İki darbeye gerekçe gösterilen şehir

Konya'dan Sincan'a Kudüs

"12 Eylül 1980'in darbecileri, bir yıl önce aldıkları müdahale kararını uygulamak için uygun zaman ve zemini kolluyordu. Provokatörler, dönemin 'Beşi bir yerde' ekibinin amaçlarına ulaşabilmesi için gereken ortamı hazırladı…

Siyasi cinayetler, TBMM'nin cumhurbaşkanı seçememesi ve 6 Eylül 1980 günü Konya'da Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan'ın da katıldığı Kudüs Mitingi darbecilerin gökte ararken yerde bulduğu eylem organizasyonlardı. Ne hazindir ki 28 Şubat postmodern müdahalesi için 'bardağı taşıran son damla' da yine bir Kudüs programında atılmıştı.

Konya'da 100 bin kişinin katıldığı mitingde, birkaç provokatör İstiklal Marşı okunurken oturmuş ve tahrik edici sloganlar atarak darbecileri ziyadesi ile memnun etmişti

Bu mitingden yaklaşık 9 ay kadar önce 27 Aralık 1979'da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren'in başkanlığındaki komutanlar Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e bir uyarı göndermişlerdi. Mektupta şöyle deniliyordu:

"Anayasamızın getirdiği geniş hürriyetleri kötüye kullanarak İstiklal Marşımız yerine komünist enternasyonali söyleyenlere, şeriat düzeni davetçilerine, demokratik rejim yerine her türlü faşizmi getirmek isteyenlere, anarşiye, yıkıcılığa ve bölücülüğe milletimizin tahammülü kalmamıştır."

"Sanığın idamına, delillerin bilahare toplanmasına…"

Ancak darbe şartlarının iyice oluşması bekleniyordu. 17 Haziran 1980'de Org. Kenan Evren, komuta heyetine 'Bayrak Harekâtı' kod adlı müdahale planını, 11 Temmuz 1980 itibariyle yürürlüğü koymaları talimatını verdi. Ancak 2 Temmuz'da Süleyman Demirel hükümeti güvenoyu alınca müdahale ertelendi. Ağustos ayının sonunda, "5 Eylül 1980'den itibaren her an hazır olunması" talimatı özel kuryelerle komutanlara iletildi.

Konya'daki Kudüs Mitingi, bu talimattan bir gün sonra, 6 Eylül'de düzenlenmesine rağmen darbe gerekçesi gösterilmişti. Anlaşılan yine İstiklal Mahkemeleri'nin usulü tatbik ediliyordu: "Sanığın idamına, delillerin bilahare toplanmasına."

Ne hazindir ki 28 Şubat postmodern müdahalesi için 'bardağı taşıran son damla' da yine bir Kudüs programında atılmıştı. 31 Aralık 1996 gecesinde Kudüs'e destek amacıyla Sincan'da sahnelenen oyun darbecileri tahrik etmiş ve Sincan'da tanklar yürütülmüştü."

Kısacası üstad Sezai Karakoç'un bir şiirinde "gökte yapılıp yere indirilen şehir" diye bahsettiği müslümanların kutsal şehirlerinden Kudüs, 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerine gerekçe gösterilmişti.