Ergenekon bu iki ülkeyle işbirliği yapıyor!

Ergenekon bu iki ülkeyle işbirliği yapıyor!
Geçtiğimiz hafta gazeteci Hasan Cemal’in PKK liderlerinden Murat Karayılan’la yaptığı röportajı konunun uzmanı USAK Başkanı Sedat Laçiner analiz etti. Laçiner, Ergenekoncuların iş birliği yaptığı iki ülke ile ilgili olarak da çarpıcı tespitler

Geçtiğimiz haftaya Hasan Cemal’in Karayılan’la yaptığı röportaj damgasını vurdu. Karayılan çözüm için önce Kandil, olmazsa DTP veya aralarında İlter Türkmen gibi kişilerin bulunduğu akil adamlardan bahsetti. Sizce Karayılan hangi PKK adına konuşuyor? PKK’da çözülme başlamıştır diyebilir miyiz?
 
DEVLET, DTP’YE ‘MUHATABIM SENSİN’ DEDİ
 
Sedat Laçiner: Şimdi şöyle bir sorun var. 10 askerin şehit olmasından hemen sonra yapılan bir röportaj ve kendisi de 10 asker ile ilgili olarak ‘çok lokal karar alınmış ve uygulanmış’ gibi bir şey dedi. ‘Bizim emrimizde olmuş bir şey değil’ dedi. Hem mayına basarak şehit olan 9 asker için hem de Şırnak’taki bir asker için. Hemen akabinde yine PKK’lıların mayınlı saldırıları devam etti.
 
Şimdi bir terör örgütü bırakınız 10 şehit, ardından 5 şehit yani bir sivrisineğin terör örgütüne vereceği zararı bile bilir. Eğer gerçek liderse bilir. Öyle yerel lokal karar almışlar, 10 tane askeri öldürmüşler, bu ateşkes varken böyle bir şey olmuş böyle bir şey söz konusu değil. Ya yalan söylüyordur o konuda, o askerlerin şehit edilmesini kendisi istemiştir. Veyahut da gerçek lider değildir. Yani sadece liderlerden bir tanesidir. Böyle bir şey söz konusu olamaz terör örgütünde. 
 
Örgüt dediğin zaman böyle bir şey söz konusu olamaz. Doğasına aykırıdır. İkincisi, kendisi diyor ki İmralı’yla görüşebilirler, bizimle görüşebilirler, ondan sonra DTP ile görüşebilirler. Kanaatimce bence Karayılan’dan daha evvel devlet kiminle görüşeceğine karar verdi, o süreci de başlattı ve sürdürüyor da şu anda.
 
Devlet DTP ile görüşecek. DTP her türlü provokasyona rağmen, kapatılma için yaptığı her türlü faaliyete rağmen devlet DTP’yi kapatmadı bakın. Ve DTP’ye dedi ki ‘muhatabım sensin’. Muhatabım sensin denmesine ilaveten bir şart ileri sürüldü. Terör unsurlarını içinden temizlemek kaydıyla. Yani içindeki terör örgütü olarak bu şekliyle devam etmesine müsaade etmem. Yani silahlı siyaset yapmana müsaade etmem.
 
GÖRÜŞLERE AÇIK, SİLAHA KAPALI DÖNEM BAŞLADI
 
Ama görüşlerinle ne kadar radikal olursa olsun katlanacağım. Hatta bazı konuşmaları var Türkiye’yi parçalamaktan falan bahsediyorlar DTP’liler. Bunu bile devlet kapatılma gerekçesi olarak görüp kapatmaya gitmedi. Bu çok net bir mesajdır DTP’ye. Her şeyi söyle, her şeyi konuş gerekiyorsa PKK sempatizanlarını vs. de görüyoruz o da çok bir sır değil ama içinde bir terör örgütü uzantısı, görüntüsü veremezsin. 
 
Bunun içinde devletin verdiği taahhütlü eylem mesajı da var. Biliyorsunuz KCK operasyonu yapıldı. KCK dışında çeşitli illerde terör örgütünün sivil yapılanmalarına karşı da bu operasyon yapıldı. Bu operasyonların bir kısmında DTP’liler de gözaltına alındı. Ama onların temel özelliği DTP’li olmak değil, PKK’nın DTP’yi yönetmek üzere belirlediği isimleri almak. Dolayısıyla devlet mesajını çok net vermiştir. Benim muhatabım DTP demiştir. DTP’ye de şartı terör unsurlarını içinden temizlemektir. 
 
Onu da sen temizleyemiyorsan, öyle silahlı militanı temizlemek bir parti içinden kolay değildir ona yardımcı oluyorum demiştir. 100’ün üzerinde kilit ismi DTP’nin içerisinden alıp tutuklamıştır ve mahkemeye sevk etmiştir. Bundan sonra DTP’nin yapacakları vardır. 
 
Devlet İmralı ile de görüşür ama İmralı’yla görüşmenin yolu yordamı DTP ile görüşmek gibi değildir. Devlet PKK ile de bir iletişim kurmuş durumda Kandil Dağı’yla. Onlara da çeşitli mesajlar sağdan soldan gidiyor ama onlara giden mesajın anlamı, yolu yordamı farklıdır. Ya eğer silahları bırakırlarsa, eğer eylem yapmaktan vazgeçerlerse sonuç itibariyle orada da bir çözüm yolunun bulunabileceğine dair işaretler verilmiştir. Daha fazlasını beklemek zaten mümkün değildir şu aşamada.
 
ERGENEKONCULAR, HER TÜRLÜ İŞBİRLİĞİNİ YAPIYORLAR
 
Ergenekon Davasıyla birlikte PKK’nın bitirilme süreci hangi paralelde ilerler sizce?
 
Sedat Laçiner: Şimdi tabi Türkiye’de bir takım derin çeteleşmeler kendilerini kurtarma derdindeler, onların ulusal çıkar anlayışı biraz farklı. O yüzden de ülkeyi istikrarsızlaştıracak her türlü faaliyeti yararlı buluyorlar. Bunun için dışarıda Türkiye’nin çıkarlarına rağmen İsrail’le, Rusya’yla, çok da milli olmayan işbirlikleri yapabiliyorlar. Diğer taraftan da Türkiye’nin içerisinde terör eylemi yapan, silahlı eylem yapan gruplarla PKK gibi, Hizbullah gibi, El Kaide gibi, bunların türevleri gibi. Bunlarla da işbirliği yapıyorlar.Hatta bazı durumlarda uyuyan hücreleri uyandırıyorlar, ellerine silah veriyorlar, teşvik ediyorlar, yani böyle bir yola gidiyorlar. 
Tabi ki PKK gibi bir sorunun halledilmiş olması Türkiye’yi çok rahatlatır. Ergenekon Davasını da çok rahatlatır. Ankara’daki parçalı devlet görüntüsü ortadan kalkmaya başlayınca Türkiye sorunlarını daha rahat çözmeye başlar. Bunu da istemeyenler var. 
 
Yani Ankara’da devlet hep parçalı kalsın, yamalı bohça gibi bir koalisyon kalsın, asker-sivil hiç anlaşamasın, siviller de kendi aralarında mümkün olduğunca parçalı dursun, Kürtlerle Türkler anlaşamasın, Alevi Sünni anlaşamasın, bu anlaşmazlığı da biz götürelim, yüceltelim düşüncesinde olanlar devletin merkezindeki bütünleşmeyi sakıncalı görebilir ve onu engellemeye çalışabilirler tabi ki. 
 
Bu ara PKK çok müsaittir. PKK’nın içerisinde pek çok yapı vardır. Yapılardan bir tanesi de Ergenekon yapılanmasıdır. Türkiye’deki her siyasi partinin içerisinde bir Ergenekon ağı olmuştur. Buna illegal oluşumlar da dahildir PKK gibi. 
 
Doç. Dr. Sedat Laçiner Kimdir? 
 
İlk - orta -lise eğitimini Ankara'da aldı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. Henüz 3. sınıf öğrencisi iken Milliyet gazetesi tarafından düzenlenen Türkiye Sosyal Bilimler Yarışması'nda birinci oldu. Aynı gazetede ana muhalefet ve Başbakanlık muhabirliği görevlerinde bulundu. Çok sayıda dizi yazı hazırladı. Gazi Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi alanında yüksek lisans eğitimine başlayan Laçiner, Milli Eğitim Bakanlığı bursunu kazanarak eğitimine İngiltere'de devam etti. Manchester'da dil eğitimi ve araştırmalarda bulunan Laçiner Yüksek Lisans derecesini 'onur derecesiyle' (distinction) Sheffield Üniversitesi'nden aldı. Doktora derecesini ise Londra Üniversitesi King's College'da yaptı.
 
Dr. Laçiner YÖK ve ASAM işbirliğiyle kurulan Ermeni Araştırmaları Enstitüsü'nün kurucu kadrosunda yer aldı. 2003 yılında ASAM Ortadoğu Masası başkanlığını yürüttü. 2003 yılında ise Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin müdürü oldu. 2004 yılında Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu'nu (USAK) kuran Dr. Laçiner 2005 yılında uluslararası ilişkiler doçenti oldu.
 
Dr. Laçiner 2005 yılında Davos Ekonomik Forumu YGL tarafından '2006 Genç Küresel Lider' seçildi. Doç. Dr. Sedat Laçiner entellektüeller kategorisinden bu ödüle layık görülen ilk Türk oldu.
 
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu USAK ve Ortadoğu Araştırmaları Merkezi ODAM Başkanı, Uluslararası İlişkiler ve Ortadoğu uzmanıdır.
 
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi BİİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi. Ayrıca Bilkent Üniversitesi'nde Turkish Foreign Policy (Türk Dış Politikası) derslerini ve Güvenlik Bilimleri Enstitüsü'nde doktora düzeyinde Uluslararası Suçlar ve Terörizm derslerini veriyor. Analitik Bakış

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.