımlarımızı büyük atıyoruz. Bu ülkeye küçük düşünmek yakışmaz. Sinop'a küçük düşünmek yakışmaz. Onun için 'sen Türkiyesin büyük düşün' diyoruz. Onun için 'sen Sinop'sun büyük düşün' diyoruz. Türkiye ülkelerden bir ülke değildir. Türkiye sıradan bir ülke hiç değildir. İçeride ya da dışarıda hiç kimse bu ülkeyi hor göremez. Hiç kimse bu ülke insanını itip kakamaz. Hiç kimse bu ülkeye ikinci sınıf ülke muamelesi yapamaz. Hiç kimse özellikle bölgesel meselelerde Türkiye'nin içinde yer almadığı bir denklem kuramaz. İşte onun için küresel barış diyoruz. İşte bunun için medeniyetler ittifakı diyoruz. Türkiye şu anda medeniyetler ittifakını eş başkanı. Biri İspanya, ikincisi Türkiye. El ele medeniyetler ittifakı için çalışıyoruz. İşte bunun için Avrupa Birliği diyoruz. Bunun için Türkiye BM güvenlik konseyinde 151 ülkenin desteğini alarak 1. turda geçici üye seçildi. 41 yıldır gelenler niçin bunu başaramadı. Bunun için bölgesel çözümsüzlüklere çözüm aramada aktif rol oynuyoruz. Biz Türkiye'nin gücüne inanıyoruz. Davos'ta yaşadığımız olaylardan sonra bazıları yazıp çizdiler. 'Türkiye arabuluculuk rolünü kaybediyor. Etkisiz hale geliyor. Yalnızlaşıyor. Eksen kayması yaşıyor.' dediler. O gün felaket tellallığı yapanlar bugün Türkiye'nin artan önemini güçlenen arabuluculuk rolünü istenen önemsenen misyonunu iyi görmeli iyi anlamalı."
Erdoğan: "Artık Türkiye'de farklı ülkelerin liderleri karşısında el pençe divan duran bir iktidar yok"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kafkaslar'dan Balkanlara, Ortadoğu'dan Ortaasya'ya kadar derin ilişkilere sahip olan Türkiye'nin bölgesel ve küresel bir güç olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini belirterek, "Türkiye, kabına sığmayacak, köşesine çekilmeyecek kadar büyük bir ülkedir. Artık Türkiye'de farklı ülkelerin liderleri karşısında el pençe divan duran bir iktidar yok, bunu böyle bilesiniz" dedi.
Sinop Uğur Mumcu Meydanı'nda kalabalık bir topluluğa hitap eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin eksen ve yön probleminin olmadığını söyledi. Erdoğan aksine Türkiye'nin bölgede desteği ve katkısı istenen önemli bir ülke olduğunu dile getirdi.
Geçen hafta Filistin Ulusal Yönetim Başkanı Mahmut Abbas'ın Ankara'ya geldiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Son gelişmeleri gerek şahsım, gerekse cumhurbaşkanımız ikili olarak kendisiyle görüştük. Ele aldık. Ardından Çarşamba akşamı Mısır Devlet Başkanı Sayın Mübarek İstanbul'a geldi. Onunla da Ortadoğu'yu görüştük ve müzakere etme imkanı bulduk. Ekiplerimiz ülkeler arasında mekik dokuyor. Tüm taraflarla görüşmeler yapıyor. Ama birileri de çıkıyor diyor ki, 'Efendim bunlarla görüşmeyin. Bunları kovun. Bunlara go home' deyin. Bunlar geçmişte çok söylendi. Ama bunlarla netice alınmaz. Masaya oturacaksın masaya. Masaya oturacaksın. Ne gerekiyorsa masada söyleyeceksin."
Başbakan Erdoğan, artık herkesin görüp açıkça ifade ettiği bir şey olduğunu vurgulayarak, "Türkiye bölgede desteği ve katkısı istenen önemi daha da artan bir ülke haline gelmiştir. Türkiye bölgede her sorunun aşılmasında kilit rol oynayan, yapıcı katkısı aranan önemli bir aktördür. AB ile katılım müzakereleri yürüten, Kafkaslar'dan Balkanlara, Ortadoğu'dan Ortaasya'ya kadar derin ilişkilere sahip olan Türkiye, bölgesel ve küresel bir güç olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Herkes şunu iyi bilmeli: Türkiye'nin bir yön sorunu yoktur. Türkiy'nin bir eksen sorunu yoktur. Türkiye'nin ekseni de yönü de hedefi de bellidir. Kimse Türkiye'yi belli bir bölgeye, belli alana hapsetmeye Türkiye'nin çok boyutlu ilişkilerini zafiyete uğratmaya çalışmasın. Türkiye kabına sığmayacak, köşesine çekilmeyecek, içine kapanamayacak kadar büyük bir ülkedir." dedi.
Artık Türkiye'de farklı ülkelerin liderleri karşısında el pençe divan duran bir iktidar olmadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Bunu böyle bilesiniz. Yeter ki biz kendimize inanalım. Potansiyelimizi, gücümüzü iyi bilelim. Özgüvenimizi yitirmeyelim. Artık eski hal muhaldir. Küçük düşünmek gibi bir seçenek Türkiye'nin önünden kalkmıştır. Türkiye büyük düşünmek, büyüklüğüne, tarihine, şanına yakışır bir duruş sergilemek durumundadır." şeklinde konuştu.
"YANLIŞ HABER YAPAN MEDYAYI EVİNİZ SOKMAYIN"
Başbakan Erdoğan son zamanlarda kendisi ve partisi ile ilgili medyada çıkan yalan haberlerle ilgili olarak medyayı da eleştirdi. Erdoğan, yalan haber yapan medya ile ilgili olarak; "Söylenene hiç bakmazlar. İçeriğine bakmazlar. İşin magazin yönüyle ilgilenirler. Ama benim halkım bütün gerçekleri bilir. Siz bunları bu ülkede hiç milletin diliyle konuştuklarını gördünüz mü? Göremezsiniz. Yalanı, iftirayı, karalamayı bunlar özgürlük sanıyorlar. Biraz eleştirin, biraz bam teline dokunun, feryat figan özgürlüklerden dem vururlar. Burda da söylüyorum ne derlerse desinler söylüyorum. Yalan yanlış haber yapan medyayı evinize sokmayın diyorum" dedi.
Erdoğan, "Bugün bir tanesi bir haber yapmış çok enterasan. Baştan sona hep yalan yanlış. 'Başbakan Sevgililer Günü'nü Ferhatla Şirin'in şehri Amasya'da eşiyle birlikte kutlayacak.' diyor. Halbuki benim eşim bugün Katar'da. Biz buradayız. Nerden aldın bu haberi?" diye sordu.
Yine en çok satan gazetelerden bir tanesinin 'İşte şu arazi AK Partili belediye başkanıyla ranta dönüştürüldü.' şeklinde başlık attığını hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu insanlar araziyi ranta dönüştürüyorsa niçin burayı Futbol Federasyonu'na hibe etsinler? Daha önce rahmetli Futbol Federasyonu başkanımızın emeli, arzusu da buydu. Buraya diyor 'AK Parti İstanbul İl başkanlığını yapacaklardı' diyor. Eline diline dursun. AK Parti il teşkilatı yaklaşık 1.5 - 2 senedir Sütlüce'de inşaatı başlamış olan bir yere taşındı. Şu anda da orada bulunuyor. Böyle bir anlayış olur mu? Böyle bir iftira olur mu? Bu tür medyaya karşıyız."
'Yandaş medya' nitelemesini de eleştiren Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunlar bir de bizimle ilgili olumlu haber yapan gazetelere diyor ki 'yandaş medya'. Peki siz kimin yandaşısınız? CHP'nin. Bunlar da CHP'nin yandaşı. Bu ara çok iyi ortaya çıktı. İyi paslaşıyorlar. İyi anlaşıyorlar. İstanbul'unda, Ankara'sında, İzmir'inde iyi anlaşıyorlar. Bu mumunuz da yanmayacak. 29 Mart'ta bu mum da sönecek. Bu da sönecek. Çünkü biz medyanın kurduğu parti değiliz. Biz bu milletin kurduğu partiyiz, farkımız bu. AK Parti'yi millet kurdu, medya patronları değil, farkımız bu."
Başbakan Erdoğan: "Türkiye'nin gücüne inanıyor ve güveniyoruz"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz ülkemiz için büyük düşünüyoruz. Türkiye sıradan bir ülke değildir. Hiç kimse 2. sınıf göremez. Biz Türkiye'ye inanıyoruz. Türkiye'nin etkinliğine, gücüne inanıyoruz." dedi.
Başbakan Erdoğan, bazı açılışlarda bulunmak ve yerel seçim hazırlıkları nedeniyle Sinop'a geldi. Uğur Mumcu Meydanı'nda AK Parti'nin düzenlediği mitinge katılan Başbakan Erdoğan, "Bu ülkeye küçük düşünmek yakışmaz, bu Sinop'a küçük düşünmek yakışmaz. Biz ülkemiz için büyük düşünüyoruz. Türkiye sıradan bir ülke değildir. Bu ülkeyi kimse hor göremez, kimse itip kalkamaz. Hiç kimse 2. sınıf göremez. Biz Türkiye'ye inanıyoruz. Türkiye'nin etkinliğine, gücüne inanıyoruz." dedi.
Dün felaket tellallığı yapanların bugün Türkiye'nin arabulucu yöntemini iyi görmesini, iyi analiz etmesini isteyen Erdoğan, "6 yıl önce bizim teslim aldığımız ülke ANAP-MHP-DSP iktidarıydı. Millet 5 yıl yetki verdi. 3,5 yıl sonra 'biz bu işi yürütemiyoruz' dediler ve bırakıp gittiler. GSYİH 236 milyar dolarcıktı. 750 milyar dolara ulaştık 6 yılda. 79 senede bu ülkede iktidar edenler 236 milyar dolar yaptı, yeni gelen iktidar bu rakamı 750 milyar dolara çıkardı ne demesi lazım. El insaf. Benim ülkem Türkiyem. 79 senede ihracatını 36 milyar dolara ulaştırdı. Biz ise 6 senede 96 milyar dolar ilave ettik ve 132 milyar dolara ulaştık krize rağmen. Şimdi bunu görmezsek olur mu? Bu haksızlık değil mi iktidara. Halep oradaysa arşın Sinop'ta. Biz matematik konuşuyoruz. Kayıtlar ortada." şeklinde konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin dış borcunu iki de bir dile getiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a seslenerek, "Türkiye'nin borcu artıyor diyor. Biz vurmaya değil biz huzura koşuyoruz. Biz istikrara koşuyoruz. Milli gelirin varsa 78'i boştu. Şimdi ne oldu? Bu yüzde 35'e düştü. Bu sürekli azalıyor. Niye? Türkiye güçleniyor. Onların diliyle konuşacak olursak: ABD batmış o zaman. Niye? 10 trilyon borcu var. Japonya'nın 7 trilyon borcu var. Bu mantık ile hesaplanmaz. Borç yiğidin kamçısıdır. Siz borcunuzu ödeyemez duruma gelirseniz sorun olur. İtalya güçlü ama borcu da var. Neden borca rağmen etkilenmiyor? Çünkü GSYİH yüksek" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, bu ülkenin şu anda dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğunu hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "26'ydı. Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi olduk. Hedef 2023, yani Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünde dünyanın ilk 10'una girmek. Göreve geldik. Küresel sermaye yılda 1 milyar dolarcıktı, 22 milyar dolara çıktı. Kriz var. 2008'de 15 milyar dolar. Faiz büyük ölçüde yok edildi, insaf etmiyor, görmüyorlar. Enflasyon biz iktidara geldiğimizde 6 yıl önce yüzde 30'du. Şimdi tek haneli rakama yeniden düştük: 9,5. Daha da düşecek. Benim vatandaşımın, cebindeki paraları erittiler. Buna da son verdik. Bunları benim Sinoplu kardeşim bilsin diye anlatıyorum. Milletimize, Türkiye'ye inandık ve dünya sıralamasında daha da yüksek noktalara geleceğiz."
Erdoğan, Sinop'un son zamanlarda Türkiye'nin önemli şehirlerinden biri haline geldiğine işaret ederek, "Ama geldik gördük ki Sinop'un Türkiye ile dünya ile bağlantısı yok. Sinop'un Ankara ile İstanbul'la Samsun'la bağlantısı yok. Sinop'u sadece Samsun'a değil, Artvin Sarp sınır kapısına bağlayarak dört yana açıyoruz. Neredeydiler şimdiye kadar. Yaz dönemi boyunca her gün Sinop'a uçak inip kalkacak. Sinop'u dünya turizmine, Türkiye turizmine kazandırdık." dedi.
Türkiye'yi eğitim, sağlık ve adalet teleminde yükselttiklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi: "Biz eğitimde ne yaptık? Sinop'u kuzeyin yıldızı, Karadeniz'in incisi haline getiriyoruz. 2008 ÖSS'de Sinop birinci çıkararak gururumuz oldu. Eğitimin bu kadar önemli olduğu bir ilde üniversite var mıydı? Sinop'a üniversiteyi biz kurarız dedik ve 2007'de Sinop'a üniversiteyi kazandırdık mı? Sözümüz yerine geldi. Ne aldatan olduk ne aldanan. Geçmiş iktidarlar lafını yaptı, biz iş yapıyoruz. Farkımız bu. Ücretsiz kitap sürüyor, sürecek. Şartlı nakil transferine gelelim. İlk ve ortada hiçbir anne yoksulluk bahanesiyle çocuğunu okula göndermezlik yapamaz. İlköğretimde erkek öğrencilere yoksul ailelerde 20 TL veriyoruz. Kız öğrenciye 25 TL veriyoruz. Ortaöğretimdeki erkek öğrenciye 35, kız öğrenciye 45 TL veriyoruz. Anneler, 'yoksuluz çocuğumuzu gönderemiyoruz' diyemez. Babaya vermiyoruz, yok olup gitmesin diye. Anneye veriyoruz bu parayı."
Başbakan Erdoğan daha sonra belediye başkan adaylarını kürsüye davet ederek adayları için destek istedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.