Ruhban Okulu’na var İmam Hatip’e yok

Ruhban Okulu’na var İmam Hatip’e yok
Açık olduğu dönemlerde “eğitim kurumu” olmanın ötesinde, adeta “fitne yuvası” gibi çalışan Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasının istenmesine, İlahiyat camiasından farklı bir tepki geldi.

Vakit’e konuşan TİYEMDER Genel Başkanı Selahattin Yazıcı ve ÖNDER Genel Başkanı Yusuf Ziyaettin Sula; “Ruhban Okulu açılsın, bizim için bunlar sorun değil. Fakat aynı hassasiyeti İmam Hatipler ve İlahiyatlar için de bekliyoruz” dediler.

ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye’yi ziyareti sırasında gündeme getirdiği Heybeliada Ruhban Okulu tartışmaları sürüyor. Açık olduğu dönemlerde adeta “fitne yuvası” gibi çalışmakla ünlü olan Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasının istenmesine, İlahiyat camiasından farklı bir tepki geldi. Vakit’e konuşan TİYEMDER Genel Başkanı Selahattin Yazıcı ve ÖNDER Genel Başkanı Yusuf Ziyaettin Sula; “Ruhban Okulu açılsın, bizim için bunlar sorun değil. Fakat aynı hassasiyeti İmam Hatipler ve İlahiyatlar için de bekliyoruz” dediler.

İHL’LERİ VE İLAHİYATLARI DA KONUŞALIM
TİYEMDER (Tüm İlahiyat Fakülteleri Yüksek İslâm Enstitüleri Mezunları Derneği) Genel Başkanı Selahattin Yazıcı, Vakit’e yaptığı açıklamada, öncelikle problemin salt bir Heybeliada Ruhban Okulu’na indirilemeyeceğine ve bu işin de “dışarıdan” yaptırılmak istenmesinin acziyetine dikkat çekti. Yazıcı; “Herkesin kendi alanında sıkıntısı var. Tevhid-i Tedrisat Kanunu’ndan kaynaklanan sıkıntılarımız var. Bu yapı tekrar ele alınmalı. Özgürlüklerin önünün açılması gerekir. Heybeliada Ruhban Okulu için farklı statü talep ediyorlar. Birileri de İlahiyatların ve İHL’lerin de benzer talepleri olmasın diye bunlara yol veremiyor” dedi. Bu tür sorunları Türkiye’nin kendisinin çözmesi gerektiğini söyleyen Yazıcı; “Obama’nın söylemesi, bizim acziyetimizden kaynaklanmaktadır. Üzücü bir durum bu. Sanki bizi terbiye ediyor. Bunu kabul edemeyiz. Bunları kendi içimizde tartışıp çözmemiz lazım. Bunları başkalarından dinlemek istemiyoruz” dedi. “Salt Ruhban Okulu ile alakalı bir özgürlüğe karşıyım” diyen Yazıcı, “Din eğitimi ile alakalı sadece Ruhban Okulu değil, herkes tamamen özgür olmalı. Kısıtlamak neye yarıyor? Bir tek okuldan bahsetmiyoruz, tüm ülkeden bahsediyoruz. Özel İHL, özel İlahiyat neden açılamıyor? Kur’an Kurslarını neden yasaklıyorsunuz? Ruhban Okulu açılsın ama bizim de önümüzdeki engeller kaldırılsın” diye konuştu.

ÖNDER: “RUHBAN OKULU’NUN AÇILMASI BİZİ ASLA RAHATSIZ ETMEZ”
ÖNDER (İmam Hatip Mezunları Mensupları Derneği) Genel Başkanı Yusuf Ziyaettin Sula da; “Ruhban Okulu meselesini pek önemsemiyoruz. Hıristiyanların dinî eğitimleri için açılacaksa açılsın. Sorun yok. Açılması bizi asla rahatsız etmez. Ama bu konuyu hassasiyetle takip edenlerden, İHL’ler için de aynı hassasiyeti istiyoruz. Biz de bu ülkenin asli evlatları olarak normalleşme, iyileşme bekliyoruz” dedi. Türkiye’de 2000 civarında Rum’un yaşadığı; fakat bu okulun onlar için sembolik öneminin olduğunu dile getiren Sula, “Birileri nüfusa oranla İHL’lerin fazla olduğunu iddia ediyor. Avrupa’da İmam Hatip Liseleri ayarındaki okulların diğer okullara oranı % 35 ila 40 arasındadır. Oysa Türkiye’de İmam Hatiplerin oranı % 3.5 ila 4 arasındadır” diye konuştu.

TAM BİR FİTNE YUVASIYDI
Ruhban Okulu, açıldığı günden kapandığı güne kadar kelimenin tam anlamı ile bir fitne yuvası olarak varlığını sürdürdü. Patrikhanenin Osmanlı’nın çöküş dönemindeki örtülü etkinlikleri, Mora isyanındaki kışkırtıcılığı ve Yunanistan’ın oluşmasındaki dinsel, ideolojik ve örgütsel katkıları tüm açıklığı ile ortaya çıkmıştı. Kurtuluş Savaşı yıllarındaki Patrik Vekili Doroteos Mamelis, Trabzon Metropoliti Hrisantos, Samsun Metropoliti Germanos, İzmir Metropoliti Hrisostomos, Edirne Metropoliti Palikaryos, Heybeliada Ruhban Okulu mezunuydu. İşgalci Yunan ordularının en büyük destekçisi olan bu isimler, yurttaşı oldukları Türkiye’nin zor günlerinde başka devletlerle işbirliği içinde ve içerideki ayrılıkçı Pontus kalkışmasının arkasında olmuşlardı. Asıl adı Mihail Hristodolu Muskos olan ve Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamayı hedefleyen ünlü Rum Makarios’un da bu okuldan mezun olduğu öne sürülüyor. Okul, 127 yılda 1000’e yakın mezun verdi. Mezunlardan 12’si sonradan İstanbul Ortodoks Patriği oldu, 2’si İskenderiye Patriği, 3’ü Antakya Patriği, 4’ü Otosefal Atina Başpiskoposu, 1’i ise Otosefal Arnavutluk Başpiskoposu seçildi.

MUSTAFA R. ÖZGÜR-VAKİT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.