Kağıt üçkağıtçılığına örtbas mı?

Kağıt üçkağıtçılığına örtbas mı?
Doğan Yayın Holding hakkındaki ‘kağıt üçkağıtçılığı’ soruşturması dosyasının savcılıkça, yeniden incelenmek üzere SPK’ya gönderilmesi, “kağıt üçkağıdı, örtbas mı edilmek isteniyor” sorusunu akıllara getirdi. Hukukçular, dosya

İŞTE DOĞAN'IN YALAN HABER GALERİSİ

Doğan Yayın Holding hakkında başlatılan ‘kağıt üçkağıtçılığı’ soruşturmasında Üsküdar Savcılığı’nın dosyayı Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) yeniden incelemek üzere geri göndermesi kafalarda soru işaretleri bıraktı. Vakit’in belgeli ‘kağıt üçkağıtçılığı’ haberleri üzerine 16 Ekim 2008’de SPK elinde bulunan belgelerle suç duyurusunda bulunurken, Savcılığın aradan geçen 5,5 ay sonra dosyayı tekrar SPK’ya geri göndermesi, dosyanın kapatılmak istendiği yorumlarına neden oldu. SPK Başkanı Vedat Akgiray'ın kayınpederi Hazım Ersu’nun Aydın Doğan'ın eski ortağı olması ve Doğan Yayın Holding’in bazı yöneticilerinin SPK’yı ziyaret etmesi de dosyanın akıbeti hakkında soru işaretleri bırakıyor. 

EMEKLİ SAVCIDAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR
Konuyu gündeme taşıyan Vakit gazetesinin hukukçu yazarlarından Ali İhsan Karahasanoğlu, aradan 5,5 ay geçtikten sonra Üsküdar Savcılığı’nın dosyayı tekrar SPK’ya geri göndermesinin anlamlı olduğunu belirterek, dosyanın üzerinin örtülmek istendiğini yazdı. Karahasanoğlu’nun köşesinde gündeme getirdiği bu iddiayla ilgili olarak emekli Cumhuriyet Savcısı Sami Gören gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu. 

“BAŞLI BAŞINA BİR REZALET”
Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz emekli Cumhuriyet Savcısı Sami Gören, yargıya intikal eden bir konuda yargının topu SPK’ya atmasının doğru olmadığını belirterek, “Yargı SPK’dan görüş alabilir. Çünkü bu teknik bir konu. Ancak yargının topu SPK’ya atması, altı aydan bu yana iddianameyi okumaması başlı başına bir rezalet. Bu durumda zamanaşımı gündeme gelir. Çünkü biliyorsunuz, Türkiye’de pek çok önemli dava, Anayasa Mahkemesi’nin yaptığı yargılamalar başta olmak üzere zamanaşımına uğratılıyor ya da uğruyor. Sanki burada da öyle bir gidiş var. Yani yargının üzerindeki görevi SPK’nın üzerine atması, zamanaşımına uğratmak istediği yorumunu doğuruyor. SPK Başkanı’nın Doğan Grubu’na yakın olması, kuşkuya yol açıyor. Bunlar hoş olmayan şeyler” dedi.

ERGENEKON SAVCILARI ELEŞTİRİLMİŞTİ
Konuyu önceki gün gündeme taşıyan Vakit gazetesi yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu ve Haber Türk gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Doğan Yayın Holding hakkındaki soruşturmada yaşanan gelişmelerin dikkat çekici bulunduğunu yazdı. Karahasanoğlu, dosyanın zamanaşımından arşive kaldırılmak istendiği iddiasında bulunarak, aradan 5,5 ay geçmesine rağmen Savcılığın Doğan Grubu hakkındaki dosyayı bitirmemesini anlamlı olduğunu yazdı. Karahasanoğlu, Ergenekon Savcılarına yöneltilen eleştirilerin dosyayı okumadan SPK’ya gönderen Üsküdar Savcılığına yapılmadığını kaydetti.

“DOSYA UNUTTURULMAK İSTENİYOR”
Karahasanoğlu köşesinde özetle şöyle dedi: Aradan 5.5 ay geçtikten sonra, dün bir bilgi geldi.. Üsküdar Savcılığı, küçük yatırımcıların zarara uğraması ile ilgili daha geniş araştırma yapılması için, SPK’ya yazı gönderdi! Oysa dosyanın tamamı, birkaç yüz sayfalık bir şey olmalı.. Her gün 20 sayfa okunsa, 500 sayfalık bir dosya, 25 günde bitirilirdi. 5.5 ay ne beklendi? Niye beklendi? Çok daha vahimi, “Konuyu araştırıp, kapsamlı bir rapor verin” demek için, 5.5 ay beklenilir mi? Görüyorsunuz ya, savcılar arasında ne kadar farklar var!
Ergenekon soruşturması gibi, önümüzde örnek alınabilecek nice savcılar var. Birkaç yüz sayfalık dosyayı değil okumak, binlerce sayfalık iddianameler yazıyorlar... Ama Üsküdar’daki soruşturmayı yürüten savcımız, SPK tarafından hazırlanıp gönderilen dosyanın okumasını bile, aylarca bitiremiyor! Bugün göreceksiniz, Ergenekon savcılarını beğenmeyenler, Aydın Doğan’ın kağıt usulsüzlüğü dosyasını 5.5 boyunca okumasını bile yapamayan savcı için tek satırlık eleştiri getirmeyeceklerdir.. Hiç kimse, “Sayın savcı.. SPK’nın yapacağı soruşturmayı, siz yapamıyor musunuz? SPK’nın neyi var da, sizin yok?” demiyor.. Ve böylece, Aydın Doğan’ın zanlı olduğu bir soruşturmada, dosyalar ağır aksak yürütülüp, unutturulmaya çalışılıyor!.. Yakında fırsat bulunursa, “zamanaşımına uğradı” denilip kapatılırsa, hiç şaşırmayın! Dosyanın sonunda kapağına yazılacak ifade, “zamanaşımı”ndan başka bir şey değildir çünkü.. Bakırköy 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, zamanaşımına 25 gün kala açılan vergi kaçakçılığı suçlamalı dosya, yetkisizlikle Küçükçekmece Adliyesi’ne gönderilmişti..”

ALTAYLI DA GİZLİ ZİYARETİ YAZDI
Konuyu köşesine taşıyan Haber Türk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı da, Doğan Grubu yöneticilerinin SPK’yı ziyaret etmesinin anlamlı olduğunu belirterek, bu ziyareti ortaya çıkaran Sabah gazetesinden Sevilay Yükselir’in Doğan Grubu gazeteleri tarafından ‘ajanlıkla’ suçlanmasını eleştirdi. Altaylı, Doğan Grubu'nun SPK ziyaretine bu denli öfkelenmesi ortada bir "acayiplik" olduğunu gösterdi, ama yine de durumu tam olarak anlayamadık. Ta ki, Doğan Grubu'nun kağıt alımlarıyla ilgili olarak SPK yönetiminin yaptığı suç duyurusunu, mahkeme, "Siz araştırın" diyerek SPK'ya iade edinceye kadar.
İşte o zaman Sevilay'ın ortaya çıkardığı SPK ziyaretinin Doğan Grubu'nu niye bu kadar kızdırdığını, Sevilay'ın neden ajanlıkla suçlandığını anladık. Hele bir de SPK'nın yeni Başkanı'nın kayınpederinin Aydın Doğan'ın eski ortağı olduğu da ortaya çıkınca, "Ziyaret" iyice bir anlam kazandı. Bunun ne getirip ne götüreceğini önümüzdeki günlerde daha iyi göreceğiz” diye yazdı.

MUHAMMED FATİH ERDOĞAN/ANKARA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.